logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Harun Öksüz [2.B.], B. No: 2016/21060, 27/6/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HARUN ÖKSÜZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/21060)

 

Karar Tarihi: 27/6/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

M. Emin ŞAHİNER

Başvurucu

:

Harun ÖKSÜZ

Vekili

:

Av. Şerif VURAL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, darbe teşebbüsüyle bağlantılı olarak yürütülen soruşturmada uygulanan el koyma tedbiri nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 4/10/2016 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.

7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanlarını Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucu 13/11/1995 tarihinde polis memuru olarak memuriyete başlamış, 5/6/2000 tarihinde de kaymakam adayı olmuştur. Başvurucu daha sonra sırasıyla Ulaş Kaymakamlığı, Pertek Kaymakamlığı, Hacılar Kaymakamlığı görevlerinde bulunduktan sonra 20/6/2011 tarihinde mülkiye müfettişliğine atanmıştır.

10. 15/7/2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonrasında İçişleri Bakanlığı 18/7/2016 tarihinde başvurucunun da aralarında bulunduğu 246 mülki idare amirinin anayasal düzeni yıkmaya yönelik eylemlerin içinde olabilecekleri gerekçesiyle görevden uzaklaştırılmasına karar vermiştir.

11. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 19/7/2016 tarihinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mülkiye yapılanmasına ilişkin olarak soruşturma başlatılmıştır. Başsavcılık; aynı tarihte İçişleri Bakanlığından açığa alınan vali, vali yardımcısı, kaymakam ve mülkiye müfettişi ile diğer görevlilerin bilgilerini istemiştir. Bu yazıda; açığa alınma kararlarının onaylı birer sureti, disiplin dosyaları, istihbari bilgiler ile güvenlik soruşturma dosyaları, diğer belge ve delillerin gönderilmesi istenmiştir. İçişleri Bakanlığı, açığa alma listesini Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.

12. Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği 1/8/2016 tarihinde başvurucunun mal varlığı hakkında el koyma tedbiri uygulanmasına karar vermiştir. Buna göre başvurucunun taşınmazlarına, kara, deniz ve hava ulaşım araçlarına, gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına, kıymetli evrakına, varsa ortağı bulunduğu şirket ve kooperatiflerdeki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına, banka ve diğer mali kurumlardaki tüm döviz ve hesaplarına, vadeli mevduat hesaplarına, vadeye bağlanmamış olsa bile maaş hesapları dışındaki diğer hesaplarına tedbir konulmuştur. Bunun yanında başvurucunun maaş hesabı yönünden "son aldığı maaşı kadar paranın aylık harcamaları için kullanılmak üzere o ay içerisinde çekilmesine izin verildikten sonra arta kalan miktar üzerine tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına" karar verilmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgeler ve tüm dosyakapsamı itibariyle FETÖ/PDY üyesi olan ve haklarında soruşturma açılan şüphelilerin bir kısmının tutuklandığı, bir kısmının ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığı, tutuklu şüphelilerin yakınlarına verdikleri ve vermek istedikleri vekaletnameler ile taşınır-taşınmaz malları ve bankalardaki yüklü mevduatları elde çıkartmaya çalıştıklarınındosyaya ibraz edilen 28/07/2016 tarihli anlaşılması karşısında....

...

CMK 128/1,2 maddesi gereğince, 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ve Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3/1-ı maddesi gereğince TEDBİR KONULMASINA;....karar verildi."

13. Başvurucu, bu karara karşı 5/9/2016 tarihinde itirazda bulunmuştur. Başvurucunun itirazı, Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 8/9/2016 tarininde itiraz konusu kararın yasaya uygun olup verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.

14. Anılan karar, başvurucuya 22/9/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.

15. Başvurucu 4/10/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

16. Diğer taraftan başvurucu 1/9/2016 tarihli ve 29818 Mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 15/8/2016 tarihli ve 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden çıkarılmış, başvurucunun tekrar kamu hizmetlerinde istihdam edilmesi de yasaklanarak silah ruhsatı ve pasaportu iptal edilmiştir.

17. Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği 24/11/2016 tarihinde aralarında başvurucunun olmadığı beş şüpheli haricindeki şüpheliler hakkındaki tedbir kararının kaldırılmasına karar vermiştir.

18. Cumhuriyet Başsavcılığının 8/3/2017 tarihli iddianamesiyle başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 17/9/2004 tarihli ve 5234 sayılı Kanun'un 341. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3. maddesi yollamasıyla 5. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır. İddianamede ayrıca 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 54. maddesine göre müsadere hükümlerinin uygulanması da talep edilmiştir.

19. İddianamede FETÖ-PDY'nin mali yapısı ile olarak şu bilgilere yer verilmiştir:

"11) Örgütün Mali Yapısı:

Örgütün himmet yolu ile sağladığı gelirler genel olarak mütevelli heyetleri vasıtası ile toplanmaktadır. Örgütün sohbet gruplarında yer alan kişilerden; sohbet toplantılarına düzenli olarak katılıp verilen görevleri yerine getiren, örgütün verdiği talimatlara sorgusuz itaat eden ve maddi gücü yerinde olan kimseler seçilerek mütevelli heyeti üyesi yapılmaktadır. Sohbet gruplarında zekât, burs, kurban ve himmet adı altında paralar toplanırken; mütevelli heyeti üyesi kişiler ayrıca bir ışık evinin maddi ihtiyaçlarından sorumlu tutulmaktadır. Mütevelliler topladıkları parayı sohbet hocasının yanında getirdiği muhasebecilere vermektedir. Örgütün mali kayıtlarını bu muhasebeciler tutmaktadır. İl imamının da bir muhasebecisi bulunmakta ve bu kişi il genelindeki mali kayıtları tutmaktadır.

İl imamının koordinesinde yılda en az bir kez mütevelli heyeti üyelerinin katılımı ile kamp düzenlenmektedir. Kamplar esnasında dini duygular istismar edilerek himmet, zekât, kurban ve öğrenci bursu adı altında toplanan paraların arttırılması sağlanmaktadır. Mütevelli heyeti mensupları, iş adamlarının kurduğu sivil toplum kuruluşlarına üye yapılmakta, kimin hangi sivil toplum kuruluşuna üye olacağı sohbet abisi tarafından belirlenmektedir. Örgüt, bu kuruluşların başkan ve üye seçimlerinde söz sahibi olmayı böylelikle de hükümete baskı yapabilmeyi amaçlamaktadır.

12) Örgütün Gelir Kaynakları;

a) Kamu Kaynaklarından Elde Edilen Gelirler;

i) Kamu ihalelerinin örgütle bağlantılı firmalara verilmesi,

ii) Örgütle ilişkili firmaların rakipleri hakkında adli ve idari işlemler yaparak piyasanın örgüt firmalarına teslim edilmesi,

iii) Kurumların gizli kalması gereken finansal ve yatırım planlamaları bilgilerinin ilişkili firmalara sızdırılması,

iv) Kamu arazi tahsislerinin örgütle ilişkili vakıf, dernek veya eğitim kurumlarına bedelsiz devredilmesi,

v) Belediyelerce yapılan imar değişikliklerinin, örgütle ilişkili vakıf, dernek ve şirketler lehine yapılması,

vi) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nda görevli adamları vasıtasıyla iş adamlarının yurt dışı iş bağlantılarını sağlama karşılığında örgüt adına kendilerinden para alınması,

vii) Kamu hibe, destekleme ve teşviklerinin takibi ve proje kabullerinden PDY firmalarının kayrılması,

b) İş adamlarından Sağlanan Gelirler;

i) İş adamlarından, adli ve idari süreçlerdeki işlemlerini iş adamları lehine sonuçlandırma karşılığı alınan paralar,

ii)İş adamlarının özel hayatları ile ilgili çeşitli zafiyetlerini " ses ve görüntü " kaydına aldırılarak tehdit ve şantaj yoluyla alınan paralar,

iii) İş adamlarından, iş bağlantılarını sağlama karşılığı alınan paralar,

c) STK'lardan Sağlanan Gelirler;

i) TUSKON ve bağlı federasyon, dernek, şirket ile vakıflardan toplanan aidatlar,

ii) Yazılı ve görsel medya sektöründen sağlanan gelirler,

iii) Kimse Yok Mu? Benzeri bağlı STK'lar aracılığı ile yardım adı altında vatandaşlardan toplanan paralar,

iv) Ticaret Odası yönetimlerinin ele geçirilerek, kamu hizmet alımlarındaki rayiç bedel belirlemelerinde örgütle ilişkili vakıf, dernek ve firmalar lehine hareket edilmesi yoluyla sağlanan menfaatler,

