TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ERDAL ÖZTÜRK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/7493)
Karar Tarihi: 15/2/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Recai AKYEL
Raportör Yrd.
Derya ATAKUL
Başvurucu
Erdal ÖZTÜRK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma ve hakkaniyete uygun yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, maliki olduğu taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulması talebiyle 19/3/2007 tarihinde dava açmıştır. Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) 24/8/2010 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin (Daire) 8/4/2011 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 25/10/2011 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, Dairenin 14/6/2012 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece 11/6/2013 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar, Dairenin 18/3/2014 tarihli ilamı ile onanmıştır. Davalı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Dairece 23/10/2014 tarihinde karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Başvurucu Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinde geçit hakkı kurulması talebiyle açtığı davada yargılamayı yürüten hâkimlerin kasıtlı olarak davanın uzun sürmesine neden olduklarını ileri sürerek Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) şikâyette bulunmuştur. HSYK Üçüncü Dairesince 28/2/2013 tarihli karar ile hâkimler hakkında soruşturma izni verilmemiştir.
10. Başvurucu Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinde geçit hakkı kurulması talebiyle açtığı davada taşınmazlara ilişkin raporları düzenleyen bilirkişiler hakkında görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştur. Şarkışla Cumhuriyet Başsavcılığı 19/12/2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucunun itirazı, Tokat Ağır Ceza Mahkemesinin 2/2/2012 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 15/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
12. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
16. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 7 yıl 7 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
18. Başvurucu, Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinde geçit hakkı kurulması talebiyle açtığı davada yargılamayı yürüten hâkimlerin ve dava konusu taşınmazlara ilişkin raporları düzenleyen bilirkişilerin kasıtlı olarak davanın uzun sürmesine neden olduklarını, anılan hâkimler ile bilirkişiler hakkında ilgili makamlara suç duyurusunda bulunduğunu ancak sonuç alamadığını belirterek hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
19. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalanhak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
20. Sözleşme’nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, § 23, 24).
21. Somut olayda başvurunun, üçüncü kişilerin cezalandırılmasına yönelik olduğu dolayısıyla adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
22. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
23. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
24. Başvurucu, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
25. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
26. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 8.400 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
27. Dosyadaki belgelerden tespit edilen ve 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 8.400 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesine (E.2012/522, K.2013/342) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.