logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mecit Yaşar [1.B.], B. No: 2014/9007, 2/2/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

 

 

ANAYASA MAHKEMESİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

MECİT YAŞAR BAŞVURUSU

 

(Başvuru Numarası: 2014/9007)

Karar Tarihi: 2/2/2017

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

Raportör Yrd.

:

İsmail Emrah PERDECİOĞLU

Başvurucu

:

Mecit YAŞAR

Vekili

:

Av. Saide ARSLAN ÇALIŞKAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, iş mahkemesinde iş kazasından dolayı açılan tazminat davası sonunda hükmedilen tazminat miktarının yetersiz olduğu, vucüt bütünlüğüne yönelik gerçekleşen müdahalenin giderimine yönelik sorumluluğun yerine getirilmediği ve yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı nedenleriyle yaşam hakkının, adil yargılanma hakkının, etkili başvuru hakkının, ayrımcılık yasağının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 9/6/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, çalışmakta olduğu işyerinde meydana gelen iş kazasından doğan zararın tazmini istemiyle 23/7/2008 tarihinde Gebze 1. İş Mahkemesinde iş veren şirketler aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmış, 4/4/2013 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne hükmedilmiş, temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2/12/2013 tarihli ilamı ile İlk Derece Mahkemesince başvurucu lehine hükmedilen 10.000 TL manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle bozmaya hükmedilmiştir.

9. Bozma ilamı sonrasında Gebze 1. İş Mahkemesince yeniden yapılan değerlendirme neticesinde 17/4/2014 tarihli karar ile bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, başvurucu lehine 7.500 TL manevi tazminata hükmedilmiş, karar taraflarca temyiz edilmemiştir.

10. Başvurucu, İlk Derece Mahkemesinin kesinleşen kararının 8/5/2014 tarihinde Mahkeme kaleminden bizzat tebliğ alındığını beyan ederek 9/6/2014tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

11. Mahkemenin 2/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

12. Başvurucu yargılamanın çok uzun sürdüğünü, bu nedenle yargılama sonunda lehine hükmedilen alacak ve tazminat değerlerinin güncelliğini kaybettiğini belirterek hükmedilen meblağların adil olmadığını ileri sürmüştür.

13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16).

14. Başvurucunun söz konusu şikâyetinin yargılamanın uzun sürmesi sonucuna yönelik olduğu anlaşıldığından bu şikâyet yönünden ayrıca değerlendirme yapılmamıştır.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

16. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemeleri nezdinde açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığı karara bağlayacak davanın açıldığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak yargılamanın sona erdiği (Nesrin Kılıç, B. No: 2013/772, 7/11/2013 § 69), yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B. No: 2012/397, 17/11/2014, § 25).

17. İş mahkemelerinde görülen davalarda yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin Kılıç, §§ 57,58).

18. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 5 yıl 10 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

20. Başvurucu, iş mahkemesinde açtığı tazminat davasında hükmedilen tazminat bedelinin yetersiz olduğunu, Yargıtay içtihatları dikkate alındığında tazminat bedelinin düşük kaldığının ortaya çıktığını, uğranılan iş kazasının vücut bütünlüğüne ve yaşam hakkına yönelik bir tecavüz olduğunu ancak devletin bu tecavüzün tespit ve tanımını yapmakta sorumluluğunu yerine getirmediğini, iş mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğunu belirterek, yaşam hakkının, adil yargılanma hakkının, etkili başvuru hakkının, ayrımcılık yasağının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

21. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin yerine getirilmemesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).

22. Bireysel başvuru, hak ihlali iddialarının derece mahkemelerince kabul edilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun bu niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca, başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).

23. Somut olayda başvurucunun, başvuruya konu iddialarını, İlk Derece Mahkemesinin 17/4/2014 tarihli kararı üzerine olağan kanun yolu önünde ileri sürmeyerek iddiaları üzerinden doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunması, bireysel başvurunun ikincil nitelikte bir başvuru yolu olması ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

24. Başvurucu, İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası lehine hükmedilen manevi tazminat miktarını, hükmü temyiz ederek Yargıtay nezdinde tekrar inceletip, yeniden hüküm kurulmasını sağlama imkânına sahiptir. Bu çerçevede başvuru konusu olayda temyiz incelemesinin etkisiz bir yol olduğu söylenemeyecektir.

25. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

26. Öte yandan başvurucu, iş mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme yolunun bulunmaması nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ancak başvurucunun İlk Derece Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmadığı dikkate alınarak bu şikâyet yönünden değerlendirme yapılmamıştır.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

27. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. …”

28. Başvurucu maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

29. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

30. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 6.500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

31. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi için başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucunun bu konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

32. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

 2. Diğer ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 6.500 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,

D. 206,10 TL harç ve ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Gebze 1. İş Mahkemesine (E.2014/156, K.2014/342) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Mecit Yaşar [1.B.], B. No: 2014/9007, 2/2/2017, § …)
   
Başvuru Adı MECİT YAŞAR
Başvuru No 2014/9007
Başvuru Tarihi 9/6/2014
Karar Tarihi 2/2/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, iş mahkemesinde iş kazasından dolayı açılan tazminat davası sonunda hükmedilen tazminat miktarının yetersiz olduğu, vucüt bütünlüğüne yönelik gerçekleşen müdahalenin giderimine yönelik sorumluluğun yerine getirilmediği ve yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı nedenleriyle yaşam hakkının, adil yargılanma hakkının, etkili başvuru hakkının, ayrımcılık yasağının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal Manevi tazminat
Kanun yolu şikâyeti (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi