logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Deniz Dönmez ve diğerleri [1.B.], B. No: 2014/4663, 9/6/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

DENİZ DÖNMEZ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/4663)

 

Karar Tarihi: 9/6/2016

R.G. Tarih ve Sayı: 29/6/2016-29757

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

Abuzer YAZICIOĞLU

Başvurucular

:

1- Deniz DÖNMEZ

 

 

2- Mehmet YÜCE

 

 

3- Türkan BAYYAR

 

 

4- HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ

Vekili

:

Av. Sait KIRAN

 

 

5- Çağatay DÖLDÖŞ

Vekili

:

Av. Pınar AKBİNA

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kuruluş tarihinden itibaren üç yıl içinde bir kısım ilçe kongrelerini yapmayan başvurucu partinin ilgili yönetim kurulu başkanları olan başvurucular hakkında idari para cezasına hükmedilmesi nedeniyle tüm başvurucular yönünden ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin; kanuni dayanağı olmadan ve savunma alınmadan idari para cezası uygulanması nedeniyle gerçek kişi başvurucular yönünden suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvurular 4/4/2014, 19/9/2014 ve 7/11/2014 tarihlerinde Anayasa Mahkemesine doğrudan ve İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvuruların Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 30/9/2015 tarihinde, başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 30/9/2015 tarihinde, başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Anayasa Mahkemesinde bulunan 2014/4664, 2014/15218 ve 2014/17503 sayılı başvuruların, başvurucu ve konu bakımından aynı olması nedeniyle 2013/4663 sayılı başvuru ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Tüzel kişi başvurucu Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), yasal olarak kurulmuş ve faaliyetlerini sürdüren bir siyasi partidir. Diğer başvurucular ise HKP’nin farklı yerlerdeki ilçe teşkilat sorumlularıdır. Başvuruculardan Deniz Dönmez'e Gaziantep Valiliğinin 27/11/2013 tarihli ve 33 sayılı oluru ile Parti İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu başkanı sıfatıyla 731 TL idari para cezası; Mehmet Yüce'ye Gaziantep Valiliğinin 27/11/2013 tarihli ve 32 sayılı oluru ile Parti İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu başkanı sıfatıyla 731 TL idari para cezası; Türkan Bayyar'a Bartın Valiliğinin 21/4/2014 tarihli ve 2226 sayılı oluru ile Parti İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu başkanı sıfatıyla 759 TL idari para cezası ve Çağatay Döldöş'eBorçka Kaymakamlığının 10/12/2013 tarihli ve 77 sayılı oluru ile Parti İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu başkanı sıfatıyla 731 TL idari para cezası verilmiştir. Kararların birbiri ile uyumlu ortak gerekçesi şöyledir:

“Konu ile ilgili olarak, “Halkın Kurtuluş Partisi … İlçe Teşkilâtı hakkında il/ilçe kongresini zamanında yapmadıklarından dolayı 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32/b maddesine istinaden İlçe Teşkilâtı Yönetim Kurulu Başkanına … TL idari para cezası uygulanması…”

8. Gerçek kişi başvurucuların anılan işlemlere karşı yaptıkları itirazlar, Gaziantep 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 7/2/2014 tarihli ve 2014/3 ve 2014/8 Değişik İş sayılı kararları (Deniz Dönmez ve Mehmet Yüce), Bartın Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/8/2014 tarihli 2014/51 Değişik İş sayılı kararı (Türkan Bayyar) ve Borçka Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/9/2014 tarihli 2014/10 Değişik İş sayılı kararı (Çağatay Döldöş) ile idari para cezasının miktarı itibarıyla kesin olarak reddedilmiştir.

