TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ETHEM ZARİÇ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/4137)
Karar Tarihi: 9/11/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Şermin BİRTANE
Başvurucu
Ethem ZARİÇ
Vekili
Av.Aytaç ÜNSAL
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, cezaevinde ziyaretçi listesinde değişiklik yapılması talebinin reddi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 25/3/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, hükümlü olarak bulunduğu Ankara 1 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna verdiği dilekçesi ile ismini bildirdiği bir kişinin ziyaretçi listesine eklenmesi talebinde bulunmuştur.
10. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu, 2/1/2014 tarihli kararı ile başvurucunun talebini reddetmiş ve altmış gün içerisinde yeni ziyaretçi bildirmesine karar vermiştir. Kurul kararında, başvurucunun ziyaretçi listesine eklenmesini talep ettiği M.Y. hakkında Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün 17/12/2013 tarihli yazısı ile "DHKP/C terör örgütü adına ilimizdeki faaliyetlerinden dolayı Ankara C. Başsavcılığınca (CMK.250 Madde ile yetkili ve görevli) yürütülen soruşturma kapsamında, 15/6/2010 tarihinde yakalandığı, sevk edildiği adli mercilerce tutuklandığı, 12. A.C.M’nin 2010/180 esası ile hakkında kamu davası açıldığı, 25/10/2010 tarihinde tahliye olduğu, yargılama neticesi 10 ay hapis cezasına hükmedildiği, davanın Yargıtay aşamasında olduğunun tespit edildiği" hususunun bildirildiği belirtilmiştir. Kararda bu sebeple ismi verilen kişinin hükümlüler arasında örgütsel haberleşme yapabileceğinin değerlendirildiği dolayısıyla güvenlik gerekçesi ile ziyaret etmesinin sakıncalı görüldüğü belirtilmiştir.
11. Başvurucu 6/1/2014 tarihinde anılan karara karşı şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Sincan İnfaz Hâkimliğinin 8/1/2014 tarihli kararıyla yapılan uygulamada hukuka aykırılığın söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir.
12. Anılan karara karşı yapılan itiraz da Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/2/2014 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
13.Karar, başvurucuya 27/2/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14.Başvurucu 25/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
15. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un "Hükümlüyü ziyaret" kenar başlıklı 83. maddesi şöyledir:
“(1) Hükümlü, belgelendirilmesi koşuluyla eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından, yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir. (Ek cümle: 24/1/2013-6411/9 md.) Çocuk hükümlüler için ziyaret süresi bir saatten az, üç saatten fazla olmamak üzere belirlenir.
(2) Birinci fıkrada belirtilenler dışındaki kimselerin ziyaretine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılı olarak izin verilebilir
(3) Görüşler, koşul ve süreleri Adalet Bakanlığınca hazırlanan yönetmelikle kapalı ve açık olmak üzere iki biçimde yaptırılır.”
16. 17/6/2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik'in 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi şöyledir:
“Hükümlü ve tutuklular, bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde sayılan ve eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ve vasisi ile kayyımı dışında kalan üç ziyaretçisinin açık kimlik ve adreslerini kuruma bildirir. ....”
17. Anılan Yönetmelik'in"Ziyaret Edebilecek Kişiler" kenar başlıklı 9. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Hükümlü ve tutuklular, birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan üç ziyaretçisinin adı ve soyadı ile bilmesi hâlinde adresini ceza infaz kurumuna kabulünden ve kendisine bu hususun tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde bildirir. Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemez. Ceza infaz kurumu yönetimince, gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında, ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı konusunda kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılır. Sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmez ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi istenir”
B. Uluslararası Hukuk
18. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Avrupa Cezaevleri Kuralları Hakkında REC (2006) 2 Sayılı Tavsiye Kararları'nda hükümlü ve tutukluların dış dünya ile ilişkilerine dair kısmı şöyledir:
“Dış Dünya ile İlişki
24.1. Mahpusların mümkün olabilen sıklıkta mektup, telefon veya diğer iletişim vasıtalarıyla aileleriyle, başka kişilerle ve dışarıdaki kuruluşların temsilcileriyle haberleşmelerine ve bu kişilerin mahpusları ziyaret etmelerine izin verilmelidir.
24.2 Devam etmekte olan bir ceza soruşturması, emniyet, güvenlik ve düzeninin muhafaza edilmesi, suç işlenmesinin önlenmesi ve suç mağdurunun korunması için gerekli görülmesi halinde, haberleşme ve ziyaretlere kısıtlamalar konabilir ve izlenebilir. Ancak adli bir merci tarafından konulan özel kısıtlamalar da dahil olmak üzere, bu tür kısıtlamalar yine de kabul edilebilir asgari bir iletişime izin vermelidir.
24.3. Ulusal hukuk, mahpuslarla iletişim kurması kısıtlanamayacak olan ulusal ve uluslararası kuruluşları belirlemelidir,
24.4. Ziyaretler için yapılan düzenlemeler, mahpuslara aile ilişkilerini mümkün olduğunca normal bir düzeyde sürdürmelerine ve geliştirmelerine izin verecek bir tarzda olmalıdır.
24.5. Cezaevi yetkilileri, dış dünyayla yeterli bir iletişim sürdürmelerinde mahpuslara yardım etmelidirler ve bunun için onlara uygun destek ve yardım sağlamalıdırlar.”
V. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 9/11/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Eşitlik İlkesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia
20.Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 14. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine yönelik iddiaların soyut olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp mutlaka Anayasa ve Sözleşme kapsamında yer alan diğer temel hak ve özgürlüklerle bağlantılı olarak ele alınması gerekir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 33).
21. Somut olayda soyut olarak eşitlik ilkesinin ihlal edildiği ileri sürülmekte ise de söz konusu ihlal iddiasının hangi temel hak ve özgürlüğe yönelik olarak gerçekleştiği belirtilmemiştir. Başvuru konusu iddiaların Anayasa ve Sözleşme kapsamındaki hak ve hürriyetlerden biri ile bağlantısı da bulunmamaktadır.
22. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Özel Hayata Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
23. Başvurucu, ziyaretçi listesine alınmayan kişi hakkında yargılamanın hâlen devam ettiğini ve bu sebeple yasadışı örgüte üyeliğine ilişkin herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmadığını belirtmiş ve ceza infaz kurumu idaresinin kararının keyfî ve önyargılı nitelikte olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca cezaevi dışında yeni bir kişi ile tanışmasının mümkün olmadığını, bu nedenle eski arkadaşları haricinde yeni bir kişiyi ziyaretçi olarak bildirmesinin olanaksız olduğunu iddia etmiştir. Bu nedenlerle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu yaşadığı üzüntü nedeniyle 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
24. Bakanlık görüşünde, başvurucunun ziyaretçi listesine alınmasını istediği kişinin terör örgütü adına eylem yapması nedeniyle hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu yüzden cezaevi güvenliği yönünden sakıncalı bulunduğu belirtilmiştir.
25. Başvurucu Bakanlık görüşüne verdiği cevapta bireysel başvuru dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiştir.
2. Değerlendirme
26. İddianın değerlendirilmesinde dayanak alınacak Anayasa’nın 20. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz."
27. Anayasa Mahkemesi daha önce Mehmet Zahit Şahin (B. No: 2013/4708, 20/4/2016) kararında, cezaevinde ziyaretçi listesinde değişiklik yapılması talebinin reddinedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasını incelemiştir. Anayasa Mahkemesi hükümlünün ziyaretçi listesinde değişiklik yapılması talebinin reddedilmesininözel hayata saygı hakkına müdahale teşkil edeceği sonucuna varmıştır (Mehmet Zahit Şahin, § 42). Somut olayda anılan değerlendirmeden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirecek bir durum bulunmamaktadır.
28. Anılan müdahalenin ihlal oluşturmaması için Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ve somut başvuruya uygun düşen "kanunlar tarafından öngörülme", "Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma","demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama" ölçütlerine uygun olması gerekir.
29. Başvurucunun ziyaretçi değişikliği talebinin reddi işlemine dayanak teşkil eden mevzuat hükümleri (bkz. §§ 15-17) dikkate alındığında müdahalenin kanunlar tarafından öngörülme ölçütüne uygun olduğu (Mehmet Zahit Şahin, § 55), kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi genel amacı çerçevesinde cezaevinde güvenliğin ve disiplinin sağlanması şeklinde meşru amaç taşıdığı (Mehmet Zahit Şahin, § 57) anlaşılmaktadır.
30. Hükümlü ve tutukluların ziyaret hakkı değerlendirilirken ceza infaz kurumlarının güvenliğinin ve düzeninin sağlanması ile hükümlü ve tutukluların dış dünya ile iletişim kurmak ve sosyalleşmesi sağlanmak suretiyle iyileştirilmesi ilkeleri arasında makul bir dengenin kurulması gerekir (Mehmet Zahit Şahin, § 62).
31. Hükümlü ve tutukluların temel haklarına yapılan müdahalelere gerekçe olarak gösterilebilecek yukarıda belirtilen makul nedenlerin somut olayın tüm koşulları çerçevesi dâhilinde olaya özgü olgu ve bilgilerle gerekçelendirilmesi gerekmektedir (Mehmet Zahit Şahin, § 63).
32. Konuyu düzenleyen mevzuatta (bkz. § 17) ceza infaz kurumu yönetimince gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı hakkında kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılacağı, sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmeyeceği ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi isteneceği düzenlenmiştir.
33. Somut olayda Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından bu yönde yapılan araştırma sonucunda başvurucunun ziyaretçi listesine eklenmesini istediği kişilerden birinin DHKP/C terör örgütüne üyeliği nedeniyle hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğinin tespit edildiği görülmüştür. Ceza İnfaz Kurumu idaresince bu kişinin hükümlüler arasında terör örgütünün haberleşmesini yapabileceği kaçınılmaz bir durum olarak değerlendirilerek cezaevinin güvenliği gerekçesi ile başvurucunun ziyaretçi listesine alınmasına izin verilmediği anlaşılmaktadır.
34. Buna göre idarenin söz konusu kararında cezaevinde disiplinin vegüvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut bilgilere dayalı olarak ortaya konulduğu, dolayısıyla başvurucunun ziyaretçi listesine ilişkin talebinin reddedilmesi suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırıldığı anlaşılmıştır.
35. Bunun yanı sıra ilgili mevzuat uyarınca başvurucunun ailesi ve yakınları dışında üç kişi tarafından ziyaret edilebileceği, Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından bu üç kişiden sadece biri hakkında güvenlik nedeniyle uygun görülmeyerek ziyarete izin verilmemesi tedbirinin uygulandığı, ayrıca başvurucuya yeni ziyaretçi ismi bildirmesi için altmış gün süre tanındığı da dikkate alındığında müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır.
36. Açıklanan nedenlerle özel hayata saygı hakkına yönelik bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Eşitlik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/11/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.