TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
BAYINDIR İNŞAAT TURİZM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/7070)
Karar Tarihi: 20/4/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör
Yakup MACİT
Başvurucu
Bayındır İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.
Vekilleri
1. Av. Ramazan ASLAN
2. Av. Enver Arsal YILDIRIM
3. Av. İrem Bilge YILDIRIM
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1.Başvuru, sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespiti ve uyuşmazlığın giderilmesi davasında usul ve kanuna aykırı karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının, esaslı iddiaların mahkeme ve Yargıtay kararlarında cevaplandırılmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 22/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3.Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4.Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
7. Sakarya-Hendek-Bolu-Ankara otoyolu projesinin Bolu Dağı girişiyle ilgili yapım işi A.S.A firmasına ihale edilmiş ve 29/1/1987 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü (İdare) ile ilgili firma arasında sözleşme imzalanmıştır.
8. A.S.A firması 19/1/1990 tarihli ek sözleşme ile Gümüşova-Gerede otoyolu (Kesim-2) Bolu Dağı Geçişinin yapımı ve bir yıllık bakımı işini taahhüt etmiştir.
9. Anılan firma ile başvurucu şirket, aralarında27/7/1998 tarihinde düzenlenen sözleşmede, Gümüşova-Gerede otoyolu (Kesim-2) Bolu Dağı Geçişinin yapımı ve bir yıllık bakımı işini birlikte yürütmek üzere taahhütte bulunmuşlardır.
10. Sözleşme, Ankara 33. Noterliğince 31/7/1998 tarihinde onaylanmış ve taraflarca 3/8/1998 tarihinde ortak girişim beyannamesi düzenlenmiştir.
11. Sözleşmede, hak ve menfaatlerin %50 oranında taraflarca paylaşılacağı, anlaşmazlık hâlinde tahkime gidileceği, ortak girişimin pilot firmasının A.S.A olduğu kararlaştırılmıştır.
12. Ortak girişim talebi İdare tarafından uygun bulunmuş ve taraflarca ihaleye konu yapım işi birlikte yürütülmeye başlanmıştır.
13. Ortak girişimin taahhüdü devam ederken başvurucunun alacaklıları olan faktoring şirketlerinin başlattıkları icra takibinde, başvurucunun ortaklık payından doğmuş ve doğacak kâr ve tasfiye payına 31/5/2001 tarihinde haciz konulmuş, başvurucu ve A.S.A firması arasındaki ortaklığın feshi ve tasfiyesi yönünde Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2001/421 sayılı dosyasında dava açılmıştır.
14. İcra takibi ve dava süreci devam ederken ortak girişimin sona erdiği ve tasfiye sürecine girdiği gerekçesiyle A.S.A firmasının söz konusu işe ait yükümlülükleri tek başına üzerine alarak işi tamamlayacağı, yapılan tüm iş ve faaliyetlerden üçüncü taraflara ait her türlü hak ve menfaatler karşısında A.S.A'nin tek başına sorumlu olacağı, İdarenin hiçbir şekilde muhataplığının ve sorumluluğunun olmayacağı yönünde İdare ile A.S.A firması arasında 14/11/2002 tarihinde "Gümüşova-Gerede Otoyolu Bolu Dağı Geçişi (Kesim-2) Ek (Zeyilname-8)"başlıklı sözleşme (Ek Sözleşme) düzenlenmiştir.
15. Başvurucunun Ek Sözleşme'nin hükümsüzlüğü, uyuşmazlığın giderilmesi ve hakem tayini konularında Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/976 sayılı, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2004/323 Değişik İş sayılı, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2004/508 sayılı, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2004/667 sayılı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2007/1 sayılı, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2008/396 sayılı dosyalarında açtığı davalar görevsizlik, ret ve uyuşmazlığın Mahkemede görülmesi gerektiği yönündeverilen kararlarla sonuçlanmıştır.
16. Başvurucu en son 24/11/2009 tarihinde, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin (Mahkeme) E.2009/716 sayılı dosyasında açtığı davada, İdarenin muvafakatı alınarak A. S. A. firması ile ortak girişim oluşturulmak suretiyle sürdürülen işte, kendisinin rıza ve muvafakati alınması gerekirken İdare ve A.S.A firmasının kendi aralarında düzenledikleri 14/11/2002 tarihli Ek Sözleşme ile ortaklıktan doğan haklarından mahrum bırakıldığını, Ek Sözleşme'nin yetkisi olmayan genel müdür imzasıyla düzenlendiğini, yok hükmünde olduğunu, adi ortaklıktan doğan haklarının tasfiye sonuna kadar devam edeceğini, bu haklarının fiilen elinden alındığını, tek taraflı olarak gerçekleştirilen işlemle sözleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini belirterek Ek Sözleşme'nin hükümsüzlüğünün tespiti ve uyuşmazlığın giderilmesi talebinde bulunmuştur.