9. Gaziantep Sulh Ceza Mahkemesinin karar gerekçesinin ilgili bölümü şöyledir:

"... Başvuru dilekçesi, başvuruya konu bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Başvuranın başkanı bulunduğu Halkın Kurtuluş Parti Gaziantep … İlçe teşkilatı 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa tabi olup aynı kanunun 14/6, 19/3 ve 20/7 hükümleri uyarınca siyasi parti Merkez-il-ilçe teşkilatlarının en fazla 3 yıl içerisinde kongre yapma zorunluluğu bulunduğundan, 2820 sayılı kanunun 29/1 hükmünün ''Dernekler kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri Siyasi Partilerin her kademedeki kongreleri içinde uygulanır'' düzenlemesi doğrultusunda, … tarihinde İlçe Teşkilatının kurulmasını takiben 3 yıl dolmasına rağmen kongre yapmadığının tespiti üzerine ''Dernek Genel Kurulunu süresi içinde toplantıya çağırmayan Dernek Yöneticisinin idari para cezasıyla cezalandırılacağına ilişkin'' 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32/b hükmü kıyasen uygulanmak suretiyle HKP … İlçe Teşkilatı Başkanı olan başvuran hakkında temsilcisi bulunduğu siyasi parti teşkilatını süresi içinde kongreye çağırmaması nedeniyle tesis olunan idari yaptırım kararında usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı kanaatine varılarak, başvurunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.”

10. Bartın Sulh Ceza Hakimliğinin karar gerekçesinin ilgili bölümü şöyledir:

"... Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile yukarıda izah edilen mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirmede; her ne kadar itiraz eden vekili itiraza konu dilekçesinde partinin kurulmasından bu yana yeni üye yapamadıklarından dolayı ilk genel kurul toplantısını yapamadıklarını bu nedenle işlenemez suç mahiyetinde bulunduğunu, Medeni Kanun’un 78.maddesinde “... Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz” hükmünün düzenlendiğini itiraz dilekçesinde belirtmiş ise de, yukarıda 2820 sayılı Yasa’nın ilgili madde [14/6., 19/3., 20/7., 29/1. ve 118.] hükümlerinde belirtildiği üzere il ve ilçe kongresinin büyük kongrenin yapılmasına engel olmayacak şekilde parti tüzüğünde gösterilecek süreler içerisinde toplanacağı ve genel kurul toplantılarının iki yıldan az 3 yıldan fazla olmayacak süre içerisinde yapılacağı hükmünün düzenlendiği, ilçe seçim genel kurul toplantılarında toplantı yeter sayısının sağlanamaması halinde toplantının nasıl yapılacağı hususunda herhangi bir düzenleme yapılmamış ise de,büyük kongre toplantısının toplantı yeter sayısına ilişkin düzenleme getirdiği ve buna göre ilk çağrıda toplantı yeter sayısının elde edilememesi halinde ikinci çağrı üzerine yapılacak toplantıda toplantı yeter sayısının aranmayacağının hükme bağlandığı, 2820 sayılı Kanun’da düzenlenmeyen konularda Medeni Kanun’un ancak bu Kanun’a aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, Medeni Kanun’un toplantı yeter sayısını düzenleyen 78. maddesinin ise özel kanun niteliğindeki 2820 sayılı Kanun’un 14/6 ve 14/9 maddesinde düzenlenen amir nitelikteki hükümlere aykırılık teşkil etmesi nedeniyle uygulanmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla ilgili mevzuata uygun olarak verilen idari para cezasına ilişkin itirazın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir."

11. Borçka Sulh Ceza Hakimliğinin karar gerekçesinin ilgili bölümü şöyledir:

"... 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 14/6, 19/3 ve 20/7 maddeleri gereğince siyasi partilerin her kademe kongrelerinin iki yıldan az üç yıldan fazla olmayacak bir süre içerisinde toplanması mecburidir. Bu hükümlere aykırı davranılması Siyasi Partiler Kanunu’nun 29/1 ve 118 maddelerinde yer alan atıf nedeniyle Dernekler Kanunu hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir. Dernekler Kanunu’nun 32 maddesinin b fıkrasında “Genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan, genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak veya dernek merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapan dernek yöneticilerine beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Mahkemece, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurul toplantılarının iptaline de karar verilebilir.” Denilmektedir. Bu madde hükmüne göre başkanı olduğu siyasi parti ilçe kongresini zamanında toplantıya çağırmayan Çağatay Döldöş hakkında idari para cezası düzenlenmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.”

12. Nihai kararlar, başvuruculara 5/3/2014, 22/8/2014 ve 9/10/2014 tarihlerinde tebliğ edilmiştir.

13. Başvurucular sırasıyla 4/4/2014, 19/9/2014 ve 7/11/2014 tarihlerinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

14. 22/4/1983 tarihli ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun “İl teşkilâtı” başlıklı 20. maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

" İlçe kongresi, il kongresinin yapılmasına engel olmayacak şekilde parti tüzüğünde gösterilen süreler içinde toplanır.”

