TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SÜREYYA KIRAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2015/1782)
Karar Tarihi: 21/3/2019
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Serruh KALELİ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Raportör Yrd.
Halil İbrahim DURSUN
Başvurucular
1. Süreyya KIRAN
2. Elvan KIRAN
3. Nurcan KIRAN
4. Nurgül KIRAN
5. Rojin KIRAN
6. Şevin KIRAN
Vekili
Av. Bilal ÇALIŞIR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, iş kazası sonucu meydana gelen ölüm olayı üzerine işyeri yetkilileri hakkında başlatılan ceza soruşturmasının ve işverenler aleyhine açılan tazminat davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. 2015/1782 numaralı bireysel başvuru 23/1/2015 tarihinde, 2015/3227 numaralı bireysel başvuru ise 18/2/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. 2015/3227 numaralı başvuru dosyasının konu ve kişi yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2015/1782 numaralı başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2015/1782 numaralı başvuru dosyası üzerinden yapılmasına ve 2015/3227 numaralı başvuru dosyasının kapatılmasına karar verilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. İlk başvurucunun eşi ve diğer başvurucuların babası A.K., Y. Teknik İnşaat Cephe Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli bir şirkette işçi olarak çalışmakta iken 4/6/2008 tarihinde geçirdiği bir iş kazası sonucu ağır şekilde yaralanmış ve gördüğü tüm tedavilere rağmen kurtarılamayarak 19/6/2008 tarihinde yaşamını yitirmiştir.
10. A.K.nın yaşamını yitirmesine neden olan iş kazası, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından K. İnş. San. Tarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş. ile A. G. Yapı İnş. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. adlı şirketlere inşa ettirilen konutların yapımı sırasında B. İnş. Müh. Mak. ve Müş. Ltd. Şti.ne ait makaralı gırgır vincin Y. Teknik İnşaat Cephe Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olan A.K.nın üzerine düşmesi sonucu gerçekleşmiştir.
A. Olay Hakkında Yürütülen Ceza Soruşturması Süreci
11. Olay hakkında resen başlatılan ceza soruşturması kapsamında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çeşitli araştırmalar yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı araştırmalar neticesinde yukarıda adı geçen şirketlerin bazı yetkilileri hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan 30/7/2008 tarihinde iddianame düzenlemiştir. İddianamenin kabul edilmesiyle Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.
12. Başvurucular, katılan taraf olarak davayı takip etmişlerdir.
13. Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi, kovuşturma aşamasında çeşitli araştırmalar yapmış ve İstanbul Teknik Üniversitesinden bir bilirkişi raporu almıştır.
14. Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi 13/11/2012 tarihinde, dava dosyasındaki bilgi ve belgeleri dikkate alarak olayda asli kusurlu olduğunu değerlendirdiği K. İnş. San. Tarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş.nin şantiyeden sorumlu mühendisi olan Ö.T.nin 2 yıl 1 ay hapis cezası ile tecziye edilmesine ve bu hapis cezanınbir gün karşılığının 30 TL'den paraya çevrilerek 22.800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi ayrıca olayda tali kusurlu olduğunu değerlendirdiği B. İnş. Müh. Mak. ve Müş. Ltd. Şti. yetkilisi A.B. ve bu Şirketin işçisi K.İ. ile Y. Teknik İnşaat Cephe Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi E.Ö.nün 1 yıl 8 ay hapis cezası ile tecziye edilmesine ve bu cezalarınbir gün karşılığının 25 TL'den paraya çevrilerek 15.125 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarınakarar vermiştir.
15. Bu kararı, E.Ö. ve A.B. temyiz etmiştir. Başvurucular ile E.Ö. ve A.B.dışındaki sanıklar ise temyiz yoluna başvurmamışlardır.
16. Yargıtay 12. Ceza Dairesi 24/10/2014 tarihinde E.Ö. ve A.B.nin temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir.
17. Başvurucular, olay hakkındaki tazminat davasının 24/12/2014 tarihli duruşmasında Yargıtay 12. Ceza Dairesinin kararından haberdar olduklarını belirterek 23/1/2015 tarihinde 2015/1782 numaralı bireysel başvuruyu yapmışlardır.
B. Olay Hakkında Açılan Tazminat Davası Süreci
18. Başvurucular, yakınlarının ölümünde kusurlarının bulunduğu iddiasıyla TOKİ, K. İnş. San. Tarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş., A. G. Yapı İnş. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. İnş. Müh. Mak. ve Müş. Ltd. Şti. ve Y. Teknik İnşaat Cephe Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 16/12/2008 tarihinde Bakırköy 1. İş Mahkemesinde tazminat davası açmışlardır. Bu davada başvurucuların yanı sıra ölen kişinin anne ve babası da davacı taraf sıfatıyla yer almıştır.
19. Bakırköy 1. İş Mahkemesi, olay hakkında çeşitli araştırmalar yapmış ve bilirkişi raporları almıştır. Mahkeme, belli bazı araştırmaları yaptıktan sonra olay hakkındaki ceza davasını bekletici mesele yapmıştır.
20. Bakırköy 1. İş Mahkemesi, ceza davasının kesinleşmesi üzerine 24/12/2014 tarihinde dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeleri dikkate alarak K. İnş. San. Tarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş., A. G. Yapı İnş. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile B. İnş. Müh. Mak. ve Müş. Ltd. Şti. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne karar vermiş ve başvurucular lehine toplam 372.681,23 TL maddi tazminata hükmetmiştir. Mahkeme, anılan davalılar hakkında açılan manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar vererek başvurucular lehine 150.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Mahkeme TOKİ aleyhine açılan davanın reddine, Y. Teknik İnşaat Cephe Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın ise açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
21. Başvurucular ile K. İnş. San. Tarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş. anılan kararı temyiz etmişlerdir.
22. Başvurucular 18/2/2015 tarihinde 2015/3227 numaralı bireysel başvuruyu yapmışlardır.
23. Bireysel başvuru incelemesi devam ederken Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 18/1/2016 tarihinde anılan kararın düzeltilerek (vekâlet ücretine ilişkin) onanmasına karar vermiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
24. Mahkemenin 21/3/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
25. Başvurucular, başvuru yapmalarının nedeninin gerek olay hakkındaki ceza soruşturmasının gerekse olayla ilgili olarak açılan tazminat davasının makul sürede tamamlanmaması olduğunu belirtmişlerdir. Başvurucular, ceza davasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi nedeniyle olay hakkında açılan tazminat davasının da sürüncemede kaldığını, tazminat davasının sırf bu sebeple yaklaşık bir yıl uzadığını ifade etmişlerdir. Başvurucular, yakınlarının ölümü ile neticelen olayda yaklaşık yedi yıl adaletin gerçekleşmesini beklediklerini belirtmişler; ayrıca yargılamaların süratle sonuçlanabilmesi için gerekli olan özenin gösterilmediğini iddia etmişlerdir. Başvurucular bu sebeplerle adil yargılanma hakkının, hukuki dinlenilme hakkının, usul ekonomisi ilkesinin ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
26. Somut olayda başvurucular yaşam hakkının ihlal edildiği yönünde bir iddiayı Anayasa Mahkemesi önünde dile getirmemişlerdir. Başvurucular, yaşamı koruma yükümlülüğü kapsamında kamu makamlarına herhangi bir kusur atfetmedikleri gibi ölüm olayının meydana gelmesinde kamu makamlarının işçinin yaşamının korunması için gerekli olan düzenlemeleri ve/veya denetimi yapmadığı şeklinde bir iddia da ileri sürmemişlerdir. Keza başvurucular, derece mahkemelerince hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının mağduriyetlerini gidermediği yönünde açık bir iddia ileri sürmedikleri gibi olay hakkında açılan kamu davası sonucunda verilen cezaların yetersiz olduğu yönünde bir şikâyette de bulunmamışlardır. Kaldı ki başvurucular Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı sanıklara verilen cezaların yetersiz olduğu şeklinde bir itiraz ileri sürerek temyiz yoluna başvurmamışlardır. Başvurucular, gerek ceza soruşturmasının gerekse tazminat davasının sadece uzun sürmesini başvuru konusu yapmışlardır. Bu sebeple başvurucuların tüm iddialarının makul sürede yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
1. Ceza Yargılaması Bağlamında Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
27. Başvurucular, işyeri yetkilileri hakkında açılan ceza davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvuru kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
29. Sözleşme’nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin güvencelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).
30. Bu kuralın istisnaları, ceza davasında medeni hak talebine imkân veren bir sistemin benimsenmiş olması veya ceza davası sonucunda verilen kararın hukuk davası açısından etkili ya da bağlayıcı olması hâlleridir (Perez/Fransa, B. No: 47287/99,12/2/2004, § 70). 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile ceza muhakemesinde şahsi hak iddiasında bulunma imkânı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle bir ceza davasında mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişilerin yargılamanın uzun sürmesine ilişkin ihlal iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
31. Somut olayda başvurucuların bu başlık altındaki iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
32. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Hukuk Yargılaması Bağlamında Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
33. Başvurucular açtıkları maddi ve manevi tazminat davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
34. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018, § 26) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığına (Tazminat Komisyonu) başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır.
35. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkanına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
36. Mevcut başvurunun bu kısmı yönünden söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
37. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Ceza yargılaması bağlamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Hukuk yargılaması bağlamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 21/3/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.