TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
OSMAN AKGÜN VE SAADETTİN AKGÜN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/7530)
Karar Tarihi: 24/11/2016
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör Yrd.
Derya ATAKUL
Başvurucular
1. Osman AKGÜN
2. Saadettin AKGÜN
Vekili
Av. Aykut ÜNSAL
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 27/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Başvurucular tarafından yapılan 2014/7530 ve 2014/7540 numaralı başvurular, aralarında konu yönünden irtibat bulunduğu anlaşıldığından birleştirilmiş; incelemeye 2014/7530 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden devam edilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular aleyhine 5/4/1995 tarihinde tapu iptali ve tescil talebiyle dava açılmış, dava Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1995/226 sayılı dosyasına kaydedilmiştir. Bu davaya karşılık olarak başvurucular 26/6/1995 tarihinde tapu iptali ve tescil talebiyle dava açmışlardır. Mahkemece, anılan davalar Mahkemenin E.1995/226 sayılı dosyasında birleştirilmiş, 2/6/1998 tarihli karar ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2/2/1999 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece 21/1/2010 tarihli karar ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 25/1/2011 tarihli ilamı ile bozulmuş, karar düzeltme talebi aynı Dairenin 6/10/2011 tarihli ilamı ile reddedilmiştir. Eyüp Adliyesinin kapanması üzerine yargılamaya İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmiş, Mahkemece 28/2/2012 tarihli karar ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 4/6/2013 tarihli ilamı ile onanmış, karar düzeltme talebi aynı Dairenin 17/3/2014 tarihli ilamı ile reddedilmiştir. Anılan karar başvurucuya 28/4/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 24/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih, sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği; yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut başvuruda 18 yıl 11 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
18. Başvurucular uzun süren yargılama nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları 928.800 TL faizin ödenmesi talebinde bulunmuşlar, manevi tazminat talebinde bulunmamışlardır.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
20. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 412,20 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.212,20 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Maddi tazminata ilişkin taleplerin REDDİNE,
D. 412,20 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.212,20 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2011/415, K.2012/68) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.