TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
YENİ GÜN HABER AJANSI BASIM VE YAYINCILIK A.Ş. VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/4430)
Karar Tarihi: 25/9/2019
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Recep KÖMÜRCÜ
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Raportör
Ceren Sedef EREN
Başvurucular
1. YENİ GÜN HABER AJANSI BASIM VE YAYINCILIK A.Ş.
2. Aykut KÜÇÜKKAYA
Vekili
Av. Tora PEKİN
3. Zerrin Pınar TÜRENÇ
Av. Turgut KAZAN
4. Mustafa Sezgin TANRIKULU
Av. Berk BAŞARA
5. IPS İLETİŞİM VAKFI
Av. Oya Meriç EYÜBOĞLU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, verilen yayım yasağı kararları nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 17/3/2014, 18/4/2014, 4/7/2014, 7/7/2014 ve 9/7/2015 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/4431, 2014/5348, 2014/10821, 2014/10982 ve 2015/11697 numaralı başvuru dosyalarının, konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/4430 numaralı başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2014/4430 numaralı başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine ve diğer dosyaların kapatılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
A. 2014/4430 Numaralı Başvuru
9. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi 17/1/2014 tarihinde, kamuoyunda 17 Aralık soruşturması olarak da bilinen ve A.T. ile M.T. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyası kapsamında 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca yayım yasağı konulmasına karar vermiştir. Bu kapsamda söz konusu soruşturma dosyasıyla ilgili olarak yazılı, görsel basında ve internette her türlü haber, röportaj, eleştiri ve haber niteliği taşıyanlar dışında soruşturma dosyasının içeriği hakkında soruşturma tamamlanıncaya kadar yayım yasağı konulmuştur.
10. Yayım yasağına dair söz konusu karar, ulusal ölçekte yayımlanan Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan başvurucu Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile anılan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olan başvurucu Aykut Küçükkaya'ya tebliğ edilmiştir. Başvurucular söz konusu karara itiraz etmişlerdir. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi 3/2/2014 tarihinde, yayım yasağı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir. İtirazın reddine dair karar 17/2/2014 tarihinde başvuruculara tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucular 17/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. A.T. ile M.T. hakkındaki söz konusu soruşturma bireysel başvuru tarihi itibarıyla sona ermiş durumdadır.
B. 2014/4431 Numaralı Başvuru
12. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi 20/1/2014 tarihinde, kamuoyunda 17 Aralık soruşturması olarak da bilinen ve R.S. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyası kapsamında 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca yayım yasağı konulmasına karar vermiştir.Bu kapsamda söz konusu soruşturma dosyasıyla ilgili olarak yazılı, görsel basında ve internette her türlü haber, röportaj ve eleştiri ile haber niteliği taşıyanlar dışında soruşturma dosyasının içeriği hakkında soruşturma tamamlanıncaya kadar yayım yasağı konulmuştur.
13. Yayım yasağına dair söz konusu karar, ulusal ölçekte yayımlanan Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan başvurucu Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile anılan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olan başvurucu Aykut Küçükkaya'ya tebliğ edilmiştir. Başvurucular söz konusu karara itiraz etmişlerdir. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi 3/2/2014 tarihinde, yayım yasağı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir. İtirazın reddine dair karar 17/2/2014 tarihinde başvuruculara tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucular 17/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. R.S. hakkındaki söz konusu soruşturma bireysel başvuru tarihi itibarıyla sona ermiş durumdadır.
C. 2014/5348 Numaralı Başvuru
15. Adana 2 No'lu Hâkimliğinin 13/2/2014 tarihli kararıyla, muhtelif zaman ve yerlerde Millî İstihbarat Teşkilatına (MİT) ait olduğu ileri sürülen araçların durdurulmasına ilişkin ihbarı yapan şahıslar ile MİT görevlileri hakkında açılan soruşturmalarla ilgili olarak, 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca yayım yasağı getirilmiştir. Bu bağlamda söz konusu soruşturma dosyaları içindeki bilgi ve belgeleri kapsar şekilde yazılı, görsel basında ve internette her türlü haber, röportaj ve yayın hakkında soruşturma tamamlanıncaya kadar yayım yasağı konulmasına karar verilmiştir.
16. Yayım yasağına dair söz konusu karar, ulusal ölçekte yayımlanan Cumhuriyet Gazetesinin sahibi olan başvurucu Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile anılan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olan başvurucu Aykut Küçükkaya'ya tebliğ edilmiştir. Başvurucular söz konusu karara itiraz etmişlerdir. Adana 3 No'lu Hâkimliği 28/2/2014 tarihinde, yayım yasağı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir. İtirazın reddine dair karar 19/3/2014 tarihinde başvuruculara tebliğ edilmiştir.
17. Başvurucular 18/4/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Anılan soruşturma bireysel başvuru tarihi itibarıyla sona ermiş durumdadır.
D. 2014/10821 ve 2014/10982 Numaralı Başvurular
18. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, DEAŞ terör örgütü tarafından Musul'da Türk Konsolosluğunun işgal edilmesi ve Türk vatandaşlarının kaçırılması olayına ilişkin soruşturmaya dair yayım yasağı konulmasını talep etmiş ve Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi anılan talebi reddetmiştir. Söz konusu ret kararına karşı Başsavcılık tarafından itiraz edilmiş ve Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/6/2014 tarihli kararıyla itiraz kabul edilmiştir.
19. Bu kapsamda Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/6/2014 tarihli kararıyla ilgili soruşturma hakkında 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca her türlü yazılı ve görsel basın ile internette soruşturma tamamlanıncaya kadar yayım yasağı konulmuştur. Söz konusu yayım yasağı kararı 16/6/2014 tarihinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu internet sitesinden kamuoyuna duyurulmuştur.
20. Başvurucu Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulü ile yayım yasağı konulmasına ilişkin kararına itiraz etmiştir. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi 4/7/2014 tarihinde, yayım yasağı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazı reddetmiştir.
21. Başvuru tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olan başvurucu Mustafa Sezgin Tanrıkulu 7/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
22. Başvuru tarihinde gazeteci olan ve bir araya gelen medya kuruluşları ile gazetecilerin gazetecilik etik ve ilkeleri temelinde öz denetimini sağlayan bir kuruluş niteliğindeki Basın Konseyinin başkanlığını yürüten başvurucu Zerrin Pınar Türenç başvuru konusu yayım yasağı kararının itiraz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, dolayısıyla bu karara karşı gidilecek bir başvuru yolu kalmadığını belirterek 4/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
23. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi 1/10/2014 tarihinde söz konusu yayım yasağının kaldırılmasına karar vermiştir.
E. 2015/11697 Numaralı Başvuru
24. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 24/11/2014 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı 9/8 Esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu (Komisyon) tarafından eski dört bakan hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin gizliliği ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeleyici yayınlar yapıldığını belirterek soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ihtiyacı gerekçesiyle soruşturma kapsamında yayım yasağı konulması talebinde bulunmuştur.
25. Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği 25/11/2014 tarihinde, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesinin önlenmesi ve haklarında soruşturma yürütülen eski bakanların şöhret ve diğer haklarının korunmasının sağlanması gerekçesiyle soruşturmaya ilişkin yayım yasağı konulmasına karar vermiştir. Bu kapsamda Komisyonun istediği ve getirttiği bilgi ve belge içerikleri ile tanık, bilgi sahibi, bilirkişi sıfatıyla veya diğer ilgililerin ve beyanlarına başvurulan kişilerin Komisyona verdikleri beyanlarına yönelik olarak 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca soruşturma bitim tarihi olan 27/12/2014 günü mesai sonu bitimine kadar tüm yazılı, görsel basında ve internet ortamında yapılan yayınlar hakkında yayım yasağı konulmasına hükmedilmiştir.
26. Başvuru tarihinde "www.bianet.org" sitesi üzerinde internet haberciliği yapmakta olan başvurucu IPS İletişim Vakfı, söz konusu yayım yasağı kararına itiraz etmiştir. Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği 28/5/2015 tarihinde, yayım yasağı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazı reddetmiştir. Bu karar 9/6/2015 tarihinde başvurucu IPS İletişim Vakfına tebliğ edilmiş ve anılan başvurucu 9/7/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
27. İlgili hukuk için bkz. Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş. (GK), B. No: 2014/19270, 11/7/2019, §§ 14-21.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
28. Mahkemenin 25/9/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
29. Başvurucular, toplumu ilgilendiren ve kamuoyunca tartışılmasında yarar bulunan olaylara ilişkin olarak verilen yayım yasağı kararlarının demokratik bir toplumda gerekli olmadığını belirtmiş ve aleyhine başvuruda bulundukları yayım yasağı kararları nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
30. Mahmut Tanal ve diğerleri ([GK], B. No: 2014/18803, 10/12/2014, §§ 36, 37) kararında, bir ceza soruşturmasına ilişkin yayım yasağı nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bir başvuru, ana muhalefet partisi milletvekili, akademisyen ve gazeteci olan başvurucuların yasaktan kişisel olarak ve doğrudan etkilendiklerini somut olarak gösteremedikleri gerekçesiyle kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez bulunmuştur.
31. Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş. (aynı kararda bkz. § 28) kararında ise, bir basın organı tarafından başvurunun yapıldığı dönemde güncel olan bir olay konusunda verilen yayım yasağı kararının basın özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasıyla yapılan başvuruda, başvurucunun mağdur statüsü bulunduğu kabul edilmiştir.
32. Bu doğrultuda başvurularını yaptıkları dönemde güncel olan olaylara ilişkin olarak verilen yayım yasağı kararlarının ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasıyla yapılan somut başvuruda, birer basın organı olduğu görülen Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile IPS İletişim Vakfının mağdur statüsü bulunduğunun kabulü gerekir (internet haberciliğinin basının temel işlevini yerine getirdiği sürece basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dair bir karar için bkz. Medya Gündem Dijital Yayıncılık Ticaret A.Ş. [GK], B. No: 2013/2623, 11/11/2015, §§ 36-42).
33. Diğer başvuruculardan Aykut Küçükkaya başvuru tarihinde Cumhuriyet gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü olan bir gazeteci, Zerrin Pınar TürençBasın Konseyi başkanlığını yürütmekte olan bir gazeteci ve Mustafa Sezgin Tanrıkulu ise ana muhalefet partisi milletvekilidir. Anılan başvurucular, başvuru konusu yayım yasağı kararlarının verildiği tarihte güncel olan ve kamuoyunca tartışılmasında toplumsal yarar bulunan olaylar hakkında bilgi alma ve verme özgürlüklerini kullanamamalarından şikâyet etmektedir.
34. Basın özgürlüğünü kapsayan ifade özgürlüğü gazete, dergi, kitap gibi araçlar ile düşünce ve kanaatleri açıklama, yorumlama, bilgi, haber ve eleştirilerin yayın ve dağıtım haklarını kapsar. İfade özgürlüğü düşüncenin iletilmesini ve dolaşımını gerçekleştirerek bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar. Çoğunluğa muhalif olanlar da dâhil olmak üzere düşüncelerin her türlü araçla açıklanması, açıklanan düşünceye paydaş sağlanması, düşünceyi gerçekleştirme ve gerçekleştirme konusunda başkalarını ikna etme çabaları çoğulcu demokratik düzenin gereklerindendir. Bu itibarla düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, § 34).
35. Bu bağlamda toplumsal önemi son derece yüksek olan meselelere ilişkin (bkz. §§ 10, 13, 16, 19) hem bilgi alma hem de bu doğrultuda bilgi verme fonksiyonlarını ve böylece gazetecilik görevlerini yerine getirebilmeleri yönünden bir engellemeyle karşılaştıkları açık olan gazeteci başvurucular Aykut Küçükkaya ve Zerrin Pınar Türenç'in de somut başvuruda şikâyet ettikleri yayım yasağı kararlarından kişisel olarak ve doğrudan etkilendikleri, bu nedenle mağdur statüsüne sahip olduklarının kabulü gerekir.
36. Başvurucu Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun ise -gazeteci olmamakla birlikte- ilgili dönemde ana muhalefet partisi milletvekilliği görevini yürüttüğü, dolayısıyla gerek toplumsal yararı yüksek olan meselelere ilişkin kamusal bir tartışma başlatılması ve varılan sonuçların ilgili platformlara iletilmesi gerek böyle konularda devlet üzerinde kamuoyu denetimi sağlanması yönünden basın kadar önemli bir misyon yüklenmiş olduğu açıktır (ana muhalefet partisi lideri olan siyasetçinin tartışılmasında yüksek toplumsal yarar bulunan kamusal bir meseleye ilişkin sözlerinin geniş bir ifade özgürlüğü korumasından yararlanması gerektiğine ilişkin bir karar için bkz. Mehmet Özhaseki, B. No: 2015/4972, 8/5/2019, §§ 25-27). Bu kapsamda somut başvuruda, başvurucu Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun da şikâyet ettiği yayım yasağı kararından kişisel olarak ve doğrudan etkilendiği, dolayısıyla mağdur statüsünün bulunduğu kabul edilmiştir.
37. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddiaların kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
a. Müdahalenin Varlığı
38. Demokratik bir sistemde devletin eylem ve işlemlerinin, adli ve idari yetkililerin olduğu kadar basının ve aynı zamanda kamuoyunun da denetimi altında bulunması gerekir (İlhan Cihaner (2), B. No: 2013/5574, 30/6/2014, § 57; Fatih Taş [GK], B. No: 2013/1461, 12/11/2014, § 66; R.V.Y., B. No: 2013/1429, 14/10/2015, § 34). Bu bağlamda başvuru konusu yayım yasağı kararlarıyla başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerine yönelik bir müdahalede bulunulduğu anlaşılmaktadır.
b. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
39. Yukarıda anılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinin ihlalini teşkil edecektir.
40. Anayasa'nın "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" kenar başlıklı 26. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar...
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
..."
41. Anayasa'nın "Basın hürriyeti" kenar başlıklı 28. maddesinin ilgili kısımları şöyledir :
"Basın hürdür, sansür edilemez...
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
...
Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
42. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz."
43. Bu sebeple sınırlamanın Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen nedene dayanma ve demokratik toplum düzeni ile ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir.İlk olarak mevcut müdahalenin kanunilik koşulunu taşıyıp taşımadığı incelenecektir.
i. Genel İlkeler
44. Somut başvuru bağlamında kanunilik koşuluna ilişkin olarak kabul edilen genel ilkeler için bkz. Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş., §§ 35- 41.
ii. İlkelerin Olaya Uygulanması
45. Başvuru konusu yayım yasağı kararlarının tamamı, yürütülmekte olan ceza soruşturmalarına ilişkin olarak verilmiştir (TBMM soruşturmalarının bir ceza soruşturması niteliğinde olduğuna dair değerlendirme için bkz. Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş., § 42). Bu nedenle başvuru konusu olayda, yayım yasaklarına karar veren mahkemelerce yasağın dayanağı olarak gösterilen 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesinin devam eden bir ceza soruşturması kapsamında önleyici bir tedbir olarak konulacak yayım yasağı yönünden kanunilik şartını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilmelidir.
46. 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesinde öngörülen hükmün şeklî manada bir kanun niteliği taşıdığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak söz konusu hükmün önleyici bir tedbir olarak yayım yasağı uygulanmasıyla ilgili olarak hiçbir düzenleme ihtiva etmediği görülmektedir. Bu nedenle anılan hükümde, bir ceza soruşturması kapsamında yayım yasağı uygulanması hâlinde hangi davranış veya olgulara hangi hukuksal sonuçların bağlanacağının ve bu bağlamda kamusal makamlar için nasıl bir müdahale yetkisi doğacağının belirli bir kesinlik ölçüsünde düzenlendiğinden bahsedilemeyeceği, bu doğrultuda devam eden bir ceza soruşturmasına ilişkin önleyici bir tedbir olarak yayım yasağı konulması yönünden "öngörülebilirlik" ve "belirlilik" ölçütlerini sağlamadığı değerlendirilen 5187 sayılı Kanun'un 3. maddesinin kanunilik şartını karşılamadığı sonucuna ulaşılmıştır (Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş., § 44 ).
47. Öte yandan Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş. kararında, Anayasa'nın 28. maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen şartların sağlanması koşuluyla önleyici bir tedbir olarak yayım yasağı uygulanmasına izin verildiği görülmekle birlikte devam eden bir ceza soruşturması kapsamında yayım yasağı konulabilmesine imkân veren, öngörülebilir ve belirli bir kanuni düzenleme bulunmadığı anlaşıldığından yayım yasağı şeklindeki müdahalenin Anayasa'nın 13. ve 28. maddelerinde açıkça emredilen kanunilik ölçütünü karşılamadığına karar verilmiştir (Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş., §§ 45, 46 ).
48. Somut başvuruda da anılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvuru konusu olayda yayım yasağı şeklindeki müdahalelerin Anayasa'nın 13. ve 28. maddelerinde açıkça emredilen kanunilik ölçütünü karşılamadığı görüldüğünden başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
49. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısmı ve (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. …
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."
50. 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak kabul edilen ilkeler için bkz. Mehmet Doğan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60) kararı.
51. Başvurucular ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talebinde bulunmuştur. Başvuruculardan Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile Aykut Küçükkaya ise ayrıca manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.
52. Yayım yasağı kararının Anayasa'nın 13. ve 28. maddelerinde öngörülen kanunilik ölçütünü karşılamadığı gerekçesiyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla ihlalin kanunilik koşulu sağlanmadan yayım yasağına hükmeden mahkeme kararından kaynaklandığı görülmektedir.
53. Bununla birlikte başvuru konusu yayım yasaklarının tamamının geçerliliklerinin sona erdiği, bu sebeple tespit edilen ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmıştır.
54. Başvurucular Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile Aykut Küçükkaya'nın manevi tazminat talebinde de bulundukları görülmekteyse de başvuru konusu olayda ifade ve basın özgürlüğü ihlali tespitinin yeterli olduğu değerlendirilmiştir.
55. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 618,30 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.093,30 TL yargılama giderinin başvurucular Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile Aykut Küçükkaya'ya müştereken ödenmesi gerekir. 206,10 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.681,10 TL yargılama giderinin ise başvurucular Zerrin Pınar Türenç ile Mustafa Sezgin Tanrıkulu'na ayrı ayrı ödenmesi gerekir. 226,90 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.701,90 TL yargılama giderinin de başvurucu IPS İletişim Vakfına ödenmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. 618,30 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.093,30 TL yargılama giderinin başvurucular Yeni Gün Haber Ajansı Basım ve Yayıncılık A.Ş. ile Aykut Küçükkaya'ya MÜŞTEREKEN; 206,10 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.681,10 TL yargılama giderinin başvurucular Zerrin Pınar Türenç ile Mustafa Sezgin Tanrıkulu'na AYRI AYRI; 226,90 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.701,90 TL yargılama giderinin başvurucu IPS İletişim Vakfına ÖDENMESİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 25/9/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.