TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
KERİM SATI BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/14524)
|
|
Karar Tarihi: 8/1/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Zeynep KARAKOÇ
|
Başvurucu
|
:
|
Kerim SATI
|
Vekili
|
:
|
Av. Dilek DEMİREL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, terör olaylarından doğan zararların tazmin
edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının; açılan davada hakkaniyete aykırı karar
verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 21/8/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu; terör örgütü üyeleri tarafından kardeşinin ve
babasının kaçırıldığını, güvenlik endişeleri nedeniyle köyünden ayrılmak
zorunda kaldığını belirterek 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında
zararlarının giderilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali
istemiyle Erzurum 1. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme
18/2/2014 tarihli kararıyla davayı reddetmiştir. Danıştay Onbeşinci Dairesinin
onama ve karar düzeltme ret kararları üzerine Mahkeme kararı kesinleşmiştir.
8. Nihai karar 3/8/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve başvurucu
21/8/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Başvurucu, bireysel başvuruda bulunduktan sonra 2/1/2019
tarihinde vefat etmiştir.
10. Başvurucunun murisleri bireysel başvuruya devam etmek
istedikleri yolunda bir beyanda bulunmamışlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 8/1/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu, Iğdır'ın Tuzluca ilçesi Gedikli köyünde ikamet
etmekte iken 1993 ve izleyen yıllarda meydana gelen terör eylemlerinden
kaynaklanan güvenlik kaygısı nedeniyle köyünü terk etmek zorunda kaldığını,
zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanmasına ilişkin başvurusunun
reddine dair Zarar Tespit Komisyonu kararının ise eksik incelemeye dayalı ve
haksız olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, 27/3/1994, 24/12/1995 ve 18/4/1999
tarihlerinde seçimlerin yapıldığı gerekçesiyle anılan yerleşim yerinin 1993-1999
yılları arasında boşaltılmadığı sonucuna varılarak davasının reddedilmesi
nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
13. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 49. maddesinin (7) numaralı
fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvuruların
incelenmesinde, bu Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul
kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanır."
14. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 84. maddesinin (1)
numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvuruların
incelenmesinde, kararların infazında Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan
hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun
hükümleri uygulanır."
15. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun "Dava sırasında taraflardan
birinin ölümü" kenar başlıklı 55. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
"Taraflardan birinin
ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla
belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim,
gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım
atanmasına karar verebilir."
16. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun
606. maddesi şu şekildedir:
"Miras, üç ay içinde
reddolunabilir.
Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı
olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü
öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın
tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar."
17. Başvurunun incelemesi devam ederken başvurucunun 2/1/2019
tarihinde öldüğü nüfus kayıtlarından anlaşılmıştır.
18. Anayasa Mahkemesi Asya
Oktay ve diğerleri (B. No: 2014/3549, 22/3/2017, §§ 18-21) kararında
başvurucunun bireysel başvurunun yapıldığı tarihten sonra ölmesi durumunda
başvurunun incelenmesine devam edilip edilemeyeceğine ilişkin ilkelerini
belirlemiştir. Anılan kararın ilgili kısmı şöyledir:
"18. Uygulamada hukuk yargılamalarında,
taraflardan birinin ölümü halinde dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya
olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi nedeniyle davaya
mirasçılar tarafından devam edilebileceğinin kabul edildiği hallerde,
mahkemelerce mirasçılara usulüne uygun olarak tebligat yapılarak mirası
reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarının
sağlandığı görülmektedir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E. 2015/20127, K.
2015/21189, 26/11/2015).
19. Asli görevi Anayasa'yı yorumlamak, böylece
Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklerin kapsam ve sınırlarını belirlemek
olan Anayasa Mahkemesinin (Mahkeme) bireysel başvuru yolunda başvurucuların
başvuru tarihinden sonra vefat etmeleri hâlinde yukarıda yer verilen usulü
benimseyerek 4721 sayılı Kanun'un anılan hükümlerindeki tarihleri tespit etme
ve buna göre mirası reddetmeyen mirasçıların başvuruya devam etmelerini sağlama
yükümlülüğünü üstlenmesinin, Mahkemenin asli görevini yerine getirmesi önünde
engel teşkil edecek ve böylelikle Mahkemeyi temel işlevinden uzaklaştırabilecek
olması nedeniyle bireysel başvurunun niteliğine uygun düşmediği görülmektedir.
20. İçtüzük'ün 80. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı
kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine
karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı
fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların
kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli
kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
21. Yukarıda yer verilen açıklamalar
doğrultusunda Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların
kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli
kıldığı hâller gibi başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir
sebebin olmadığı kanaatine varıldığı durumlarda, başvurucuların vefat etmesi
hâlinde başvuruya devam edilmesinin sağlanması yönünden öncelikli yükümlülüğün
başvuruya devam etme hakları olan şahıslarda bulunduğu kabul edilmelidir."
19. Anayasa Mahkemesi Asya
Oktay ve diğerleri içtihadından sonraki dönemde, bireysel başvuru
devam ederken başvurucunun ölmesi durumunda, ölüm tarihinden sonra makul bir
süre içinde kendiliğinden Anayasa Mahkemesine başvurarak başvuruya devam etmek
istediğini bildiren mirasçıların -menfaatlerinin bulunup bulunmadığını da
gözeterek- başvurularını incelemiştir (diğerleri arasından bkz. Ayten Yeğenoğlu, B. No: 2015/1685,
23/5/2018 [ölümden yaklaşık üç ay sonra]; Fatma
Ülker Akkaya, B. No: 2014/18979, 22/2/2018 [ölümden iki ay sonra]).
Mirasçıların başvuruyu devam ettirme yönündeki iradelerini Anayasa Mahkemesine
bildirmediği hâllerde ise düşme kararı verilmektedir (bkz. Ali Sedat Yücelik ve diğerleri, B. No:
2015/2574, 9/5/2018, §§ 22-25; Abbas Çelik
ve diğerleri, B. No: 2014/749, 7/3/2018, §§ 26-29; Haşim Özpolat, B. No: 2014/3140,
21/9/2017, § 19; Şükran Çopuraslan,
B. No: 2014/4695, 14/9/2017, § 22).
20. Anayasa Mahkemesi T.G.
(B. No: 2017/21163, 9/1/2019, §§ 17-20) kararında bireysel başvuru yapıldıktan
sonra ölen başvurucuların mirasçılarının başvuruyu devam ettirme yönündeki
taleplerini Anayasa Mahkemesine iletebilecekleri makul sürenin -haklı
mazeretler saklı kalmak kaydıyla- ölüm tarihinden itibaren dört ay olarak
tespit etmiştir.
21. Somut olayda başvuru devam ederken ölen başvurucunun
mirasçıları ölüm tarihinden itibaren dört ay içinde başvuruya devam etmek
istediklerine ilişkin taleplerini Anayasa Mahkemesine iletmemişlerdir.
22. Öte yandan somut başvuruya benzer şikâyetler, Anayasa
Mahkemesince karara bağlanmış olup bu kararlarda ilgili Anayasa hükümleri
uygulanıp yorumlanmış, temel hak ve özgürlüğün kapsam ve sınırları
belirlenmiştir (Sadettin Tiryaki ve
diğerleri, B. No: 2013/4623, 21/1/2016, Emine Çelik ve diğerleri, B. No: 2013/5809, 15/12/2015).
Dolayısıyla başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün
80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de
bulunmamaktadır.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
8/1/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.