TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ERDAL PARLAK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/8236)
Karar Tarihi: 24/1/2018
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör Yrd.
İsmail Emrah PERDECİOĞLU
Başvurucu
Erdal PARLAK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ek performans ödemesi yapılması talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemi ile açılan davada kanun yolu incelemesinin gerekçesiz olması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği görüş bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyleolaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) memur olarak görev yapmakta iken Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 8. maddesi gereğince tarafına performans ödemesi yapılması talebiyle 28/9/2009 tarihinde adı geçen idareye müracaat etmiş ancak başvurucunun bu talebi zımnen reddedilmiştir.
9. Başvurucu, zımni ret işleminin iptali ve performans ödemelerinin 15/6/2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle Ankara 12. İdare Mahkemesinde iptal davası açmıştır.
10. Ankara 12. İdare Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu 22/7/2010 tarihli karar ile davanın reddine hükmedilmiştir. Mahkeme gerekçesinde başvurucu tarafından, performans ödemesi yapılacak personel belirlenirken birim amiri tarafından takdir yetkisinin hizmet dışında öznel nedenlerle hukuka aykırı kullanıldığına ya da takdirde açık hata yapıldığına dair bir iddiada bulunulmadığının altı çizilmiş ayrıca takdir yetkisinin hukuka aykırı olarak kullanıldığına dair dava dosyasına somut herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığıbelirtilmiştir. Kararda ayrıca başvurucunun performans ödemesi alması talebinin de 2010 yılında yürürlüğe giren mevzuata uygun olmadığı açıklanmış, 28/9/2009 tarihinden önceki döneme ilişkin performans ödenmesi talebinin ise süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
11. İlk derece mahkemesi kararına karşı başvurucu, temyiz talebinde bulunmuş; temyiz incelemesi sonunda Danıştay Onbirinci Dairesi 29/3/2013 tarihli kararı ile temyiz istemini kabul ederek bozmaya hükmetmiştir. Bozma kararında, İlk Derece Mahkemesince dava konusu işlemin gerekçeleri, hangi kriterlere göre değerlendirme yapıldığı ve davacının hangi eksiklikleri ya da olumsuzlukları nedeniyle bu ödemeden yararlandırılmadığı hususlarının araştırılması gerekirken bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın, eksik inceleme ile sonuca ulaşıldığı belirtilmiştir.
12.Temyiz incelemesinin ardından bu defa davalı idare 16/7/2013 tarihli dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunmuş; başvurucu, karar düzeltme talebinde ileri sürülen hususlara ilişkin cevaplarını 30/7/2013 tarihli dilekçesi ile ortaya koymuştur.
13.Karar düzeltme incelemesi sonunda Danıştay Onbirinci Dairesi 9/12/2013 tarihinde karar düzeltme istemini kabul ederek 29/3/2013 tarihli bozma kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına hükmetmiştir. Daire onama kararında İlk Derece Mahkemesince verilen karara atıfta bulunarak bu kararın dayandığı gerekçenin hukuk ve usule uygun olduğunu belirtmiştir.
14.Karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ilam başvurucuya 21/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu 5/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 24/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
16. Başvurucu; SGK'da memur olarak görev yapmakta iken Yönetmelik'in 8. maddesi gereğince tarafına performans ödemesi yapılması talebinin reddi üzerine açtığı davanın ilk derece mahkemesince kabul edilmediğini ancak temyiz incelemesi aşamasında Danıştay Onbirinci Dairesinin gerekçesini açıklayarak ilk derece mahkemesi kararını bozmasına karşın aynı Dairenin bu defa karar düzeltme aşamasında bozma kararını kaldırarak onamaya hükmettiğini ancak onama ilamında önceki kararını değiştirecek bir delil ortaya koymadığını, hiçbir gerekçe de göstermediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
17. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte Anayasa'nın 36. maddesine "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan adil yargılama hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında vurgulanmıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).
18. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma yükümlülüğü verilmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği anılan Anayasa kuralı da gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulmalıdır (Abdullah Topçu, § 76).
19. Gerekçeli karar hakkı, yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir (Mehmet Yavuz, B. No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51). Kanun yolu incelemesi yapan mercinin yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçeyi kullanarak veya atıfla kararına yansıtması, kararın gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterlidir (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 57).
20. Somut olayda, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının temyiz incelemesinde bozulduğu ancak karar düzeltme aşamasında ise bozma kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesinin gerekçesi benimsenmek suretiyle onamaya hükmedildiği görülmektedir (bkz. §§ 10-13). Bu durumda karar düzeltme incelemesi sonucunda verilen karar ile ilk derece mahkemesinin hüküm ve gerekçesinin uygun bulunduğu dikkate alındığında gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.
21. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Eşitlik İlkesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia
22.Başvurucu, kendisi ile aynı çalışma şartlarına tabi ve eşit performans ile çalışan diğer personele daha fazla performans ödemesi yapıldığını belirterek kanun önünde eşitlik ve hukuk devleti ilkelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
23. Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi ve Sözleşme'nin 14. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine yönelik iddiaların soyut olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp mutlaka Anayasa ve Sözleşme kapsamında yer alan diğer temel hak ve özgürlüklerle bağlantılı olarak ele alınması gerekir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 33).
24. Ayrımcılık iddiasının incelenebilmesi için başvurucunun, kendisiyle benzer durumdaki kişilere yönelik farklı uygulamaların meşru bir temeli olmaksızın ırk, renk, cinsiyet, din, dil vb. ayrımcı bir nedene dayandığını makul delillerle ortaya koyması gerekir (Adnan Oktar (3), B. No: 2013/1123, 2/10/2013, § 50).
25.Somut olayda başvurucu, kendisine hangi nedenle ayrımcılık yapıldığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Dolayısıyla başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
26. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Eşitlik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 24/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.