TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
AHMET ÇEVİK VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/7545)
Karar Tarihi: 4/10/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör Yrd.
Ceren Sedef EREN
Başvurucular
1. Ahmet ÇEVİK
2. Müşrika AKYÜREKLİ
3. Beyce ATEŞ
4. Besrai DURSUN
5. Şefika AKYÜREKLİ
6. Ali PARLATICI
7. Halil ÇEVİK
8. Keziban KOÇAK
9. Özlem ATEŞ
10. Sıddıka HARMANCI
11. Emine ŞENGÜL
12. Zekeriya ÇEVİK
13. Selahattin ÇEVİK
14. Mühriban DERYOL
15. Fahreddin PARLATICI
16. Fatma KARABAĞ
17. Hasan PARLATICI
18. Derdi ÜNSAL
19. Enver ÇEVİK
20. Yusuf ÇEVİK
21. Gürnisan ÇEVİK
22. Sıdıka NALBANT
Vekilleri
Av. Mücahit NUSRETOĞLU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucular Halil Çevik, Şefika Akyürekli, Derdi Ünsal ve Enver Çevik aleyhine doğrudan; başvurucular Müşrika Akyürekli, Keziban Koçak, Özlem Ateş, Sıddıka Harmancı, Mühriban Deryol ve Yusuf Çevik'in babaları, başvurucu Gürnisan Çevik'in ise eşi olan murisleri Ali Çevik; başvurucular Beyce Ateş, Ali Parlatıcı, Fahreddin Parlatıcı, Fatma Karabağ ve Hasan Parlatıcı'nın anneleri olan murisleri Medine Parlatıcı; başvurucular Ahmet Çevik, Emine Şengül, Zekeriya Çevik ve Selahattin Çevik'in babaları olan murisleri Süleyman Çevik ile başvurucular Besrai Dursun ve Sıdıka Nalbant'ın babaları olan murisleri Sadi Çevik aleyhine 1/1/1984 tarihinde Karlıova Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davasında yerel mahkemece 22/5/2014 tarihinde verilen karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
8. Mahkemenin 4/10/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
9. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Başvurucu Halil Çevik Yönünden
10. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
11.Başvuru tarihinden sonra ölen başvurucuların mirasçılarının makul bir süre içinde başvuruyu devam ettirme yönünde iradeleriniAnayasa Mahkemesine bildirmemeleri hâlinde anılan İçtüzük hükümleri uyarınca başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılabilir (İskender Kaya ve diğerleri, B. No: 2014/7674, 23/3/2017, §§18-21). Somut olayda başvuruculardan Halil Çevik başvuru tarihinden sonra 1/8/2014 tarihinde ölmüş ancak mirasçıları makul bir süre içinde başvuruya devam etme yönünde iradelerini bildirmemişlerdir. Anılan başvurucu yönünden başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de bulunmamaktadır.
12. Açıklanan nedenlerle başvuruculardan Halil Çevik yönünden başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
14. Başvuruya konu dava, başvurucuların murislerinden intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının yargılamaya katıldığı an değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin başlangıç anıdır (Gülseren Gürdal ve diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık otuz yıllık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
19. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
20. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
21. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında şikâyet konusu davadaki taraf sayısı, dava değeri ve bir kısım başvurucuların murisleri ve tüm mirasçılarının sayısı da dikkate alındığında başvurucular Şefika Akyürekli, Derdi Ünsal ve Enver Çevik'eayrı ayrı net 12.600 TL; başvurucular Beyce Ateş, Ali Parlatıcı, Fahreddin Parlatıcı, Fatma Karabağ ve Hasan Parlatıcı'ya ayrı ayrı net 2.100 TL; başvurucular Müşrika Akyürekli, Keziban Koçak, Özlem Ateş, Sıddıka Harmancı, Mühriban Deryol, Yusuf Çevik ve Gürnisan Çevik'e ayrı ayrı net 1.800 TL; başvurucular Ahmet Çevik, Emine Şengül, Zekeriya Çevik, Selahattin Çevik, Besrai Dursun ve Sıdıka Nalbant'a ayrı ayrı net 3.150 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
22. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin Halil Çevik dışındaki diğer başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucu Halil Çevik yönünden başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Diğer başvurucular yönünden Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucular Şefika Akyürekli, Derdi Ünsal ve Enver Çevik'eayrı ayrı net 12.600 TL; başvurucular Beyce Ateş, Ali Parlatıcı, Fahreddin Parlatıcı, Fatma Karabağ ve Hasan Parlatıcı'ya ayrı ayrı net 2.100 TL; başvurucular Müşrika Akyürekli, Keziban Koçak, Özlem Ateş, Sıddıka Harmancı, Mühriban Deryol, Yusuf Çevik ve Gürnisan Çevik'e ayrı ayrı net 1.800 TL; başvurucular Ahmet Çevik, Emine Şengül, Zekeriya Çevik, Selahattin Çevik, Besrai Dursun ve Sıdıka Nalbant'a ayrı ayrı net 3.150 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin Halil Çevik dışındaki diğer BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Karlıova Kadastro Mahkemesine (E.1984/65, K.2014/16) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/10/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.