TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HALİL ÖZTUNÇ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası:2014/8651)
Karar Tarihi: 22/6/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör Yrd.
İsmail Emrah PERDECİOĞLU
Başvurucular
1. Halil ÖZTUNÇ
2. Abdulhadi COŞKUN
3. Hüseyin Fehmi ELGİN
Vekili
Av. Vedat Mutlu ÖZEVİN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; kamu kurum ve kuruluşları aleyhine verilmiş, ekonomik değere ilişkin ve icra edilebilir bir yargı kararının uzun süre icra edilmemesi, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası sonunda hükmedilen bedelin yetersiz olması ve yargılamanın makul sürede sonuçlanmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular Halil Öztunç ve Abdulhadi Coşkun tarafından 7/9/2006 tarihinde Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde, başvurucu Hüseyin Fehmi Elgin tarafından da 30/11/2007 tarihinde Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde Batman Belediye Başkanlığı aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları birleştirilerek yargılamaya Batman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmiştir.
9. Yargılama sürecinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararlar Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından üç kez bozulmuş; son olarak 20/4/2011 tarihli bozma ilamının ardından Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/2/2012 tarihli ve E.2011/367, K.2012/143 sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz için el atma tazminatı olarak 343.260,54 TL bedel tespit edilmekle birlikte dava talepleri uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla başvurucular lehine toplam 165.867,63 TL tazminatın dava tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmiştir.
10. Anılan karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 9/7/2012 tarihli ve E.2012/11060, K.2012/15454 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmıştır.
11. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin düzelterek onama ilamı başvuruculara 3/8/2012 tarihinde tebliğ edilmiş, taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmaması üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı 7/9/2012 tarihinde kesinleşmiş ve yargılama süreci sona ermiştir.
12. Başvurucular, lehlerine hükmedilen tazminatları tahsil edebilmek amacıyla Batman 1. İcra Dairesinin E.2012/7325 sıra sayılı dosyasında icra takibi başlatmışlardır.
13. Diğer taraftan başvurucular ayrıca 26/3/2013 tarihinde Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde Batman Belediye Başkanlığı aleyhine dava açarak Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda özetlenen E.2011/367 ve K.2012/143 sayılı dosyası kapsamında fazlaya ilişkin saklı kalan bedelin davalı idareden tahsilini talep etmişlerdir.
14. Yargılama sonunda Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/6/2013 tarihli ve E.2013/183, K.2013/352 sayılı kararı ile toplam 183.000 TL'nin ilk dava tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte başvuruculara ödenmesine hükmedilmiş; bu karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19/3/2014 tarihli ve E.2013/24484, K.2014/7508 sayılı ilamı ile başvurucular lehine hükmedilen bedelin toplam 177.392,90 TL olarak düzeltilmesi suretiyle onanmıştır.
15. Karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 3/11/2014 tarihli ve E.2014/16237, K.2014/24694 sayılı ilamı ile onanmış ve yargılama süreci sona ermiştir.
16. Başvurucular lehlerine hükmedilen bedeli tahsil edebilmek amacıyla Batman 2. İcra Dairesinin E.2013/7406 Sıra sayılı dosyasında icra takibi başlatmışlardır.
17. Başvurucular Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda özetlenen E.2011/367, K.2012/15454 sayılı dava dosyası kapsamında yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığını ileri sürerek Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna (Komisyon) müracaat etmişler, yapılan değerlendirme sonucunda 15/12/2014 tarihli ve 2014/2677 numaralı kararla başvurucular lehine 3.600 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
18. Batman Belediye Başkanlığı 21/12/2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunduğu dilekçe ile Batman 1. İcra Dairesinin E.2012/7325 sıra sayılı dosyası kapsamında borcun en son 18/7/2014 tarihinde gerçekleşen ödeme ile Batman 2. İcra Dairesinin E.2013/7406 sayılı dosyası kapsamında borcun en son 22/5/2015 tarihindegerçekleşen ödeme ile tamamen sona erdiğini bildirmiştir.
19. Başvurucular ise 3/2/2017 tarihinde Anayasa Mahkemesine sundukları dilekçe ile ilgili idarenin belirttiği tarihlerde alacakların ödendiğini beyan etmişler ayrıca Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2011/367, K.2012/15454 sayılı dava dosyası kapsamında, Komisyona müracaat etmeleri sonucu makul sürede yargılanma haklarının ihlal edilmesi nedeniyle lehlerine tazminata hükmedildiğinden bahsetmeksizin yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığına ilişkin şikâyetlerini yinelemişlerdir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 22/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
21. Başvurucular, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânlarının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuşlardır.
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 49. maddesinin (7) numaralı fıkrası gereği adli yardım talepleri hakkında, bireysel başvrunun niteliğine uygun düştüğü oranda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334 ila 340. maddeleri uygulanır.
23. 6100 sayılı Kanun'un 334. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için başvurucunun; kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin gereken yargılama giderlerini ödeme gücünden kısmen veya tamamen yoksun olması, ikinci olarak da taleplerinin dayanaksız olmaması gerekmektedir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013, § 23).
24. Somut olayda başvurucuların başvuru giderlerini karşılayabilecek kadar gelirleri, adına kayıtlı araçları veya taşınmaz malları olmadığı, geçimlerini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun oldukları, sundukları belgelerden ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla temin edilen bilgilerden tespit edilmiştir. Ayrıca başvurucuların taleplerinin dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılmıştır.
25. Açıklanan nedenlerle başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Değerlendirme
26. Başvurucular, Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasının makul sürede sonuçlanmadığını, yargılama sonunda hükmedilen tazminatın düşük olduğunu, söz konusu tazminatın geç ödendiğini belirterek adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
27. 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi şöyledir:
"Bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine, yargılama giderlerinin dışında, ayrıca ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasına hükmedilebilir."
28. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 83. maddesi şöyledir:
“Başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve yargılama giderleri dışında, ilgilinin ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir.”
29. İlgili düzenlemeler vasıtasıyla genel hukuk teorisinde bir kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve Anayasa Mahkemesinin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy, [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
30. Bu kapsamda özellikle Mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).
31. Somut olayda başvurucuların Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davayla ilgili olarak yargılamanın makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle 20/5/2014 tarihinde Komisyona başvurdukları ve Komisyonun 15/12/2014 tarihinde verdiği kararla başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edilmesi nedeniyle başvurucular lehine -Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin uzun yargılama konusundaki yerleşik içtihadını da gözönüne alarak- 3.600 TL tutarında manevi tazminata hükmettiği görülmektedir. Başvurucuların ise Komisyona müracaatta bulunmaları üzerine makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle lehlerine tazminata hükmedildiğine ilişkin Anayasa Mahkemesine herhangi bir bilgi ve belge sunmadıkları ayrıca takip ettikleri alacaklarına ilişkin güncel borç alacak bilgilerini Anayasa Mahkemesine bildirdikleri 3/2/2017 tarihli dilekçelerinde de Komisyonun kararına ilişkin herhangi bir bilgiye yer vermedikleri anlaşılmaktadır (bkz. §§ 17, 19).
32. Bu durumda başvurucuların makul süreyi aşması nedeniyle şikâyet konusu yaptıkları davaya ilişkin olarak daha önce ihlalin giderimi imkânı sağlayan bir yola müracaat ettikleri ve lehlerine manevi tazminata hükmedildiği, bireysel başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı bir unsur olan söz konusu müracaat ve giderim hakkında ise Anayasa Mahkemesinin bilgilendirilmediği anlaşıldığından başvurucular tarafından başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilmelidir.
33. Açıklanan nedenlerle bireysel başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı bir unsur hakkında Anayasa Mahkemesinin bilgilendirilmemiş olduğu dikkate alınarak başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
34. Bu durumda başvurucuların Anayasa Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapmaları nedeniyle 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve İçtüzük’ün 83. maddesi uyarınca aleyhlerine takdiren 1.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
C. 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 83. maddesi uyarınca başvurucuların ayrı ayrı 1.000 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMALARINA,
D. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 22/6/2017tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.