TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SİBER TURİZM YATIRIM İNŞAAT VE TİCARET LTD.
ŞTİ. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/5988)
|
|
Karar Tarihi: 15/2/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Derya ATAKUL
|
Başvurucu
|
:
|
Siber Turizm
Yatırım İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.
|
Vekili
|
:
|
Av. Ulaş
ÖZGEN
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 2/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu aleyhine 3/3/1998 tarihinde şufa hakkı nedeniyle
tapu kaydının iptal edilmesi talebiyle dava açılmıştır. Alanya Sulh Hukuk
Mahkemesi 11/3/1999 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir. Anılan
karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin (Daire) 13/9/1999 tarihli ilamı ile
bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece 15/5/2001 tarihli karar ile davanın
reddine karar verilmiştir. Karar, Dairenin 25/9/2001 tarihli ilamı ile
bozulmuştur. Mahkemece 4/12/2001 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dava
dosyası görevli ve yetkili Alanya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/361 sayılı dosyasına kaydedilen
davada Mahkemece 7/3/2003 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, Dairenin 14/7/2003 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak
yapılan yargılamada Mahkemece 1/4/2004 tarihli karar ile davanın reddine karar
verilmiştir. Anılan karar, Dairenin 7/12/2004 tarihli ilamı ile onanmıştır.
Karar düzeltme talebi Dairenin 11/4/2005 tarihli ilamı ile kabul edilmiş ve
karar tekrar bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece 16/12/2005 tarihli karar ile
davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, Dairenin 26/9/2006 tarihli ilamı ile
onanmıştır.
9. Başvurucu 3/3/1998 tarihinde aleyhine açılan davada
yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle uğradığı munzam zararın tazmini talebiyle
27/11/2006 tarihinde dava açmıştır. Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 18/11/2011
tarihli kararı ile davanın reddine karar vermiştir. Anılan karar, Yargıtay 14.
Hukuk Dairesinin 11/11/2013 tarihli ilamı ile onanmış; karar düzeltme talebi
aynı Dairenin 13/3/2014 tarihli ilamı ile reddedilmiştir. Anılan ilam
başvurucuya 4/4/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 15/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucu 3/3/1998 tarihinde şufa hakkı nedeniyle tapu
kaydının iptal edilmesi talebiyle aleyhine açılan dava ile 27/11/2006 tarihinde
munzam zararın tazmini talebiyle açtığı davada makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. 3/3/1998 Tarihinde Açılan
Dava Yönünden Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
12. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesinin (8)
numaralı fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin
başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurular incelenebilir (Zafer Öztürk, B. No: 2012/51, 25/12/2012,
§ 17).
13. Somut olayda 3/3/1998 tarihinde açılan davada Alanya 2.
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 16/12/2005 tarihli kararın Yargıtay 6. Hukuk
Dairesinin 26/9/2006 tarihli ilamı ile onandığı, dolayısıyla başvuru konusu
kararın 23/9/2012 tarihinden önce
kesinleştiği anlaşılmıştır.
14. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. 27/11/2006 Tarihinde
Açılan Dava Yönünden Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin
İddia
15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 50, 52).
17. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
18. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 7 yıl 3 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
20. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
21. Başvurucu, maddi tazminat talebinde bulunmuş, manevi
tazminat talebinde bulunmamıştır.
22. Somut olayda 27/11/2006 tarihinde açılan dava yönünden makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
23. Başvurucu tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş
olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet
bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine
karar verilmesi gerekir.
24. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. 3/3/1998 tarihinde açılan dava yönünden makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
2. 27/11/2006 tarihinde açılan dava yönünden makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR
OLDUĞUNA,
B. 27/11/2006 tarihinde açılan dava yönünden Anayasa’nın 36.
maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL
EDİLDİĞİNE,
C. Maddi tazminata ilişkin taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine
(E.2006/380, K.2011/716) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
15/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.