17. Mahkeme 15/9/2011 tarihli kararında, başvurucu ile davalı A.S.A firması arasındaki ortaklığın 31/5/2001 tarihinde sona erdiğini, kamu yararı nedeniyle ihale yapım işinin sürüncemede bırakılmamasının zorunlu olduğunu, bu nedenle 14/11/2002 tarihli Ek Sözleşme'nin düzenlendiğini, Ek Sözleşme'nin gerçekte ortak girişimin fesih ve gayesinin sona ermesine bağlı olarak tamamlanması yönünde, yeni bir sözleşme olarak düzenlendiğinin kabul edilmesi gerekeceğini, ortak girişim beyannamesinde pilot firmanın A.S.A olduğunun kabul edildiğini, ödemelerin verilen tedbir kararları dışında dahi tasfiye payının hesaplanmasına kadar bu firmaya verilmesinin, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olmadığını, İdarenin Ek Sözleşme ile kalan işten A.S.A'yı sorumlu tutması ve üçüncü kişilere karşı muhatap kılmasının, işin ihalesinin zorunlu ve doğal sonucu olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacı ile İdare arasında hakem heyeti önünde görülen aynı nitelikteki davada verilen mahkeme kararının davalı İdare lehine kesin hüküm teşkil ettiğini, bu davada A.S.A taraf olmasa daanılan ilamın A.S.A açısından da lehe kesin delil niteliğinin bulunduğunu, ayrıca başvurucunun, Ek Sözleşme'nin hükümsüzlüğünü talep etmekteki amacının, feshin gerçekleştiği ana kadar yapılacak ödemelerin A.S.A yerine ortak girişim adına yapılması olarak değerlendirildiğinde, Ek Sözleşme'nin ortak girişimin tasfiye sürecini etkiler bir yönünün bulunmadığını belirterek davayı reddetmiştir.
18. Temyiz üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 20/3/2013 tarihli ilamında, delillerin takdirinde yanlışlık olmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek hükmü onamıştır.
19. Karar düzeltme talebi aynı Dairenin 16/1/2014 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
20. Başvurucu vekili Mahkemeye verdiği 14/4/2014 tarihli dilekçesinde Yargıtay karar düzeltme ilamının kendilerine tebliğini talep etmiş, ret kararı 24/4/2014 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiş, 22/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 20/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2009/716 Sayılı Dosyası Yönünden
22. Başvurucu, davalılar tarafından düzenlenen 14/11/2002 tarihli Ek Sözleşme'nin genel müdür imzasıyla yürürlüğe girmesinin mümkün olmadığını, üçlü kararname ile imzalanması gerektiğini, Ek Sözleşme'nin bu nedenle yok hükmünde olduğunu, bu gerçeğin yargılama sürecinde Mahkeme ve Yargıtay tarafından dikkate alınmadığını, buna yönelik iddiaların da Mahkeme ve Yargıtay kararlarında cevaplandırılmadığını, kararın kanun ve usuleaykırı olduğunu, karar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, yargılamanın makul sürede tamamlanmadığını belirterek Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
24. Somut olayda Mahkemenin 15/9/2011 tarihli kararıyla davanın reddedildiği, temyiz üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 20/3/2013 tarihli kararıyla hükmün onandığı, karar düzeltme talebinin aynı Dairenin 16/1/2014 tarihli kararı ile reddedildiği, kararın10/2/2014 tarihinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden (UYAP) Mahkemeye ulaştığı, anlaşılmıştır. Karar düzeltme ilamı başvurucuya posta yoluyla 24/4/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu bu tarihten itibaren otuz günlük süre içerisinde 22/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuş ise de başvurucu vekilinin UYAP vasıtasıyla mahkemeye gönderdiği 14/4/2014 tarihli dilekçesinde, Yargıtay karar düzeltme kararının kendilerine tebliğini talep ettiği, dosyanın da Mahkemede olduğu bu tarih itibarıyla anılan karara erişme imkânının bulunduğu anlaşılmıştır.
25. Buna göre başvurucunun 14/4/2014 tarihinde Yargıtay karar düzeltme ilamının içeriğini öğrendiğinin kabul edildiği ve bu tarihe göre en geç 14/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunması zorunlu olduğu hâlde 22/5/2014 tarihinde yapılan başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
26. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. İhlal İddiasına Konu Diğer Mahkeme Dosyaları Yönünden
27.Başvurucu Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2004/677 sayılı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2007/1 sayılı, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2008/396 sayılı dosyalarında açtığı davalarda verilen kararların usul ve kanuna aykırı olduğunu, tahkim heyetinin oluşturulmasında usulsüzlük yapıldığını, kararlar nedeniyle hak arama özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
28. 6216 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurular incelenebilir (Zafer Öztürk, B. No: 2012/51, 25/12/2012, § 17).
29. Somut olayda, bireysel başvuruya konu Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/2/2006 tarihli ve E.2004/677, 2006/49 sayılı kararının 18/7/2006 tarihinde, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 5/4/2007 tarihli ve E.2007/1, K.2007/133 sayılı kararının 19/7/2007 tarihinde, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 6/11/2008 tarihli ve E.2008/396, K.2008/459 sayılı kararının 14/9/2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Buna göre başvuru konusu kararların 23/9/2012 tarihinden önce kesinleştiği ve başvurunun bu dosyalar yönünden Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi dışında kaldığı anlaşılmaktadır.
30. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun,
1. Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin E.2009/716 sayılı dosyası yönünden süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. İhlal iddialarına konu diğer mahkeme dosyaları yönünden zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 20/4/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.