logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Tuncay Kaya [1.B.], B. No: 2016/11377, 25/12/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

TUNCAY KAYA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/11377)

 

Karar Tarihi: 25/12/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

Tuncay KAYA

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, benzer nitelikteki eylemlere ilişkin olarak Yargıtayın ceza daireleri arasında içtihat farklılığı bulunması ve yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 14/6/2016 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmiştir.

7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. Kırıkkale Askerlik Şubesinde çalışan başvurucu -iddiaya göre- burada çalışmayan arkadaşı F.nin banka kredisi çekebilmesi için arkadaşı adına sahte maaş bordrosu düzenleyerek bordroya Askerlik Şubesinin kaşesini basmış ve sahte imza atmıştır. Başvurucu tarafından düzenlenen sahte bordroyla F. kredi çekmiş, krediyi ödeyememesi üzerine banka tarafından durumun fark edilmesi üzerine başvurucu ve arkadaşı F. hakkında resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kamu davası açılmıştır.

10. Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/144 esasına kayıtlı yargılamada başvurucu hakkında her iki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

11. Karar, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17/5/2016 tarihli kararıyla sahtecilik suçu yönünden onanmış; dolandırıcılık suçu yönünden ise bozulmuştur. Kararın bozma kısmının gerekçesi şöyledir:

"... 2) Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Sanığın, diğer sanık [F.nin] kredi kullanması için sahte belge düzenleyip verdiği ancak sanık [F.] ile gidip kredi çekmediği, kredi çekilmesinden menfaat temin etmediği gözetilerek eyleminin sadece sahtecilik suçunu oluşturduğu dolandırıcılık suçuna iştirak etmediği anlaşıldığından sanık hakkında dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi...[bozmayı gerektirmiştir.]"

12. Benzer şekilde -iddiaya göre- başvurucunun arkadaşı H.K.nın bankadan kredi çekebilmesi için bankanın maaş bordrosu istemesi üzerine başvurucunun Kırıkkale Askerlik Şubesinde çalışırken almış olduğu, üzerinde kurumun mührü ve yetkili imzası bulunan maaş bordrosu üzerinde başvurucunun bilgisi dâhilinde H.K. tahrifat yapmıştır. H.K.nın krediyi ödememesi üzerine yapılan araştırma sonucu eylem açığa çıkmıştır.

13. Bu eylemler nedeniyle ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2/8/2011 tarihli iddianamesiyle başvurucu ve diğer sanık H.K. hakkında banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açılmıştır.

14. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi 24/4/2012 tarihli kararıyla başvurucunun resmî belgede sahtecilik suçundan neticeten 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçundan ise neticeten 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 31.300 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.

15. Karar, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 10/5/2016 tarihli kararıyla her iki suç yönünden onanmıştır. Gerekçenin ilgili kısmı şöyledir:

"Arkadaş olan sanıkların, sanık [H.K.] adına kredi alabilmek amacıyla banka ATM'sinden başvuruda bulundukları, sanıkların bankayla yaptıkları telefon görülşmesinde, çalışmadıkları halde Cebeci Askeri Şehitliğinde memur olarak çalıştıklarını söyledikleri, banka görevlilerinin sanık [H.K.dan] çalıştığı iş yerine ait maaş bordrosu istemeleri üzerine sanık [H.K.nın] sanık Tuncay Kaya'nın [başvurucu] bilgisi dahilinde ona ait olan öncesinde çalışmış olduğu Kırıkkale Askerlik Şubesinde çalışırken almış olduğu maaş bordrosunda bilgisayar vasıtası ile tahrifat yaparak sanık [H.K.nın] kendi kimlik bilgilerini yazdığı ve sahte olarak düzenlediği bu belgeyi katılan bankaya verip kredi çektiği, sanık [H.nin] ilk taksidi ödeyip sonraki ödemeleri aksattığı, bankanın yapmış olduğu araştırmada sanık [H.K.nın] böylebir iş yerinde çalışmadığını öğrendiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde isabetsilik görülmemiştir..."

16. Karar 1/6/2016 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

17. Başvurucu 14/6/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Mahkemenin 25/12/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

19. Başvurucu, farklı tarihlerde işlediği suçlardan verilen mahkûmiyet kararları hakkında Yargıtay ceza dairelerince farklı kararlar verilmesi nedeniyle mağdur olduğunu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Bireysel başvuruya konu davadaki olayların kanıtlanması, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması, yargılama sırasında delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilmesi ile kişisel bir uyuşmazlığa derece mahkemeleri veya temyiz mercileri tarafından getirilen çözümün esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesinde değerlendirmeye tabi tutulamaz. Anayasa'da yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ya da açık bir keyfîlik içermedikçe derece mahkemelerinin veya temyiz mercilerinin kararlarındaki maddi ve hukuki hatalar bireysel başvuru incelemesinde ele alınamaz. Bu çerçevede derece mahkemelerinin ve temyiz mercilerinin delilleri takdirinde açık bir keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz (Miraş Mümessillik İnş. Taah. Reklam Paz. Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş., B. No: 2012/1056, 16/4/2013, § 35).

21. Öte yandan benzer konularda aynı derecedeki yargı mercileri arasındaki içtihat farklılıkları tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemeyeceği gibi derece mahkemeleri veya temyiz mercilerinin uyuşmazlıklara ilişkin olarak tarafların talepleri ve delilleri arasındaki yorum farklılıkları da tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemez (Miraş Mümessillik İnş. Taah. Reklam Paz. Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş., § 36).

22. Somut olayda başvurucu hakkında benzer davalarda 23. Ceza Dairesi tarafından önce onama kararı verilmiş, bu karardan yedi gün sonra 15. Ceza Dairesi tarafından bozma kararı verilmiştir (bkz. §§ 11, 15). Olayda kısa zaman aralıklarıyla farklı dairelerce verilmiş, maddi olguları kısmen farklı iki karar bulunmaktadır. Bu kararların farklılığı yargılama dosyalarındaki mevcut delil durumlarının dikkate alınmasıyla ilgilidir. Diğer yandan başvurucu, hakkında birbiriyle çeliştiğini iddia ettiği iki ayrı Yargıtay kararı sunmuş olup kendisi hakkındaki içtihatın Yargıtayın süreklilik arz eden yerleşik içtihatına aykırılık arz eden bir durum oluşturduğuna dair herhangi bir belge ya da lehine olan içtihata benzer yaklaşımda başka kararlar sunmamıştır.

23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

24. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

25. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı, yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 27-36).

26. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).

27. Mevcut başvuruda, söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

28. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduklarına karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 25/12/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Tuncay Kaya [1.B.], B. No: 2016/11377, 25/12/2018, § …)
   
Başvuru Adı TUNCAY KAYA
Başvuru No 2016/11377
Başvuru Tarihi 14/6/2016
Karar Tarihi 25/12/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, benzer nitelikteki eylemlere ilişkin olarak Yargıtayın ceza daireleri arasında içtihat farklılığı bulunması ve yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (hukuka aykırı deliller, bariz takdir hatası vs.) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi