TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ENVER NACİ KARAALANLI BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/6046)
|
|
Karar Tarihi: 1/2/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Mehmet Sadık
YAMLI
|
Başvurucu
|
:
|
Enver Naci
KARAALANLI
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bilgi edinme talebiyle yapılan başvuruya verilen
cevaba karşı açılan davada eksik ve yanıltıcı bilgi verilmesine, bu durumun
yargılama aşamasında ileri sürülmesine rağmen davanın reddedilmesi nedeniyle
adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 2/5/2014 tarihinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi
vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca 5/2/2014 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 18/2/2016 tarihinde, başvurunun
kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar
verilmiştir.
5. Başvurunun belgelerinin bir örneği görüş bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş sunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu 15/9/2006 tarihli dilekçesiyle Buca Belediye
Başkanlığına (Belediye) başvurarak ikamet ettiği yerin yanında olduğunu belirttiği,
601 Sok. No: 4 adresinde ve 40590 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaçak ve
ruhsatsız olarak çelik yapı (yangın merdiveni) inşa edildiğini belirterek
gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istemiştir.
8.Belediye, 601 Sok. No: 4 adresine kayıtlı taşınmaz için
5/10/2006 tarihli ve 2006/430 sayılı yapı tatil zaptı düzenlendiğini ve diğer
yasal işlemlerin devam ettiğini 9/10/2006 tarihli ve 6328 sayılı yazısı ile
başvurucuya bildirmiştir. Anılan yapı tatil zaptında iseparsel
bilgisi olarak 40590 ada 6 sayılı
parsel gösterilmiş, taşınmaz yapı sahibinin T.A. ve S.A. olduğu belirtilmiş ve
taşınmazdaki yapı için "parselin
çevresi 2.00 mt. yüksekliğinde tuğla duvarla çevrili
üzeri çelik konstrüksiyon yapılı ve parsel içinde 8x5 mt.
ebadında, etrafı ve üzeri galveniz saç kaplı depo ile
3x4 mt. ebadında üzeri kiremit kaplı kulübe" tespiti
yapılmıştır.
9. Bu tespit üzerine Buca Belediye Encümeni 7/12/2006 tarihli ve
2006/2196 sayılı birinci kararıyla yapının yıkımına ilişkin karar almıştır.
Ancak yapı sahiplerinin tespitinde hata yapıldığı gerekçesiyle Encümen
21/12/2006 tarihli ve 2006/2310 sayılı ikinci kararıyla önceki kararın iptal
edilmesine ve gerçek malikler adına yapı tatil zaptı düzenlenmesi ile
işlemlerin tamamlanmasından sonra konunun yeniden görüşülmesine karar
vermiştir.
10. Bu karar üzerine düzenlenen 26/12/2006 tarihli ve 2006/527
sayılı yapı tatil zaptında yapı maliklerinin T.A., S.A. ve Ta.A.
olduğunun tespiti yapılmış ve kaçak yapı hakkında 3/5/1985 tarihli ve 3194
sayılı İmar Kanunu'nun 32. ve 42. maddelerine göre işlem yapılması gerektiği
belirtilmiştir.
11.Söz konusu yapı tatil zaptı üzerine Encümen 11/1/2007 tarihli
ve 2007/65 sayılı üçüncü kararıyla kaçak yapının yıkılmasına ve yapı
maliklerine para cezası verilmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısımları
şöyledir:
"Buca, 601 sokak 4-6 No.da tapunun - pafta 40590 ada, 6 parsel sayılı yere
T.-S.-T.-A. tarafından yapılmakta olan inşaatın ruhsatsız olduğu tespit
edilerek...26.12.2006 tarihinde Yapı Kontrol Şubesi 2006/527 sayı [lı yapı tatil zaptı] ileparselin
çevresi ^^ 2.00 mt. yüksekliğinde tuğla duvarla
çevrili ve duvar çevresi çelik konstrüksiyon yapılı ve parsel içinde ^^8x5 mt. ebadında, etrafı ve üzeri galveniz
saç kaplı depo yapılı iken ... mühürlenerekdurdurulmuştur
...
I. ... inşaatın ...YIKTIRILMASINA,...
II. ... Müşterek - Mütesemsil
T.A., S.A. ve T.A.'e 1.650,00YTL,... PARA CEZASI
uygulanmasına ..."
12. Diğer taraftan başvurucu, konuyla ilgili olarak Belediyeye
12/7/2007 tarihinde bilgi edinme başvurusu yapmıştır. Başvurusu şöyledir:
"09.10.2006 tarih ve 6328 sayı nolu yazı ile tarafıma belirttiğiniz 601 sok. No:4
adresinde kayıtlı taşınmaz için 05.10.2006 tarih ve 2006/430 sayı nolu yapı tatil zaptı düzenlediğinizi belirtmektesiniz.
1.Konunun Belediye Encümenine sevk edilip
edilmediğinin tarafıma bildirilmesini, eğer edilmediyse hangi sebeplerle sevk
edilmediğinin tarafıma bildirilmesini.
2.Konu Belediye Encümenine sevk edildiyse
alınan encümen kararının bir örneğinin tarafıma gönderilmesini.
Talep ediyorum."
13. Bu talep üzerine Belediye 23/7/2007 tarihli ve 179 sayılı
yazı ekinde Encümenin 2007/65 sayılı kararını (üçüncü karar, bkz. § 11)
başvurucuya göndermiştir.
14. Başvurucu, bilgi edinme başvurusunda 2006/430 sayılı yapı
tatil zaptına (bkz. § 8) göre alınan Encümen kararını (birinci karar, bkz. § 9)
istediği hâlde 2007/65 sayılı Encümen kararının (üçüncü karar) gönderildiğini
belirterek bilgi edinme başvurusuna hatalı cevap verilmesine ilişkin işlemin
iptali istemiyle dava açmıştır.
15. İzmir 4. İdare Mahkemesi (Mahkeme) 19/3/2008 tarihli ve
E.2007/1512, K.2008/397 sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiştir. Karar
gerekçesi şöyledir:
"Dava dosyasının incelenmesinden; davacı
tarafından Buca Belediye Başkanlığına verilen 15.9.2006 tarihli dilekçe ile
İzmir İli, Buca İlçesi, 601 Sokak, No:4 adresinde bulunan ve tapunun 40590 ada,
6 sayılı parselinde kayıtlı olan taşınmaz üzerinde kaçak ve ruhsatsız olarak
inşa edilmeye çalışılan çelik yapıyla ilgili yasal işlemlerin yapılmasının
istendiği, davacının şikayet dilekçesi üzerine davalı belediyenin yapı kontrol
teknisyenlerince 5.10.2006 tarihli yapı tatil zaptının düzenlenerek kaçak
yapıldığı tespit edilen şikayete konu, (8x5) mt.
ebadında, etrafı ve üzeri galveniz saç kaplı depo ile
(3x4) mt. ebadında üzeri kiremit kaplı kulübe
imalatının mühürlenerek durdurulduğu ve Buca Belediyesi Yapı Kontrol
Müdürlüğünce verilen 9.10.2006 tarih ve 6328 sayılı yazıda, 601 Sokak, No:4
adresinde bulunan taşınmaz için 3194 sayılı İmar Kanunun 32.ve 42.maddeleri
uyarınca 5.10.2006 tarih ve 2006/430 sayılı yapı tatil zaptının düzenlendiği ve
diğer yasal işlemlere devam edildiği hususunun davacıya bildirildiği, davacıya
yapılan bu bildirimden sonra yapının yıkımı yönünde 7.12.2006 tarih ve
2006/2196 sayılı belediye encümen kararının alındığı, ancak tapu dairesi
kayıtlarından yapı sahibinin S. ve T. A. olduğunun tespit edilmesi üzerine
alınan encümen kararının iptal edilmesi ve gerçek malikler adına yapı tatil
zaptı düzenlenmesi, bu konudaki işlemler tamamlandıktan sonra konunun belediye
encümenince yeniden değerlendirilmesi yönünde 21.12.2006 tarih ve 2006/2310 nolu belediye encümen kararının alındığı, bu kararı
uygulamaya geçirmek için 26.12.2006 tarihinde tekrar yapı mahalline gidilerek
gerçek yapı malikleri belirlenen kaçak yapının mühürlendiği ve 11.1.2007
tarihli, 2007/65 nolu belediye encümen kararı ile
yapının yıkımına karar verildiği, davacı tarafından 4982 sayılı Bilgi Edinme
Kanunu uyarınca 12.7.2007 tarihinde yapılan başvuru ile konunun belediye encümenine
sevk edilip edilmediği, sevk edilmedi ise hangi sebeplerle sevk edilmediği
hususlarının cevaplandırılmasının istenerek, belediye encümenine sevk edildi
ise alınan encümen kararının bir örneğinin gönderilmesinin talep edildiği,
davacının bu başvurusu üzerine de 23.7.2007 tarih ve 2007/179 tarihli yazı
ekinde Buca Belediye Encümenince alınan 11.1.2007 tarih ve 2007/65 nolu kararın gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan
davada, davacı tarafından idarece gönderilen belgenin istediği bilgi ve belge
ile uzaktan yakından alakasının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, davacının
Bilgi Edinme Kanunu uyarınca yaptığı başvurusu üzerine idarece gönderilen
11.1.2007 tarih ve 2007/65 nolu belediye encümen
kararının, davacının15.9.2006 tarihli şikayet başvurusu üzerine gönderilen
5.10.2006 tarihli yapı tatil zaptı ile tespit edilen yapının yıkımına ilişkin
olarak tesis edilen nihai işlem olduğu, bu yapı tatil zaptından sonra alınan
encümen kararının ise hatalı tapu malikleri adına alınmış olması nedeniyle
iptal edilerek davacıya bildirilen 11.1.2007 tarih ve 2007/65 nolu encümen kararının alındığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının bilgi edinmek amacıyla
yaptığı başvuruya, idarece doğru ve yeterli bilgi ve belgenin verildiği,
dolayısıyla Bilgi Edinme Kanunu ile öngörülen bilgi verme yükümlülüğünün yerinegetirildiği anlaşıldığından, iptali istenen dava
konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmamış, davacı iddialarına
itibar edilmemiştir."
16. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, Danıştay Onuncu
Dairesinin 16/10/2012 tarihli ve E.2008/4565, K.2012/4981 sayılı kararıyla
onanmıştır.
17. Başvurucunun yaptığı düzeltme talebi de aynı Dairenin
29/1/2014 tarihli E.2013/1478, K.2014/454 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
18. Karar, başvurucuya 2/4/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
19. Başvurucu 2/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
20. 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu'nun 5.
maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her
türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme
başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve
teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler."
21. 4982 sayılı Kanun’un 7. maddesi şöyledir:
"Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların
ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere
ilişkin olmalıdır.
Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir
çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden
bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.
İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve
kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa
gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
22. Mahkemenin 1/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
23. Başvurucu; ikamet ettiği yerin yanındaki 40590 ada, 8 sayılı
parselde yapılan yangın merdiveni hakkında yasal işlem yapılması isteminde
bulunduğunu, başvurusu üzerine düzenlenen 5/10/2006 tarihli yapı tatil zaptını
yangın merdivenine ilişkin zannederek bu zabıtla ilgili olarak Encümen
tarafından hangi işlemlerin yapıldığını öğrenmek için bilgi edinme başvurusu
yaptığını ve Belediyenin cevaben "2006/430
sayılı yapı tatil zaptının yapılan hata sonucu iptal edildiğini ve yerine
2006/527 sayı nolu yapı tatil zaptının düzenlendiğini"
bildirmesi gerekirken eksik bilgi vererek yanılmasına neden olduğunu, bunun
üzerine açtığı iptal davasında Mahkemenin idare tarafından verilen bilgilere
itibar ettiğini, Mahkeme kararının gerekçesinde 6 parsel sayılı taşınmaza
ilişkin değerlendirmelerin bulunduğunu; oysa, Belediyenin kendisine hatalı
bilgi verdiğini görerek davasını Mahkemenin kabul etmesi gerektiğini; zira,
Belediyenin önce şikâyetle ilgisi olmayan bir zaptı şikâyetle ilgiliymiş gibi
bildirdiğini, bilgi edinme kapsamında akibetini
sorduğunda ise zaptın iptal edilmiş olduğunu bildirmediğini, dolayısıyla
Mahkemenin Belediyenin, hukuk dışı ve etik olmayan bu işlemlerini görüp iptal
etmesi gerektiğini, bu nedenle aksi yönde karar verilmesinin, Anayasa’nın 36.
maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri
sürmüş ve 30.000 TL manevi tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
24. Başvurucu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
25. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
"Herkes, Anayasada
güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir..."
26. 30/11/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar
başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Herkes, Anayasada
güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir..."
27. 6216 sayılı Kanun'un "Bireysel
başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinin
(1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvuru ancak
ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve
kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir."
28. 6216 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasına
göre; bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç
temel ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar, başvuruya
konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden
ya da ihmalinden dolayı, başvurucunun "güncel bir hakkının ihlal
edilmesi", bu ihlalden dolayı kişinin "kişisel olarak" ve
"doğrudan" etkilenmiş olması ve bunların sonucunda başvurucunun
kendisinin "mağdur" olduğunu ileri sürmesidir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977,9/1/2014, §
42).
29. Bu üç temel koşula ilave olarak, 6216 sayılı Kanun'un 45.
maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre Anayasa Mahkemesine ancak, Anayasa'da
güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (Sözleşme) ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller
kapsamındaki herhangi birinin ihlal edildiği iddiasıyla başvurulabilir. Buradan
çıkan sonuca göre Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden
Sözleşme ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamında bir hakkı
doğrudan etkilenmeyen kişi "mağdur" statüsü kazanamaz (Onur Doğanay, § 43).
30. Öte yandan 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı
fıkrası ile48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda,kamu gücünün neden olduğu iddia edilen ihlale
dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru
kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve
deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B.
No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
31. Somut olayda başvurucunun temel gayesi, bir başkasına ait
parsel üzerinde kaçak ve ruhsatsız olarak yapıldığını iddia ettiği yangın
merdiveni için yasal işlemlerin yapılmasını sağlamaktır. Bununla birlikte
başvurucu, söz konusu taşınmazın ikamet ettiği yerin yanında olduğunu
söylemesine rağmen başvuru formu ve eklerinde anılan yangın merdiveni
inşaatından güncel ve kişisel olarak nasıl etkilendiği, söz konusu inşaatın
hangi medeni hakkı üzerinde nasıl bir etkisi bulunduğu hususunda herhangi bir açıklama
yapmamıştır. Öte yandan başvurucunun, yangın merdivenine ilişkin 15/9/2006
tarihli şikâyetinin ardından, Belediyece tesis edilen işlemlere karşı herhangi
bir dava açmadığı da anlaşılmaktadır.
32. Başvurucunun açtığı iptal davası ise 4982 sayılı Kanun
kapsamında yapılan bilgi edinme başvurusuna verilen cevaba ilişkin olup
"yangın merdivenine ilişkin işlem yapılmaması" hususu değildir.
Başvurucu 2/7/2007 tarihinde bilgi edinme kapsamında 2006/430 sayılı yapı tatil
zaptı üzerine konunun Belediye Encümenine sevk edilip edilmediğinin, sevk
edilmediyse hangi sebeplerle sevk edilmediğinin tarafına bildirilmesini
istemiştir. Belediye ise anılan zabıt üzerine alınan Encümen kararının (birinci
karar) yapı malikiyle ilgili hata yapıldığı için iptal edilmiş olması
nedeniyle, en son durumu yansıtan 11/1/2007 tarihli ve 2007/65 sayılı Encümen
kararını (üçüncü karar) başvurucuya göndermiştir. Başvurucu, Belediyenin bu
kararı göndermek yerine kendi ifadesiyle "2006/430
sayılı yapı tatil zaptının yapılan hata sonucu iptal edildiğini ve yerine
2006/527 sayı nolu yapı tatil zaptının düzenlendiğini"
bildirmesi gerektiğini ileri sürerek iptal davası açmıştır.
33. Esasen başvurucu, başvuru formunda belirttiği gibi 2006/430
sayılı yapı tatil zaptını yangın merdivenine ilişkin zannederek bilgi edinme
başvurusunu yapmıştır. Olayda tarafların esas aldığı adres ve adrese tekabül
eden parsel bilgileriyle ilgili bir karışıklığın olduğu ve bu kapsamda
başvurucunun şikâyet ettiği 8 sayılı parsel yerine 6 sayılı parselde bulunan
kaçak ve ruhsatsız yapı ile ilgili işlemlerin başlatılarak yürütüldüğü,
başvurucuya da başından beri bu işlemlerle ilgili bilgi verildiği
anlaşılmaktadır. Ancak başvurucunun 4982 sayılı Kanun kapsamındaki başvurusu
üzerine açtığı iptal davasının doğrudan bu karışıklığın giderilmesini
sağlamayacağı açıktır.
34. Nitekim derece mahkemeleri de olayı sadece bilgi edinme
başvurusu ve buna verilen cevapla sınırlı olarak incelemiş ve 2006/430 sayılı
zapta ilişkin konunun Encümene sevkdurumu hakkında
istenen bilgiye cevaben anılan zabıt için en son tesis edilen Encümen kararının
gönderilmiş olduğu tespitini yaparak idarece doğru ve yeterli bilgi ve belgenin
verildiği, dolayısıyla 4982 sayılı Kanun ile öngörülen bilgi verme
yükümlülüğünün yerinegetirildiği gerekçesiyle davayı
reddetmiştir.
35. Başvurucu, Belediyenin bilgi edinme başvurusu üzerine
verdiği cevapta "2006/430 sayılı yapı
tatil zaptının yapılan hata sonucu iptal edildiğini ve yerine 2006/527 sayı nolu yapı tatil zaptının düzenlendiği"
hususunu belirtmeyerek konuyla ilgili en son işlem olan 2007/65 sayılı Encümen
kararını göndermiş olmasından nasıl etkilendiği hususunda da bir açıklama
yapmamıştır. Verilmediği belirtilen bu bilginin başvurucuyu kişisel olarak
nasıl etkilediği, medeni hak ve yükümlülükleri üzerinde nasıl bir etkisi olduğu
ortaya konulamamıştır.
36. Bu durumda, başvurucunun adil yargılanma hakkı bağlamında
güncel ve kişisel bir hakkının doğrudan etkilenmediği ve bu nedenle mağdur
statüsünün bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
37. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun mağdur sıfatı taşımadığı
anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden
incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun kişi bakımından
yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
1/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.