15. Halkın Kurtuluş Partisi Tüzüğü’nün “Yerel örgütler ve kongreler” başlıklı 7. maddesinin (c) bendi şöyledir:

“YEREL KONGRELER: Üç yılda bir birbirlerini tamamlayacak sırayla toplanır.”

16. 2820 sayılı Kanun’un “Kongrelerle ilgili genel hükümler” başlıklı 29. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“22 Kasım 1972 tarihli ve 1630 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri, siyasi partilerin her kademedeki kongreleri için de uygulanır.”

17. 2820 sayılı Kanun’un “Genel ceza hükümleri” başlıklı 118. maddesi şöyledir:

"Bu Kanunla, 22 Kasım 1972 tarihli ve 1630 sayılı Dernekler Kanununa yapılan atıflar hakkında, söz konusu Kanunda yer alan ve bu Kanun hükümlerine aykırı bulunmayan ceza müeyyideleri, siyasi partiler ve sorumluları hakkında da uygulanır.”

18. 2820 sayılı Kanun’un “Diğer sebeplerle başvuru” başlıklı 104. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:

“Bir siyasi partinin bu Kanunun 101 inci maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca re`sen yazı ile başvurulur.

Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasî parti hakkında ihtar kararı verir.”

19. 22/11/1972 tarihli ve 1630 sayılı mülga Dernekler Kanunu’nun “Ceza hükümleri” başlıklı 10. bölümünde yer alan 66. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

“Genel kurul toplantılarını kanun ve tüzüklerine aykırı olarak yapan dernek yöneticileri hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, ikibin liraya kadar ağır para cezası hükmolunur. Gerektiğinde, kanun ve tüzüğe aykırı yapılan genel kurul toplantılarının iptaline de mahkemece karar verilebilir.”

20. 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun “Cemiyetler ve Dernekler kanunlarına yapılan atıflar” başlıklı 34. maddesi şöyledir:

“Diğer kanunlarda, 3512 sayılı Cemiyetler Kanunu, 1630 sayılı Dernekler Kanunu veya 2908 sayılı Dernekler Kanunu ile bunların ek ve değişikliklerine veya belli maddelerine yapılan atıflar, bu Kanuna veya bu Kanunun aynı konuları düzenleyen madde veya maddelerine yapılmış sayılır. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde aynı konuları düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili hükümlerine atıf yapılmış sayılır.”

21. 5253 sayılı Kanun’un “Ceza hükümleri” başlıklı 32. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:

“Genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan, genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak veya dernek merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapan dernek yöneticilerine beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Mahkemece, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurul toplantılarının iptaline de karar verilebilir.”

22. 5253 sayılı Kanun’un “Cezaların uygulanması” başlıklı 33. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

“Bu Kanunda yazılı olan idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amir yetkilidir.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

23. Mahkemenin 9/6/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

24. Başvurucular ilgili mevzuatta ilçe kongresinin yapılmaması hâlinde idari para cezası uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamasına rağmen İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu başkanları hakkında üç yıl içinde ilçe kongresinin gerçekleştirilmediğinden bahisle idari para cezası uygulandığını, ilçe kongresinin gerçekleştirilememe sebebinin kanunda öngörülen yeterli sayıya henüz ulaşılamaması olduğunu, genel kurul yapmak için yeterli üye sayısına ulaşamayan siyasi parti yöneticilerine idari para cezası verilmesinin -özellikle Halkın Kurtuluş Partisi teşkilat yöneticilerinin çoğunun işçi, işsiz, öğrenci ve toplumun yoksul kesimlerinden olduğu da düşünüldüğünde- faaliyetlerini maddi olarak yürütemez hâle gelmesine sebep olacak, il örgütünü kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak, başvurucuların örgütlenme ve dernek kurma faaliyeti içinde yer almasını engelleyecek nitelikte bulunduğundan usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin; kanuni dayanağı olmadan ve savunma alınmadan idari para cezası uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

