logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ahmet Bulaç [2.B.], B. No: 2014/3686, 16/6/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AHMET BULAÇ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/3686)

 

Karar Tarihi: 16/6/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Alparslan ALTAN

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

Raportör

:

Murat ŞEN

Başvurucu

:

Ahmet BULAÇ

Vekili

:

Av. Bektaş KÖSE

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, hâkime hakaret suçlamasıyla yapılan yargılamada delillerin keyfî değerlendirilmesi ve bilirkişi raporuna rağmen mahkûmiyete karar verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 12/3/2014 tarihinde (kapatılan) Denizli 11. Sulh Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölümün Birinci Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5.Başvurucu hakkında, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 14/6/2013 tarihli iddianamesi ile hakaret suçundan kamu davası açılmıştır.

6.(Kapatılan) Denizli 5. Sulh Ceza Mahkemesi 15/11/2013 tarihli kararı ile başvurucunun hakaret suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesi şöyledir:

"...Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi, sanığın savunması, katılanın beyanı, nüfus ve adli sicil kaydı, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre;sanık Ahmet Bulaç aleyhine Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı ve davanın sanık aleyhine sonuçlandığı, bunun üzerine sanığın farklı internet sitelerinde kendisi aleyhine dava açanlar hakkında beyanlarda bulunduğu, bu yayınların incelenmesinde,Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesi hakimi olarak görev yapan V.B.'ye karşı "Hakim tüm bu olan bitene seyirci kaldı, hakimin göz yummasıyla magazinleştirilerek dosyanın şişirildiği", "Hakimin bir senede ancak taraf teşkil yapabildi", "deliller hiçe sayılarak hatta ve hatta Hakimin göz yummasıyla deliller karartılarak davayı kaybettik", "Hakim ibraz ettiğim hiç bir belgeyi inceleme gereği duymadı ve karar verdi", "huzurluysa işini böyle yapmaya devam edip, böyle kararlar vermeye devam etsin", "Devletin resmi evrakları dosyada ama onları görmeyen hakim facebook arkadaşlarımı hemen görmüş", "taraflı karar verdiğine işaret ediyor"."Hakim çok önceden karar vermişti" gibi sözler olduğu, haber sitelerindeki yazılanların hakim V.B.'ye karşı küçük düşürücü, hakimlik mesleğini, onur şeref ve saygınlığını rencide edici sözler olduğu anlaşıldığından sanığın kamu görevlisi olan hakim V.B.'ye karşı görevinden dolayı hakaret ettiği mahkememizce sabit görülmekle sanığın TCK'nun 125/3.a-son, 125/4, 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanık hakkında kurulan hükmün CMK'nun 231/5 ve devamı fıkraları gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermek gerekmiş..."

7.Başvurucunun karara itirazı üzerine Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi, 27/1/2014 tarihli ve 2014/68 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiştir.Nihai karar 10/2/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

8. Başvurucu 12/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

9.26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.

...

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

...

İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

 (4) (Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./15.mad) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır."

IV.İNCELEME VE GEREKÇE

10. Mahkemenin 16/6/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

11. Başvurucu; bir hâkim hakkında internet ortamında yazdığı iddia edilen yazılar nedeniyle hakaret suçundan sanık olarak yargılandığı kamu davasında Mahkeme tarafından delillerin eksik ve hatalı değerlendirildiğini, haberin kaynağının araştırılmadığını, aleyhine tanıklık yapan kişi ile aralarında istihkak davası nedeniyle husumet bulunduğu hususunun dikkate alınmadığını iddia etmiştir. Başvurucu, ayrıca yargılama kapsamında Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunun lehine olduğunu ve mahkûmiyetine yeter nitelikte kesin ve inandırıcı bir delil olmamasına rağmen haksız olarak cezalandırıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Başvurucu, Anayasa Mahkemesine sunduğu 25/9/2014 havale tarihli ek beyan dilekçesinde, kendisine isnat edilen söz ve yazıların içeriğine bakıldığında bunların eleştiri niteliğinde olduğunu, bu nedenle ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek verilen karar nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

13.Başvurucunun, başvuru formunda belirtmediği ve daha sonra ek beyan dilekçesi ile başvuru süresinden sonra aynı olgular temelinde ileri sürdüğü ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine dair iddialar ayrıca değerlendirilmemiştir (Aynı yönde bir karar için bkz. Metin Oktay, B. No: 2013/6807, 15/12/2015, §§ 36, 49). Bu bağlamda başvurucunun iddiaları süresinde Anayasa Mahkemesine sunduğu başvuru formu çerçevesinde adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.

14. Başvurucu; bir hâkim hakkında internet ortamında yazdığı iddia edilen yazılar nedeniyle hakaret suçundan sanık olarak yargılandığı kamu davasında Mahkeme tarafından delillerin eksik ve hatalı değerlendirildiğini, haberin kaynağının araştırılmadığını, aleyhine tanıklık yapan kişi ile aralarında husumet bulunduğunun gözetilmediğini, Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunun lehine olduğunu ve mahkûmiyetine yeter nitelikte kesin ve inandırıcı bir delil olmamasına rağmen haksız olarak cezalandırıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

15. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz."

16. 6216 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

"Mahkeme, ... açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir."

17. 6216 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.

18. Anılan kurallar uyarınca ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, derece mahkemesi kararları açık bir keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesince esas yönünden incelenemez (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).

19. Başvurucunun iddiaları incelendiğinde iddiaların özünün, Derece Mahkemesi tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

20. Başvurucu; yargılama sürecinde sunulan deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarını sunma olanağı bulamadığına, hakkında dile getirilen delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının Derece Mahkemesi tarafından dinlenmediğine ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi Mahkemelerin kararında bariz takdir hatası veya açık keyfîlik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilememiştir.

21. Açıklanan nedenlerle kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşıldığından başvurucunun iddialarının diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle,

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA

16/6/2016 tarihinde tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ahmet Bulaç [2.B.], B. No: 2014/3686, 16/6/2016, § …)
   
Başvuru Adı AHMET BULAÇ
Başvuru No 2014/3686
Başvuru Tarihi 12/3/2014
Karar Tarihi 16/6/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, hâkime hakaret suçlamasıyla yapılan yargılamada delillerin keyfî değerlendirilmesi ve bilirkişi raporuna rağmen mahkûmiyete karar verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Tanık dinletme ve sorgulama hakkı (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5237 Türk Ceza Kanunu 125
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi