TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDULKADİR UÇAR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/6924)
Karar Tarihi: 2/6/2020
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Celal Mümtaz AKINCI
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Raportör
Denizhan HOROZGİL
Başvurucu
1. Abdulkadir UÇAR
2. Haci Ali GÜNDÜZ
3. Murat ÖZDOĞAN
4. Ramazan SÖYLER
5. Sait Ali GÜRSOY
Başvurucular Vekili
Av. Hüseyin KURŞUN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, soruşturma aşamasında dinî ve politik görüşlerini açıklamaya zorlanmaları nedeniyle başvurucuların din ve vicdan özgürlüklerinin; suç teşkil etmeyen eylemlerinin ve bazı yayınlar bulundurmalarının terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetlerinde delil olarak değerlendirilmesi nedeniyle ifade özgürlüklerinin; mahkemece lehlerine olan bazı delillerin değerlendirilmemesi ve bazı delillerin de toplanmaması nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 20/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/6941, 2014/6928, 2014/6926 ve 2014/6929 numaralı bireysel başvuru dosyalarının, konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/6924 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2014/6924 numaralı dosya üzerinden yürütülmesine ve diğer başvuru dosyalarının kapatılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
7. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. madde ile görevli) 3/12/2009 tarihinde başvurucu Hacı Ali Gündüz hakkında Vasat terör örgütü yöneticisi olma, diğer başvurucular hakkında ise Vasat terör örgütüne üye olma suçunu işlediklerinden bahisle iddianame düzenlenmiştir. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 30/9/2010 tarihinde başvurucuların Vasat terör örgütüne üye olma suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay mahkûmiyetine karar vermiştir.
8. Temyiz üzerine mahkûmiyet kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 17/2/2014 tarihinde onanmıştır. Başvurucular nihai karardan 30/4/2014 tarihinde haricen haberdar olduklarını belirtmişler, 20/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
9. Dosyanın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden incelenmesi neticesinde; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17/2/2014 tarihli onama kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/11/2019 tarihinde itiraz edildiği, itirazı inceleyen Yargıtay16. Ceza Dairesinin ise 25/12/2019 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına, hükümlerin bozulmasına, başvurucular hakkındaki infazların durdurulmasına ve başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadıkları takdirde derhâl salıverilmelerinin sağlanması için yazı yazılmasına karar verdiği görülmüştür.
10. Yine UYAP üzerinden yapılan incelemede Mahkeme, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı gereği başvurucuların infaz evraklarının işlemsiz iadesi için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazmış, Cumhuriyet Başsavcılığı da infaz evraklarını bila infaz iade etmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 2/6/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
12. Başvurucular; soruşturma aşamasında dinî ve politik görüşlerini açıklamaya zorlandıklarını, suç teşkil etmeyen eylemlerinin ve bazı yayınlar bulundurmalarının terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetlerinde delil olarak değerlendirildiğini, lehlerine olan bazı delillerin değerlendirilmediğini ve bazılarının ise toplanmadığını belirterek ifade, din ve vicdan özgürlükleri ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
13. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
15. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
16. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir hak arama yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, § 17).
17. Başvuru konusu somut olayda ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onandıktan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesince bozularak ilk derece mahkemesine gönderilmiş ve böylelikle yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır. Bu bakımdan henüz yargısal yolların tamamlandığından bahsedilemez.
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 2/6/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.