B. Değerlendirme

25. Başvurucular, genel kurul yapmak için yeterli üye sayısına ulaşamayan siyasi parti yöneticisine kanunla öngörülmüş olmamasına rağmen idari para cezası verilmesi ve buna karşı yapılan itirazın Mahkemece reddedilmesi sebebiyle ifade özgürlükleri ile gerçek kişi başvurucular yönünden suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin de ihlal edildiğini ileri sürmüşlerse de anılan iddiaların özü siyasi örgütlenme özgürlüğüne ilişkin bulunduğundan inceleme ve değerlendirme bu başlık altında yapılmıştır.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

26. Siyasi örgütlenme özgürlüğünün, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanında olduğuna ve tüzel kişi başvurucunun (HKP) şikâyet konusu olayla ilgili mağdur statüsünün bulunduğuna, başvurunun kabul edilebilirliğine ilişkin ve başvuru konusu olaya benzer olaylarda uygulanacak ilkeler ilk olarak Metin Bayyar ve Halkın Kurtuluşu Partisi (B. No: 2014/15220, 4/6/2015, §§ 25-42) kararında ortaya konmuştur. Mevcut başvurunun incelenmesi neticesinde sözü geçen kararda belirtilen ilkelerden ayrılmayı gerektirecek bir yön bulunmamaktadır.

27. Başka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı anlaşıldığından tüm başvurucular yönünden başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmelidir.

2. Esas Yönünden

28. İfade özgürlüğü, düşüncenin iletilmesini ve dolaşımını gerçekleştirerek bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar. Çoğunluğa muhalif olanlar da dâhil olmak üzere düşünceleri her türlü araçla açıklamak, açıklanan düşünceye paydaş sağlamak, düşünceyi gerçekleştirmek ve gerçekleştirme konusunda ikna etmek çoğulcu demokratik düzenin gereklerindedir. Bu itibarla ifade özgürlüğü demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir (Fikriye Aytin ve diğerleri, B. No: 2013/6154, 11/12/2014, § 29).

29. Örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüğünün kolektif araçlarla kullanılma biçimidir ve bireylere, kendi menfaatlerini koruma, topluluk hâlinde siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik amaçlarını gerçekleştirme imkânı sağlar. Dolayısıyla Sözleşme’nin 11. maddesinin yorumunda ve uygulanmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Sözleşme'nin 10. maddesinde geliştirdiği içtihatların dikkate alınmasını gerektirmektedir (Özgürlük ve Demokrasi Partisi/Türkiye, B. No: 23885/94, 8/12/1999, § 37; Öllinger/Avusturya, B. No: 76900/01, 29/6/2006, § 38).

30. Örgütlenme özgürlüğü özelinde siyasi partilerin hedefi fikirlerin ve bunları ifade edilme özgürlüğünü korumak, bireylerin seçme ve tercih yapma imkânına zemin hazırlamak, demokrasinin doğru şekilde işlemesini sağlamak ve “çoğulculuk”, “açık fikirlilik” ve “hoşgörü” gibi kavramların içi boş kavramların ötesine geçmesine yardım etmek olduğundan bu kavramlar demokrasinin vazgeçilmez araçları olarak kabul edilir. AİHM, yasama organının seçimi konusunda görüş dile getirme özgürlüğünün ülke nüfusu içinde mevcut farklı düşünceleri temsil eden siyasi partilerin çoğunluğunun katılımı olmaksızın tasavvur edilmesinin mümkün olmadığını, buna dayanarak siyasi partilerin demokratik toplum kavramının tam merkezinde yer alan siyasi tartışmalara yeri doldurulamaz bir katkıda bulunduğunu belirtmiştir (Türkiye Birleşik Komünist Partisi/Türkiye, B. No: 19392/92, 30/1/1998, §§ 43, 44).

31. Başvuru konusu olayda kurulduktan sonra üç yıl içinde olağan kongrelerin yapılmaması nedenine dayanan başvuruya konu idari para cezaları, 2820 sayılı Kanun’un 118. maddesinde yapılan atıfla 5253 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine istinaden uygulanmıştır. Söz konusu cezalar 5253 sayılı Kanun’un 33. maddesine gereğince mahallî mülki amirler tarafından verilmiştir.

32. Siyasi partilerle ilgili düzenlemelerin içeriği ve bunları uygulayacak otoritelerin niteliklerine ilişkin Venedik Komisyonunun görüşleri ve başvuru konusu olaya benzer olaylarda esas incelemeye ilişkin uygulanacak ilkeler Metin Bayyar ve Halkın Kurtuluşu Partisi kararında detaylı bir şekilde değerlendirilmiştir. Başvuru konusu olayda uygulanan idari yaptırım, uygulayan merci ve esas alınan yasal düzenlemeler gözetildiğinde anılan kararda müdahalenin varlığının ve ihlal oluşturup oluşturmadığının tespitine yönelik ortaya konan ilkelerden ve kanunilik ölçütü açısından yapılan değerlendirmelerden somut olay açısından ayrılmayı gerektirecek bir yön bulunmamaktadır.

33. Somut olayda siyasi parti sorumlusu olan başvurucular hakkındaki idari para cezaları, 5253 sayılı Kanun’un “Cezaların uygulanması” başlıklı 33. maddesinin ikinci fıkrasının “Bu Kanunda yazılı olan idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amir yetkilidir.” hükmü uyarınca Valilik ve Kaymakamlık tarafından verilmiştir. Hâlbuki 2820 sayılı Kanun’un 118. maddesinde sadece “ceza müeyyideleri” bakımından derneklerle ilgili hükümlere atıf yapılmış olup ceza müeyyidelerinin uygulanma usulü ve bu kapsamda müeyyideleri uygulayacak merciye atıf yapılmamıştır.

34. Diğer taraftan 2820 sayılı Kanun’un 118. maddesinde, derneklerle ilgili ceza müeyyidelerinin sadece siyasi parti sorumluları hakkında değil “siyasi partiler” hakkında da uygulanacağı öngörülmüştür. Ancak 2820 sayılı Kanun’un 101. maddesinde Kanun’da sayılan hâllerde bir siyasi partinin kapatılmasına veya devlet yardımından yoksun bırakılmasına, 2820 sayılı Kanun’un 104. maddesinde ise bu Kanun’un 101. maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık hâlinde bir siyasi parti hakkında ihtarda bulunulmasına karar verme yetkisi Anayasa Mahkemesine tanınmıştır.

35. Dolayısıyla kanun koyucunun 2820 sayılı Kanun’un 118. maddesiyle 5253 sayılı Kanun’un 32. maddesinde düzenlenen “ceza müeyyideleri” dışında, aynı Kanun’un 33. maddesinde düzenlenen “ceza müeyyidelerini uygulayacak merci” bakımından da dernekler hakkındaki hükümlere atıf yaptığı düşünülemez (Metin Bayyar ve Halkın Kurtuluşu Partisi, § 64).

36. Buna göre siyasi parti sorumluları hakkında yaptırım uygulama konusunda mülki amirlerin kanuni yetkilerinin bulunduğunu söylemek mümkün değildir. Bununla birlikte 2820 sayılı Kanun’un 101. ve 104. maddelerinde, Anayasa Mahkemesine sadece siyasi partilerin kendileri yönünden yaptırım uygulama yetkisi tanınmış; siyasi parti sorumluları yönünden ise böyle bir açık yetkiye yer verilmemiştir.

37. Yukarıda yer verilen ilkelerde ifade edildiği üzere siyasi partiler hakkındaki düzenlemelerde kamu otoritelerine verilen yetkilerin sınırlarının ve kapsamının açıkça belirlenmesi, böylelikle siyasi partiler ve sorumlularının muhtemel keyfî uygulamalarla karşılaşmalarının önüne geçilmesi gerekmektedir.

38. Belirtilen hususlar dikkate alındığında siyasi partilerin her düzeydeki kongresini toplantıya çağırmayan veya kongreleri mevzuata uygun olarak yapmayan siyasi parti sorumluları hakkında 5253 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen ceza müeyyidesinin uygulanabilmesi mümkün ise de bu ceza müeyyidesini uygulayacak merciin bir hukuk devletinde olması gereken belirlilikte kanunla tayin edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.

39. Açıklanan nedenlerle başvuruya konu idari para cezalarının “kanunilik” şartını karşılamadığına ve başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

 Serruh KALELİ bu sonuca katılmamıştır.

40. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyaların ilgili Mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden başvurucuların idari para cezasını uygulayan idare tarafından savunmalarının alınmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiaları yönünden inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

41. Başvurucular, idari para cezalarına karşı yapılan itirazların reddedildiği, Gaziantep Sulh Ceza Mahkemesinin, Bartın ve Borçka Sulh Ceza Hâkimliklerinin itirazın reddine ilişkin değişik iş sayılı kararının kaldırılması talebinde bulunmuşlardır.

42. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

43. Başvuruya konu idari para cezalarının başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiği gözetilerek söz konusu idari para cezalarına itiraz edilmesine ilişkin davalarda yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar görülmüştür. İhlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

44. Başvurucular tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin gerçek kişi başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Siyasi örgütlenme özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA, OYBİRLİĞİYLE,

B. Anayasa’nın 68. maddesinde güvence altına alınan siyasi örgütlenme özgürlüklerinin İHLAL EDİLDİĞİNE, Üye Serruh KALELİ'nin karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,

C. Gerçek kişi başvurucuların, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden inceleme yapılmasına GEREK OLMADIĞINA, OYBİRLİĞİYLE,

D. Kararın bir örneğinin ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından yeniden yargılama yapılmak üzereilgili Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, OYBİRLİĞİYLE,

E. 206,10 TL harç ve 1.800,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin GERÇEK KİŞİ BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE, OY BİRLİĞİYLE,

F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA, OY BİRLİĞİYLE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE OY BİRLİĞİYLE,

9/6/2016 tarihinde karar verildi.

KARŞIOY

Başvuruculara Dernekler Kanununa muhalefetten idari para cezası uygulanmış, yaptıkları itirazlarda Sulh Ceza Hakimliklerince kesin olarak reddedilmiştir.

Başvurucular, idari para cezası verilmesinin Halkın Kurtuluşu Partisini maddi olarak yürütülemez hale getireceğini, kapanabileceğini, örgütlenme, dernek kurma faaliyetlerini engelleyici nitelikte bulunduğunu, cezanın kanunilik ve adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini iddia etmişlerdir.

Mahkememiz de kabul edilebilir bulduğu iddia yönünden Anayasanın 68. maddesinde güvence altına alınan siyasi örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine oy çokluğu ile karar vermiştir.

Benzer konuda 2014/15220 sayılı bireysel başvuru dosyasında da aynı konu değerlendirilmeye alınmış ve çoğunluk görüşüne katılmama gerekçesi yazılmıştır.

Aynı olgulara dayalı bu dosya içinde, 2014/15220 sayılı dosyada yazılı gerekçelerle Anayasanın 68. maddesinde yazılı hakların, idari para cezası ile ihlal edildiğine ilişkin çoğunluk görüşüne müdahalenin hukuki, zorunlu, ölçülü ve hak kapsamı dışında kaldığı düşünceleri ile katılınmamıştır.

 

 

 

 

 

Serruh KALELİ

Üye

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Deniz Dönmez ve diğerleri [1.B.], B. No: 2014/4663, 9/6/2016, § …)
   
Başvuru Adı DENİZ DÖNMEZ VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2014/4663
Başvuru Tarihi 4/4/2014
Karar Tarihi 9/6/2016
Birleşen Başvurular 2014/4664, 2014/17503, 2014/15218
Resmi Gazete Tarihi 29/6/2016 - 29757

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kuruluş tarihinden itibaren üç yıl içinde bir kısım ilçe kongrelerini yapmayan başvurucu partinin ilgili yönetim kurulu başkanları olan başvurucular hakkında idari para cezasına hükmedilmesi nedeniyle tüm başvurucular yönünden ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin; kanuni dayanağı olmadan ve savunma alınmadan idari para cezası uygulanması nedeniyle gerçek kişi başvurucular yönünden suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Örgütlenme özgürlüğü Örgütlenme İhlal Yeniden yargılama

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 2820 Siyasi Partiler Kanunu 20
29
118
104
1630 Dernekler Kanunu 66
5253 Dernekler Kanunu 32
33
34
Tüzük Halkın Kurtuluş Partisi Tüzüğü 7
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi