TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HAYREDDİN SOYKAN VE SİNAMİ ORHAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/1701)
|
|
Karar Tarihi: 8/2/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör
|
:
|
Akif
YILDIRIM
|
Başvurucular
|
:
|
1. Hayreddin
SOYKAN
|
|
|
2. Sinami ORHAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, mahkûmiyetten sonra ortaya yeni olay ve deliller
çıktığından bahisle yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi
nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/1/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucular, (kapatılan) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin
(CMK 250. madde ile görevli) 16/9/2008 tarihli kararıyla İBDA/C isimli silahlı
terör örgütüne üye olma suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm
edilmiştir.
7. Mahkûmiyet kararı; sanıkların savunmalarına, aramada
başvuruculardan ele geçirilen silahlara, örgütsel yayınlara, İBDA/C terör
örgütünü destekleyen ve propagandasını içerir birtakım kitaplara ve dergilere,
başvurucuların yakalanma anındaki durumlarına dayandırılmıştır.
8. Gerekçeli karardan anlaşıldığına göre başvurucular kolluk ve
Savcılık ifadelerinde genel olarak İBDA görüşünü benimsediklerini savunarak
ayrıntılı örgütsel faaliyetlerle ilgili beyanlarda bulunmuştur.
9. Anılan karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
10. Bu arada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 22/7/2014
tarihinde, daha önce İstanbul Develet Güvenlik
Mahkemesinin 2/4/2001 tarihli ve 1999/19, K.2001/105 sayılı kararıyla İBDA/C
örgütünün lideri olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına
mahkûm olan S.İ.E. hakkındaki yargılamanın yenilenmesine karar vermiştir.
11. Yeniden yapılan yargılamada tanık anlatımlarına, o dönemde
görev yapan yargı mensuplarının basında çıkan beyanlarına, Türkiye Büyük Millet
Meclisi (TBMM) Araştırma Komisyonu raporuna, Anayasa Mahkemesi tarafından
verilen hak ihlali kararlarına ve diğer delillere dayanılarak 2/3/2016
tarihinde önceki hükmün ortadan kaldırılmasına ve sanığın beraatine
karar verilmiştir.
12. S.İ.E. hakkında "mahkumiyet
hükmünde kabul edilip benimsendiği şekliyle şiddet eylemlerinin
gerçekleştirilmeye başlandığı 1991 - 1992 yıllarından sonra oluşturulan cephe
hareketlerinde emir, talimat verme veya sair şekilde yönlendirmesi olduğuna,
İBDA/C silahlı örgütünü oluşturduğu ve şiddet eylemlerini gerçekleştirdiği
kabul edilen birbirinden bağımsız cephe ve hücre oluşumları ile arasında
organik bağının bulunduğuna dair mahkumiyetine elverişli ve yeterli, kesin ve
inandırıcı, somut ve objektif hiçbir kanıt mevcut olmadığı; [a]ralarında hiyerarşik bir yapılanma olmaksızın birbirinden
bağımsız hareket ederek aldıkları kararları faaliyete geçirdiği kabul edilen
İBDA/C örgütü mensuplarının gerçekleştirdikleri anayasal düzeni değiştirmeye ve
ortadan kaldırmaya yönelik şiddet eylemlerine doğrudan doğruya katıldığı tespit
edilemeyen hükümlünün, salt kitaplarından etkilenildiği ve eserlerinin örgüt
üyelerinin siyasi ve ideolojik altyapısını oluşturduğu düşüncesiyle söz konusu
eylemlerden cezai yönden sorumlu tutulması şeklindeki bir anlayış ve hukuki
yorumun kabul edilemeyeceği, önceki mahkumiyet hükmünde kabul edilip hükme
dayanak yapılan "lidersiz bir örgüt düşünülemeyeceğinden örgüt
mensuplarının Kumandan sıfatı ile lider olarak gördükleri ve bağlı oldukları [S.İ.E.nin] İBDA/C
silahlı terör örgütü lideri olduğu ve bu yüzden de örgüt mensuplarının
gerçekleştirdiği eylemlerden örgüt lideri olarak sorumlu olduğu"
şeklindeki bakış açısının modern ceza hukukunun şahsiliği ve kusur sorumluluğu
ilkeleriyle bağdaşmayan, toptancı bir anlayışı ifade eden, deyim yerinde ise
örgüte lider bulmaya dönük, dönem hukuku anlayışını ve zorlama bir bakış
açısını yansıttığı" gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.
13. Başvurucular 8/9/2014 tarihli dilekçeyle, üyesi oldukları
için cezalandırıldıkları örgütün lideri hakkında yargılamanın yenilenmesine
karar verildiğini ve bu durumun yeni "delil" ve "olay"
kapsamında yargılanmanın yenilenmesi sebebi oluşturduğunu belirterek yeniden
yargılanma talebinde bulunmuştur.
14. Mahkeme; yargılanmanın yenilenmesi talebinde ileri sürülen
sebeplerin yargılama sırasında ileri sürüldüğünü, Mahkemece bu sebeplerin
tartışılarak savunmaya itibar edilmediğini ve verilen kararın Yargıtay
denetimden geçerek kesinleştiğini
belirterek 20/10/2014 tarihinde yargılanmanın yenilenmesi talebinin kabule
değer olmadığına karar vermiştir.
15. Başvurucular 26/1/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 8/2/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
17. Başvurucular, mahkûmiyetten sonra ortaya çıkan yeni delil ve
olay kapsamında ileri sürdükleri hususun Mahkeme tarafından yeterince
araştırılmadığını ve değerlendirlmediğini, bu sebeple
adil yargılanma haklarının ihlal edildiği ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
18. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması
bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru
kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
19. Başvurucuların dayandığı en temel argümanlardan biri örgüt
lideri olduğu iddia edilen kişi hakkındaki yeniden yargılama talebinin diğer
örgüt üyelerinin durumunu da etkileyebileceğinin ilk derece mahkemesince nazara
alınmamasıdır.
20. Ceza muhakemesinde, kesinleşen hükümlere karşı yargılamanın
yenilenmesi yoluna başvuru hakkı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun 311. maddesi gereğince sınırlı sebeplerle taraflara
tanınmıştır. Başvurucuların anılan madde gereğince yapılan yargılamalardaki hak
ihlallerini bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine getirmeleri mümkündür.
Ancak Anayasa’da yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ya da açık
bir keyfîlik içermedikçe derece mahkemelerinin
kararlarındaki maddi ve hukuki hatalar bireysel başvuru kapsamında ele
alınamaz. Bu kapsamda derece mahkemelerinin delilleri takdirinde bariz şekilde keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire
müdahalesi söz konusu olamaz (Ümit Tekin,
B. No: 2013/781, 26/3/2013, § 25)
21. Örgüt lideri olduğu iddia edilen kişi hakkında yeniden
yargılama sonunda verilen beraat kararının gerekçesi ile başvurucular hakkındaki
mahkûmiyet kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde yargılamanın
yenilenmesi talebinin reddedilmesinde bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren durum bulunmamaktadır. Başvurucular
tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının yukarıda belirtilen içtihat
kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
22. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
8/2/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.