TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
YALÇIN UZAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2015/9336)
Karar Tarihi: 10/10/2018
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Recep KÖMÜRCÜ
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Raportör
Ömer MENCİK
Başvurucu
Yalçın UZAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, koşullu salıverilmenin geri alınması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 27/5/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 9/3/2000 tarihli ve E.1997/89, K.2000/26 sayılı kararı ile adam öldürmek, gasp, ırza geçmek, hırsızlık, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçlarından 36 yıl ağır hapis cezasına mahkûm edilmiştir.
7. Söz konusu karar 9/11/2000 tarihinde kesinleşmiş, yerine getirilmesi amacıyla infaza verilmiştir. Anılan ilamın infazı sürecinde başvurucu, Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin 23/5/2002 tarihli ve 2002/141 Değişik İş sayılı kararıyla, 21/12/2000 tarihli ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun uyarınca 23/5/2002 tarihinden itibaren koşullu salıverilmiştir.
8. Başvurucu; Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin 2/5/2007 tarihli ve E.2005/20, K.2007/248 sayılı kararı ile hırsızlık suçundan 4 yıl hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Bu karar, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 31/3/2009 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine aynı Mahkemenin 10/6/2009 tarihli müzekkeresiyle, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin E.1997/89 esas sayılı dosyasında verilen koşullu salıverilmenin geri alınıp alınmayacağı hususunda ihbarda bulunulmuştur.
9. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesince başvurucu hakkında yapılan uyarlama yargılaması sonucunda uyarlama talebinin reddine karar verilmiş, karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 16/5/2009 tarihli müddetnamesinde, başvurucunun anılan suçlar yönünden bihakkın tahliye tarihi 26/9/2036 olarak tespit edilmiştir.
10. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/4/2009 tarihli ve 2009/591 Değişik İş sayılı kararıyla, Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin başvurucu hakkındaki 23/5/2002 tarihli ve 2002/141 Değişik İş sayılı koşullu salıverme kararının 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun 17. maddesi ve 29/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesinin (12) numaralı fıkrası gereğince geri alınmasına karar verilmiştir.
11. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 26/3/2014 tarihli yazısıyla Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/4/2009 tarihli ve 2009/591 Değişik İş sayılı koşullu salıvermenin geri alınması kararına gerekçe gösterilen ilamın suç tarihine göre suç tarihi daha eski tarihli olan Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin 2/5/2007 tarihli ve E.2005/20, K.2007/248 sayılı kararı gereğince ilk koşullu salıvermenin geri alınması kararının kaldırılıp yeniden Devrek Asliye Ceza Mahkemesi kararına göre koşullu salıverme kararının geri alınmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
12. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebini yerinde gören Mahkeme 2/4/2014 tarihli ve 2014/419 Değişik İş sayılı kararıyla, 20/4/2009 tarihli ve 2009/591 Değişik İş sayılı kararıyla verilen koşullu salıvermenin geri alınması kararının kaldırılmasına ve Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin 2/5/2007 tarihli ve E.2005/20, K.2007/248 sayılı kararındaki suç tarihini esas alarak Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin başvurucu hakkındaki 23/5/2002 tarihli ve 2002/141 Değişik İş sayılı koşullu salıverme kararının 765 sayılı mülga Kanun'un 17. maddesi ve 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin (12) numaralı fıkrası gereğince geri alınmasına karar vermiştir. Aynı kararda, hükümlünün koşullu salıverildikten sonra kasten işlediği suçun tarihi ile hükümlünün bihakkın tahliye tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmiştir.
13. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu mezkûr karara karşı başvurucu tarafından yapılan itiraz, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 4/5/2015 tarihli ve 2015/357 Değişik İş sayılı kararı ile reddedilmiştir.
14. Kararda Mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka uygun olduğu belirtilmiştir. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 4/5/2015 tarihli ve 2015/357 Değişik İş sayılı kararı başvurucuya 15/5/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 27/5/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
16. 4616 sayılı Kanun'un 1. maddesinin ilgili bölümleri şöyledir:
"23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlar nedeniyle;
...
2. (Yeniden düzenleme: 21/5/2002-4758/1 md.) Müebbet ağır hapis cezasına hükümlü olanların veya şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin ya da aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin tâbi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıl indirilir. İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza üzerinden bir defaya mahsus yapılır. Ancak bir kişinin muhtelif suçlarından dolayı cezaları ayrı ayrı tarihlerde verilmiş olsa bile, bu cezaların toplamı üzerinden yapılacak indirim on yılı geçemez.
Birinci paragraf hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi dolmuş olanlar, iyi halli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri olmaksızın derhal; toplam cezaları on yıldan fazla olanlar kalan cezalarını çektikten sonra şartla salıverilirler.
4. (Yeniden düzenleme: 21/5/2002-4758/1 md.) 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yılı geçmeyen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış veya son soruşturma aşamasına geçilmiş olmakla beraber henüz hüküm verilmemiş veya verilen hüküm kesinleşmemiş ise, davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenir; varsa tutukluluk halinin kaldırılmasına karar verilir. Bu suçlarla ilgili dosya ve deliller, her bir suçun dava zamanaşımı süresinin sonuna kadar muhafaza edilir.
Erteleme konusu suçun dava zamanaşımı süresi içinde bu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılır veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm verilir. Bu süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan hakkında kamu davası açılmaz; açılmış olan davanın ortadan kaldırılmasına karar verilir.
5. Ancak;
a) Türk Ceza Kanununun 125 ilâ 157, 161, 162, 168, 171, 172, 188, 191, 192, 202, 205, 208, 209, 211 ilâ 214, 216 ilâ 219, 240, 243, 264, 298, 301 ilâ 303, 305 inci maddelerinde, 312 nci maddenin ikinci fıkrasında, 313 üncü maddesinde, 314 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 339 ilâ 349, 366, 367, 383, 394, 403 ilâ 408, 414 ilâ 418 ve 503 ilâ 506 ncı maddelerinde,
yer alan suçları işleyenler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz."
17. 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili bölümleri şöyledir:
(1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir.
(2) ... diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
(11) Bir hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye; hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye verilir.
Mahkeme, bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşullu salıverilmesine dosya üzerinden karar verir. Mahkeme, raporu uygun bulmadığı takdirde gerekçesini kararında gösterir. Bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.
(12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
(13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;
a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen,
Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.
(14) Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
(15) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına;
a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse, hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi tarafından,
Dosya üzerinden karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır.
..."
18. 765 sayılı mülga Kanun'un 17. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Şartla salıverilmiş olan hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektirilir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanamaz."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 10/10/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
20. 4616 sayılı Kanun uyarınca koşullu salıverilen başvurucu; hakkında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dair kararın hukuka aykırı olduğunu, kendisinin özel bir af yasasıyla tahliye olduğunu, bu nedenle hakkında 765 sayılı mülga Kanun'un 17. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, koşullu salıverilmenin geri alınmasına ilişkin hükümlerin aynı durumdaki diğer hükümlülerin lehine olacak şekilde farklı uygulandığını belirterek Anayasa'da düzenlenen birtakım haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
21. Anayasa'nın 19. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; ... halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz."
22. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Somut olayda başvurucunun iddialarının özü, koşullu salıvermenin geri alınması kararının hukuki bir dayanağının bulunmadığına ve dolayısıyla hukuka aykırı olarak hürriyetinden yoksun bırakıldığına ilişkin olduğundan başvurunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.
23. Anayasa Mahkemesi, 4616 sayılı Kanun hükümleri uyarınca koşullu salıverilen hükümlüler yönünden de denetim süresince hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlenmesi hâlinde 765 sayılı mülga Kanun'un 17. maddesinin birinci fıkrası ve/veya 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin (12) numaralı fıkrası uyarınca koşullu salıverme kararının geri alınabileceğini belirtmiş; Yargıtay uygulamasına atıf yaparak bu suçun koşullu salıverilen suç ile aynı cins veya daha ağır hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç olup olmamasının bir öneminin bulunmadığını, sonradan denetim süresi içinde işlenen suçun kasıtlı bir suç olmasının, bu suçun yaptırımı olarak da hapis cezasını gerektirmesinin ve hapis cezası verilmiş olmasının koşullu salıvermenin geri alınması için yeterli olduğunu tespit etmiştir (Şaban Dal, B. No: 2014/2891, 16/2/2017, § 40).
24. Somut olayda başvurucu; adam öldürmek, gasp, ırza geçmek, hırsızlık ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçları nedeniyle almış olduğu kesinleşmiş cezası infaz edilirken 4616 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak 23/5/2002 tarihinde koşullu olarak salıverilmiştir. Başvurucunun hak ederek tahliye tarihinden önce denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hakkındaki koşullu salıvermenin geri alınmasına karar verilmiştir.
25. Buna göre koşullu salıverilme tarihinden sonra denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işleyen başvurucu hakkında koşullu salıvermenin geri alınmasına ve sonraki suçu işlediği tarihten itibaren hak ederek tahliye tarihine kadar kalan cezasının aynen infazına karar verilmesinin kanunun öngördüğü şekilde olduğu ve bu uygulamanın koşullu salıvermenin amacına da aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır (Aynı yöndeki değerlendirme için bkz. Şaban Dal, § 44; Cengiz Çelik, B. No: 2014/18608, 21/11/2017, § 25).
26. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddialarına ilişkin olarak bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 10/10/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.