TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK A.Ş. BAŞVURUSU (2)
|
(Başvuru Numarası: 2015/19521)
|
|
Karar Tarihi: 8/5/2019
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
M. Emin ŞAHİNER
|
Başvurucu
|
:
|
İskenderun Demir ve Çelik A.Ş. Genel
Müdürlüğü
|
Vekili
|
:
|
Bekir BAYKARA
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, üretilen elektrik ve kok gazı üzerinden elektrik ve
hava gazı tüketim vergisi alınması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 18/12/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda
bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Asıl işi çelik üretimi yapmak olan başvurucu, demir cevherini
saf çelik hâline getirmek için gerekli karbonu edinmek üzere ihtiyaç duyduğu
kok kömürünü ithal ettiği taş kömürünü işlemek suretiyle elde etmektedir.
Başvurucu ayrıca taş kömüründen kok kömürü elde edilirken ortaya çıkan kok
gazını elektrik ve buhar üretiminde veya doğrudan eritme işlemlerinde
kullanmaktadır. Başvurucu, böylelikle elektrik enerjisi ve gaz ihtiyacını kendi
imkânlarıyla karşılamaktadır.
10. Payas Belediyesi (Belediye),
başvurucu Şirketin bu şekilde elektrik ve hava gazı tüketmiş olması nedeniyle
26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 34. ila 39.
maddelerinde düzenlenen hükümlere dayanarak başvurucu Şirketten elektrik ve havagazı tüketim vergisini
ödemesini istemiştir.
11. Başvurucu Şirket, bu talep üzerine elektrik ve kok gazı
tüketiminin vergilendirilmesiyle ilgili olarak Mayıs 2014 dönemi için dosya kapsamından
belirlenemeyen bir tarihte ihtirazi kayıtla
Belediyeye beyanname vermiş ve bu beyannameye istinaden Belediyece anılan
döneme ilişkin elektrik ve hava gazı vergisi tahakkuk ettirilmiştir. Tahakkuk
tutarının bir kısmı elektrik tüketimine, bir kısmı ise kok gazı tüketimine
ilişkin olup anılan tahakkuk tutarı dosya kapsamından belirlenemeyen bir
tarihte Belediyeye ödenmiştir.
12. Başvurucu Şirket 26/6/2014 tarihinde Hatay 1. Vergi
Mahkemesinde (Mahkeme), elektrik ve hava gazı tüketim vergisi tahakkukunun
terkini ve ödenen verginin iadesi istemiyle dava açmıştır.
13. Mahkeme 4/11/2014 tarih kararıyla açılan davanın reddine
karar vermiştir. Kararın gerekçesinde;
i. Olayda davacı Şirketin elektrik ve kok gazı üretimi yaparak
bunları kendi tesislerinde tükettiğinin ihtilafsız olduğu belirtilmiştir.
ii. Mahkeme, başvurucu Şirketin 2464 sayılı Kanun'un 36.
maddesinde istisna olarak sayılan, doğrudan doğruya elektrik ve hava gazı
üreten dağıtım ve istihsal müesseselerinden olmadığını vurgulamıştır.
iii. Mahkemeye göre Kanun'la, gerek satın alma yoluyla
karşılanan gerekse kendi imkânlarıyla üretilmiş bulunan elektrik ve hava gazı
tüketiminin vergilendirilmesi amaçlanmaktadır. Mahkeme, müesseselerin ürettiği
elektriği tüketmesi hâlinde bu vergiden muaf olacağı yolunda herhangi bir
düzenlemenin bulunmadığına dikkat çekmiştir.
iv. Mahkeme, bu sebeple başvurucu Şirketin ihtirazi
kayıtla verdiği beyanname üzerinden ilgili döneme ait elektrik ve hava gazı
tüketim vergisi tarh ve tahakkuk ettirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı
sonucuna ulaşmıştır.
14. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, Danıştay Dokuzuncu
Dairesince 23/12/2014 tarihinde onanmıştır. Onama kararında, temyize konu
kararın usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiştir. Başvurucunun karar düzeltme
talepleri de aynı Daire tarafından 30/9/2015 tarihinde reddedilmiştir.
15. Nihai karar, başvurucu vekiline 25/11/2015 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
16. Başvurucu 18/12/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
17. Konu ile ilgili hukuk için bkz. İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.
([GK], B. No: 2015/941, 25/10/2018, §§ 19-34) kararı.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 8/5/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
19. Başvurucu, tükettiği elektrik ve kok gazını yine kendisinin
üretmiş olması nedeniyle elektrik ve hava gazı vergisine tabi tutulmaması
gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu bu bağlamda 2464 sayılı Kanun'un 36.
maddesinde yer alan istisna hükmünün tartışılmasının söz konusu olmadığını zira
kendisi tarafından üretilen elektrik ve kok gazının yine kendisi tarafından
tüketilmesinin söz konusu verginin konusuna girmediğini ifade etmiştir.
Başvurucu ayrıca verginin sorumlusunun, matrahının, oranının, beyan ve ödeme
usulünün kanunla düzenlenmesi gerektiği hâlde esaslı nitelikteki bu hususların
2464 sayılı Kanun'da düzenlenmediğinden yakınmıştır. Başvurucu; bu sebeplerle
mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanuna dayalı olmadığını, otoprodüktör
olarak enerji üretimini ve dolayısıyla kamusal faydayı caydırıcı bir yönü
bulunduğunu, ayrıca bu verginin istenmesi gerekli ve zorunlu olmadığı için
müdahalenin ölçülü de olmadığını belirtmiştir.
20. Başvurucu ayrıca söz konusu verginin terkin ve iadesi için
açtığı davada derece mahkemeleri tarafından verilen kararlarda temel
iddialarını karşılayan yeterli ve makul bir gerekçe bulunmaması nedeniyle
gerekçeli karar hakkı yönünden, derece mahkemelerinin hukuk kurallarının yorumunda
bariz takdir hatasında bulunması nedeniyle de hukuki güvenlik ilkesi yönünden
Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
21. Bakanlık görüşünde; 2464 sayılı Kanun'un 34. ve devamı
maddelerine göre belediye sınırları ve mücavir alanı içinde elektrik ve hava
gazı tüketiminin vergiye tabi olduğu, başvurucunun da elektrik ve hava gazını
kendi tesislerinde kullandığı hususunda bir tereddüt bulunmadığı
belirtilmiştir. Bakanlığa göre ilgili kanun maddelerinde bu durumla ilgili bir
istisna veya muafiyet de söz konusu değildir. Bakanlık, başvurucunun
iddialarının derece mahkemelerince ayrıntılı olarak, yeterli bir biçimde
tartışıldığını ve bu kararlar doğrultusunda elektrik tüketiminin vergiye tabi
olmasının hukuka uygun olduğunu bildirmiştir.
B. Değerlendirme
22. Anayasa'nın "Mülkiyet
hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına
sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz."
23. Anayasa'nın "Vergi
ödevi" kenar başlıklı 73. maddesinin birinci ve ikinci
fıkraları şöyledir:
"Herkes, kamu giderlerini karşılamak
üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı,
maliye politikasının sosyal amacıdır."
24. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiası
yanında aynı gerekçelerle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de ileri
sürmüştür. Başvurucunun şikâyetinin özünün vergilendirmenin kanuni dayanağının
bulunmadığına yönelik olduğu dikkate alındığında başvurucunun ihlal
iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
25. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna
karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
26. Başvurucunun aynı konu ile ilgili olarak yukarıda belirtilen
şikâyetleri daha önce Anayasa Mahkemesince incelenmiş ve karara bağlanmıştır (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 44-85).
27. Buna göre Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuruda vergi matrahının
ve verginin tahsil yönteminin belirsiz olduğunu tespit etmiş ve başvurucunun
kendisinin ürettiği elektrik ve hava gazı tüketim vergisinin esaslı
unsurlarının kanunla belirli ve öngörülebilir bir biçimde düzenlenmemiş olması
nedeniyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13., 35. ve 73.
maddelerinde öngörülen kanunilik ilkesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 71-80).
28. Aynı şikâyeti içeren somut başvuruda da bu ilkelerden
ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmayıp mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin
kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Kadir ÖZKAYA bu sonuca farklı gerekçeyle katılmıştır.
3. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
29. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
30. Başvurucu; ihlalin tespiti, maddi tazminat ve yeniden
yargılama talebinde bulunmuştur.
31. Başvuruda, mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna
varılmıştır.
32. Mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan
ihlal kararının bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere Hatay 1. Vergi
Mahkemesine (E.2014/526) gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
33. Yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi mülkiyet
hakkının ihlalinin sonuçları bakımından yeterli bir giderim oluşturduğundan
başvurucunun tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
34. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 226,90 TL harç ve 2.475
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.701,90 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Hatay
1. Vergi Mahkemesine (E.2014/526) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
E. 226,90 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.701,90 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
8/5/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
FARKLI GEREKÇE
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nca 2015/941 saylı başvuruda
verilen 25.10.2018 günlü kararda yer alan “karşı oy” um da belirttiğim
gerekçelerle, başvurucu hakkında verilen 8.5.2019 günlü ve 2015/19521 numaralı
ihlal kararına, kararda belirtilen gerekçeler bakımından katılmamakla birlikte,
başvurunun karara bağlandığı tarih itibarıyla, hem başvurucunun hem de başka
başvurucuların aynı konuya ilişkin olarak yaptıkları başvurularda Anayasa
Mahkemesince istikrarlı bir biçimde ihlal kararları veriliyor olması,
dolayısıyla bu konudaki Anayasa Mahkemesi görüşünün yerleşik hale gelmiş olması
nedeniyle ihlal kararına sonucu itibarıyla katılıyorum.