TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
H.Z. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/579)
|
|
Karar Tarihi: 8/9/2014
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Murat AZAKLI
|
Başvurucu
|
:
|
H. Z.
|
Vekili
|
:
|
Av. Mehmet Kadir FİLİZER
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu,
23/12/2009 tarihinde Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı itirazın
iptali davasının uzun sürdüğünü, yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığını
belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat
talep etmiştir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 10/1/2014 tarihinde
Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden
yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci
Bölüm Üçüncü Komisyonunca, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından
yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bölüm
tarafından 2/4/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin
birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru
konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği, görüş için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 17/4/2014 tarihli yazısında, Anayasa
Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen,
başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru
formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen
ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu, A.Ö. aleyhine Küçükçekmece 4. İcra
Müdürlüğünde yaptığı ilamsız icra takibinde, ticari ilişkiye dayalı olarak,
toplam 7.371,66 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
8. İcra takibine itiraz edilmesi üzerine takip durmuştur.
9. Başvurucu, 23/12/2009 tarihinde, A.Ö. aleyhine
Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada, davalıdan alacakları
olduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
10. Mahkemece, 19/3/2014 tarih ve E.2009/923, K.2014/112
sayılı kararla davanın kısmen kabulüne, takibin 6.604,42 TL üzerinden devamına,
icra inkar tazminatı talebinin reddine karar
verilmiştir.
11. Karar tebliğ aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir.
12. Başvurucu, 10/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. İlgili
Hukuk
13. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi, 9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı İcra
ve İflas Kanunu’nun 67. ve 68. maddeleri.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Mahkemenin 8/9/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 10/1/2014 tarih ve 2014/579 numaralı bireysel başvurusu incelenip
gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, A.Ö. aleyhine yaptığı ilamsız icra takibine
itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, 23/12/2009 tarihinde Küçükçekmece 2.
Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı itirazın iptali davasının halen devam
ettiğini, makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
16. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça
dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini
gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
17. Başvurucu, icra takibine itirazın iptali davasının makul
sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
18. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) metni ile
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma
hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde
yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de
Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili
hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle,
gerek Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan gerek AİHM içtihadıyla adil
yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36.
maddesi kapsamında yer vermektedir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 38). Bu
doğrultuda, makul sürede yargılanma hakkı da adil yargılanma hakkının
kapsamında değerlendirilmektedir.
19. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi
uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede
karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda, icra takibine itirazın
iptali davasında, 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 6100
sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama
faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda
kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).
20. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu,
tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun
davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir
davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması
gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).
21. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak,
uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka
bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, bu tarih somut başvuru açısından
23/12/2009 tarihidir.
22. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden
yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını
içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi
olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı bireysel
başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).
23. Başvuruya konu yargılama
sürecinin incelenmesinde, başvurucunun Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünde
yaptığı icra takibine itiraz edilmesi üzerine başvurucu, Küçükçekmece 2. Asliye
Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, icra
dosyası istenmiş, tarafların delilleri toplanmış ve taraf tanıklarının beyanlarının
alınması için farklı yerlerdeki mahkemelere talimatlar yazılmıştır. Tarafların
ticari defter kayıtlarının incelenerek bilirkişi raporu alınmasına karar
verilmiş, rapora itiraz edilmesi üzerine ek rapor alınmasına hükmedilmiştir. Ek
rapora itiraz edilmesi nedeniyle farklı bir bilirkişiden ek rapor alınmasına
karar verilmiştir. Raporun gelmesinden sonra 19/3/2014 tarihinde davanın kısmen
kabulüne karar verilmiş ancak karar henüz kesinleşmemiştir.
24. 6100 sayılı Kanun’un
öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki yargılamaların makul
sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu
yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle yargılamada sürati temin
etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara alınmadığı göz önünde
bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde karar
verilmiştir. (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 34-64).
25. Başvurunun değerlendirilmesi
neticesinde, başvuruya konu icra takibine itirazın iptali davası; hukuki
meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin
toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler dikkate
alındığında karmaşık olmaktan uzaktır. Başvurucunun tutum ve davranışlarıyla ve
usuli haklarını kullanırken özensiz davranmasıyla
yargılamanın uzamasına önemli ölçüde sebep olduğu da söylenemez. Dolayısıyla
somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön
bulunmadığı ve yaklaşık 5 yıldır devam eden yargılama sürecinde makul olmayan
bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
26. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
27. Başvurucu, makul sürede
yargılama yapılmadığı için 12.500,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata
hükmedilmesini talep etmiştir.
28. 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar
başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal bir
mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için
yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden
yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine
tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu
gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa
Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
29. Başvurucunun tarafı olduğu
uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık 5 yıldır devam eden yargılama süresi nazara
alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal
tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya
4.150,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
30. Başvurucu tarafından maddi
tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia
edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından,
başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
31. Başvurucu tarafından yapılan
ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL
vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
32. Başvuruya konu yargılamanın
yaklaşık beş yıldır devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını
ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir
yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü
zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa
sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir
örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucunun,
1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği yönündeki iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına
alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucuya 4.150,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucunun
tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
C. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca
tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
1.706,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede
gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
E. Kararın bir örneğinin Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesine
gönderilmesine,
8/9/2014
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.