TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
YÜKSEL AYDOĞDU BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/10428)
|
|
Karar Tarihi: 25/12/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Volkan
ÇAKMAK
|
Başvurucu
|
:
|
Yüksel
AYDOĞDU
|
Vekili
|
:
|
Av. Ahmet
BİLGİN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, tam yargı davasında bilirkişinin belirlediği
tazminat miktarının hukuki dayanak olmadan düşürülmesi nedeniyle adil
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/6/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucunun zorunlu askerlik görevini yerine getirmesi
amacıyla yapılan son yoklamasında epilepsi hastası olduğu tespit edilmiştir.
7. Eskişehir Asker Hastanesi tarafından düzenlenen 22/11/2010
tarihli rapor uyarınca hakkında Epilepsi EEG
normal sınırlarda, askerliğe elverişlidir kararı alınan başvurucu,
Kasım 2011 celbinde Burdur 3. Piyade Eğitim Tugayına sevk edilerek zorunlu
askerlik hizmetine başlamıştır.
8. 24/2/2012 tarihinde rahatsızlığını beyan etmesi üzerine
revire sevk edilen başvurucu, tabur revirinde tedavi edilmiştir.
9. Başvurucu 26/3/2012 tarihinde epilepsi nöbeti geçirmiş ilk
tedavisinin ardından bir müddet dinlendirilerek durumunun iyi olduğunu beyan
etmesi üzerine motorlu intikal faaliyetine dâhil edilmiştir. İntikal sırasında
ikinci kez nöbet geçiren başvurucunun durumu üstlerine bildirilmiştir. Tabur
Komutanlığı tarafından Özalp Devlet Hastanesine sevk edilen başvurucu ilaç
tedavisi görmüş ve bir süre dinlendirildikten sonra tabur revirine götürülerek müşahade altına alınmıştır. Tabur revirinde aynı gün içinde
üçüncü kez nöbet geçiren başvurucu, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine
sevk edilmiştir.
10. Başvurucu, Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi
bünyesinde beyin kanaması şüphesiyle ameliyat edilmiştir. Ameliyat sonrası
yoğun bakıma alınan başvurucuya 30/3/2012 tarihli raporla epidural hemoraji epilepsi tanısı
konularak bir ay yatak istirahati verilmiştir.
11. 16/4/2012 tarihinde Eskişehir Asker Hastanesine sevk edilen
başvurucu hakkında 27/4/2012 tarihli rapor uyarınca kafatası ezici yaralanması tanısı ile askerliğe elverişli
değildir kararı alınmıştır.
12. Başvurucu söz konusu rapor uyarınca terhis edilmesinin
ardından 12/11/2012 tarihli dilekçesiyle, epilepsi rahatsızlığı bilinmesine
karşın gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle askerlik görevi sırasında düşüp
yaralandığını ve bu yaralanmada idarenin hizmet kusuru bulunduğunu belirterek
maddi ve manevi zararlarının tazmini için Millî Savunma Bakanlığına başvuruda
bulunmuştur.
13. Talep cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmiştir.
14. Başvurucu zımnen ret üzerine uğradığını ileri sürdüğü 100.000
TL maddi ve 10.000 TL manevi zararın tazmini istemiyle Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi (AYİM) nezdinde tam yargı davası açmıştır.
15. AYİM İkinci Dairesi (Mahkeme) 17/12/2014 tarihinde kısmen
kabul kısmen ret kararı vermiştir.
16. Kararda öncelikle yaralanma vakasının 26/3/2012 tarihinde
intikal faaliyetlerine hazırlık sırasında doldur-boşalt yapılması için
beklenirken meydana geldiği ve olayın oluşunda idarenin kusurunun bulunmadığı
ancak zararlı sonuç ile askerî hizmet arasında illiyet bağı bulunduğu tespit
edilmiştir. Zararın başvurucu üzerinde bırakılmayarak topluma yayılmasının
hakkaniyet gereği olduğu belirtildikten sonra olayın oluş biçimi ve
başvurucunun bünyesel durumu dikkate alınarak kusursuz sorumluluk ilkesi
gereğince zararın karşılanması gerektiği vurgulanmıştır.Başvurucunun
uğradığı iş gücü kaybı oranını belirlemek için yaptırılan bilirkişi incelemesi
sonucu oluşan raporda uğranılan maddi zararın 29.182 TL olarak tespit edildiği
belirtilmiştir. Ayrıca başvurucuya kamu kurumlarınca aylık bağlanmadığı veya
yardım ödemesi yapılmadığı ifade edilmiştir. Başvurucunun zararı karşılanırken
bünyesel durumunun da dikkate alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda uygulama
yapıldığı ve yaşanılan acı ve üzüntüyü karşılayabilmek amacıyla uygun miktarda
manevi tazminata hükmedildiği hususlarının altı çizilmiştir. Sonuç olarak
başvurucu lehine 20.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş,
fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
17. Karar düzeltme istemi Mahkemenin 29/4/2015 tarihli hükmüyle
reddedilmiştir.
18. Başvurucu nihai kararı 3/6/2015 tarihinde tebellüğ etmesinin
ardından 24/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 25/12/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
20. Başvurucu; AYİM üyesi hâkimlerin başvurucunun sağlık durumu
hakkında değerlendirme yapacak tıbbi bilgiye sahip olmadığını, bu nedenle
bünyesel durum sebebiyle yapıldığı belirtilen indirimin hukuki dayanaktan
yoksun olduğunu, keyfî karar verildiğini belirterek adil yargılanma hakkı ve
eşitlik ilkesinin ihlal edildiğiniileri sürmektedir.
B. Değerlendirme
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Şikâyetlerin özü mahkeme tarafından hukuka
aykırı karar verildiği iddialarına yönelik olduğundan şikâyetin yargılamanın
sonucu itibarıyla adil olmadığı iddiası kapsamında değerlendirilmesi uygun
görülmüştür.
22. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması
bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru
kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
23. Somut olayda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı incelenerek
ilgili kısımları yukarıda belirtilen (bkz. § 16) gerekçe ile 17/12/2014
tarihinde hüküm kurulmuştur.
24. Yargılama sürecinde başvurucunun uğradığı maddi zararın
tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişinin ulaştığı
miktar üzerinden takdiri bir düşüm yapılarak tazminata hükmedilmiştir. Kararın
geneline bakıldığında mahkemenin bu belirlemeyi yaralanma olayının oluş
biçimine, idarenin kusurlu olmamasına ve başvurucunun askerlik öncesinde de var
olan rahatsızlığına dayandırdığı görülmektedir. Bu yorum ve değerlendirmeler,
yukarıda anılan ilkeler (bkz. § 22) uyarınca uyuşmazlığı çözmekle görevli
mahkemenin takdirinde olup bireysel başvuruda değerlendirmeye konu edilemeyecek
niteliktedir.
25. Başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, delillerin
değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup kararda
bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan
bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu
şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir..
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
25/12/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.