TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
AYLİN NAZLIAKA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2016/13327)
Karar Tarihi: 19/11/2019
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Burhan ÜSTÜN
Hicabi DURSUN
Kadir ÖZKAYA
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Gülsüm Gizem GÜRSOY
Başvurucu
Aylin NAZLIAKA
Vekili
Av. Gökhan CANDOĞAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; başvurucunun üyesi olduğu siyasi partiden ihraç edilmesi nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurucu tarafından aynı konu ile ilgili olarak iki ayrı bireysel başvuruda bulunulmuştur. Başvurulardan ilki 25/7/5/2016 tarihinde, ikincisi 23/2/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Kişi ve konu yönünden aynı olması nedeniyle iki başvurunun birleştirilmesine karar verilmiştir.
4. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
8. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
10. Başvurucu 2011 ve 2015 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) seçilmiştir. Olayların olduğu tarihte hâlen CHP milletvekilidir.
11. Başvurucu, CHP Parti Meclisinin 7/2/2016 tarihli kararıyla "CHP'li bir milletvekilinin Atatürk resminin odasındaki duvardan indirdiğine ilişkin asılsız ve gerçeğe aykırı iddiaları ortaya atarak partiyi kamuoyunda tartıştırdığı" gerekçesiyle CHP Tüzüğü'nün 70/A/b hükümleri uyarınca "kesin çıkarma cezası" istemiyle tedbirli olarak CHP Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesine karar verilmiştir.
12. Başvurucunun, CHP Yüksek Disiplin Kurulunun 4/3/2016 tarihli ve E.2016/3, K.2016/14 sayılı kararıyla kesin çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yediye karşı sekiz oyçokluğu ile karar verilmiştir.
13. Başvurucu, verilen kararın iptali talebiyle 28/3/2016 tarihinde Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Dava devam ederken etkili başvuru yolunun ihlali iddiası ile 25/7/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
14. Mahkeme 17/1/2017 tarihinde davanın reddine karar vermiştir.
15. Nihai karar başvurucuya 1/2/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 23/2/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
16. Başvurucu 23/9/2019 tarihli dilekçesiyle bireysel başvurusundan feragat ettiğini belirtmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 19/11/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
18. Başvurucu, CHP milletvekili olarak faaliyette bulunmakta iken;
i. Hukuka ve parti içi demokrasi ilkelerine aykırı bir süreç ile partiden ihraç edilmesi sonucu siyasi faaliyette bulunma hakkının sonlandırıldığını, bu şekilde ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin ihlal edildiğini,
ii. Partiden ihraç kararının kesin nitelikle olması nedeniyle ihraç sürecinde gerçekleşen hukuka aykırılıklara karşı bir yargısal mekanizmanın bulunmadığını ve bu nedenle etkili başvuru yolu hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
19. Bakanlık görüşünde; başvurucunun mensubu bulunduğu siyasi parti tarafından 4/3/2016 tarihinde kesin çıkarma cezası verilmesinin ardından 22/4/1983 tarihli ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 57. maddesi gereğince 28/3/2016 tarihinde itiraz hakkını kullandığı Asliye Hukuk Mahkemesi, hâkim değişikliği olması, ilgili belgelerin toplanması ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesi nedenleriyle kanunda belirtilen süreleri aşarak 17/1/2017 tarihinde kararını verdiği, bu itibarla Mahkemenin düzenleyici sürelere uymamasının iç hukuk yollarının etkisiz hâle geleceği anlamına gelmediği belirtilmiştir.
B. Değerlendirme
20.30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Kararlar" kenar başlıklı 50. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Davadan feragat hâlinde, düşme kararı verilir."
21. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün "Düşme kararı" kenar başlıklı 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısımları ve (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
a) Başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi
…
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir."
22. Başvurucu, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurudan feragat ettiğini belirtmiştir. Somut olayda başvurucu feragat ettiği için başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden de bulunmamaktadır.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin feragat nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle,
A. Başvurunun feragat nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 19/11/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.