d) Gönüllülük Esaslı Sağlanan Gelirler;

i) Kurban Bayramı öncesi iş adamlarından firmalardan ve esnaftan, adlarına kurban kesileceğini belirterek ' Kurban ' adı altında toplanan paralar,

ii) İl ve İlçelerde iş adamlarının katıldığı mütevelli heyetleri oluşturarak zekât ve burs adı altında toplanan paralar,

iii) Memur maaş ve ödüllendirmelerinden 'Himmet' adı altında yapılan kesintilerden toplanan paralar,

iv) Devlet kurumlarına yerleştirilen örgüt mensuplarının ilk maaşlarını örgüte vermeleri ile elde edilen paralar.

e) Eğitim Faaliyetleri Gelirleri;

i) 154 ülkede bulunan örgütle ilişkili eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerden alınan paralar,

ii) Yurt içinde faaliyet gösteren örgütle ilişkili eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerden alınan paralar,

iii) Eğitim kurumlarında okutulan öğrencilerden ücret alındığı halde, fakir öğrencilerin okutulacağından bahisle 'burs' adı altında toplanan paralar oluşturmaktadır."

20. İddianamenin FETÖ-PDY'nin mülkiye yapılanması ve başvurucu hakkındaki iddialar ile ilgili kısmı şöyledir:

"B) Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen 18.08.2016 tarih ve 846853 sayılı yazı ve ekleri ile Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 13.10.2016 tarih ve (106-15) 5608 sayılı yazısı ekinde Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen 07.10.2016 tarih ve 4089-145433 sayılı yazısı ve eklerinde; (EK:13, 13/1-65,14,14/1-42)

SOSYAL ÇEVRESİ- PDY/FETÖ çatı örgütlenmesi içinde faaliyet gösteren 1 şahısla 17 irtibatının bulunduğu,

- PDY/FETÖ içerisinde faaliyet gösterip hakkında yasal işlem yapılmış olan şahıslarla iltisakının bulunduğu,

Belirtilmiştir.

C) İçişleri Bakanlığı Bakanlık Makamının 23/01/2015 tarihli ve (106-15) 30 sayılı onayı ve Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının 27/01/2015 tarihli ve (106-15) 438 sayılı, 26/08/2015 tarihli ve (106-15)4873 sayılı ve 21/07/2016 tarihli ve (106-15) 3628 sayılı görevlendirme yazıları ve 25/07/2016 tarihli ve (106-15)3689 sayılı, 27/07/2016 tarihli ve (106-15) 3747 sayılı, 29/07/2016 tarihli ve (106-15) 3878 sayılı, 04/08/2016 tarihli ve (106-15)3975 sayılı, 11/08/2016 tarihli ve (106-15)4170 sayılı birlikte değerlendirme yazıları gereğince; (EK: 26,26/1-738)

 “İçişleri Bakanlığının bir “çete” tarafından kuşatıldığı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığındaki bazı Mülkiye Müfettişleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü görevlilerinin “çete elemanı” oldukları, dolayısıyla hukuka aykırı işlemler yaptıkları ve gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri iddiası”

Hakkında Mülkiye Başmüfettişleri ... tarafından düzenlenerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş 19.08.2016 tarih ve AAO:14/8, YSA:13/12, HNA:94/37 sayılı Tevdi Raporunda; müfettişliği döneminde hakkında “düzenlenmiş rapor bulunmadığı” belirtilmiştir.

Aynı raporun sonuç bölümünde;

 “…

...

Bu tevdi konusunu oluşturan İçişleri Bakanlığının bir “çete” tarafından kuşatıldığı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığındaki bazı Mülkiye Müfettişleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü görevlilerinin “çete elemanı” oldukları, dolayısıyla hukuka aykırı işlemler yaptıkları ve gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri iddiaları ile ilgili soruşturma yapma yetkisi Cumhuriyet Başsavcılığına ait olduğu ve belirtilen konuların tahkikinin adli makamların yetkileri çerçevesinde araştırılarak ortaya çıkarılabileceği değerlendirildiğinden,

....

D) Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının 09.08.2016 tarih ve (106-15) 4095 sayılı yazısı ekinde gönderilmiş Dernekler Dairesi Başkanlığının 28.07.2016 tarih ve 2398 sayılı yazısı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının 24.08.2016 tarih ve (106-15) 4447 sayılı yazısı ekinde gönderilmiş Dernekler Dairesi Başkanlığının 19.08.2016 tarih ve 2861 sayılı yazısı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının 09.11.2016 tarih ve (106-2) 6234 sayılı yazısı ekinde gönderilmiş Dernekler Dairesi Başkanlığının 04.11.2016 tarih ve 3748 sayılı yazısı ve eklerinde; (EK:18, 18/1-9, 19, 19/1-10,20,20/1-17)

a) Kendisinin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan derneklerden 01.08.2016 tarih ve 115/3601-123 sayılı yazımızla sorulan Ankara, İstanbul, İzmir merkezli 21 Dernek ile Uluslararası Yöneticiler Derneği (YÖNETDER)’e üyeliğinin bulunmadığı,

b) Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının 19.10.2016 tarih ve (106-15) 5805 sayılı yazısı ekinde gönderilmiş Dernekler Dairesi Başkanlığının 19.10.2016 tarih ve 3557 sayılı yazısı ve eklerinde; (EK: 21, 21/1-49)

Kimse Yok mu Derneğine 25.07.2014 tarihinde 5,00 TL tutarında SMS yoluyla 1 kez bağışta bulunduğu,

Bildirilmiştir.

E) 15.08.2016 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiş 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmıştır.

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şüphelinin üzerine atılıFETÖ/PDY Terör Örgütü üyesi olmak suçunu işlediği yukarıda izah edilen delillerden anlaşılmakla;

Şüphelinin yargılamasının Mahkemenizce yapılarak eylemine uyan yukarıda belirtilen

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şüphelinin üzerine atılıFETÖ/PDY Terör Örgütü üyesi olmak suçunu işlediği yukarıda izah edilen delillerden anlaşıl[mıştır.]"

21. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince iddianame kabul edilerek kovuşturmaya başlanmıştır. Yargılamanın hâlen devam ettiği ve duruşmanın 2/7/2018 tarihine talik edildiği Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kayıtlarından anlaşılmaktadır.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

22. Mahkemenin 27/6/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

23. Başvurucu, açığa alındıktan sonra mallarına ve banka hesaplarına haksız olarak tedbir konulmasına karar verildiğinden yakınarak, bu tedbirin meslekten çıkarıldıktan sonra da uygulanmasına devam edildiğini belirtmiştir. Başvurucu, bu sebeple mağduriyetinin devam ettiğini ve olağanüstü hâl ilan edilen durumlarda dahi Anayasa'nın 15. maddesine göre kamu makamlarına sınırsız bir yetki tanınmamış olduğunu ifade etmiştir.Başvurucuya göre uygulanan el koyma tedbiri ölçülü olmadığı gibi şiddet olaylarının bastırılması amacıyla da ilgili değildir. Başvurucu, maaşından yoksun bırakılması sebebiyle çocukları ve eşi için gerekli olan yardım ve bakım görevini yerine getiremediğini, ayrıca özel sektörde iş bulmasının da imkânsız hâle geldiğini belirtmiş ve sonuç olarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

24. Bakanlık görüşünde, tedbirin konulmasından yaklaşık üç ay sonra 24/11/2016 tarihinde kaldırılmasına karar verildiği belirtilerek başvurucunun mağdur sıfatının kalmadığı bildirilmiştir. Bakanlık, esas yönünden ise bu tedbirin geçici nitelikli olduğunu ve mülkten yoksun bırakma sonucuna yol açmadığını vurgulamıştır. Bakanlığa göre bu sebeple mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale bulunmamaktadır.

25. Bakanlık, bir müdahalenin olduğu kabul edildiği takdirde ise 27/7/2016 tarihli ve 29783 sayılı 2. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanan 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında KHK ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 128. maddesine göre bu müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğunu bildirmiştir. Bakanlık ayrıca, müdahalenin suçun işlenmesinin önlenmesi ve muhtemel bir müsaderenin güvence altına alınması yönünden kamu yararına dayalı meşru bir amacının olduğuna vurgu yapmıştır. Son olarak tedbirin süresi ile başvurucunun maaşı kadar kısmını kullanabildiğine dikkat çekilerek müdahalenin ölçülü olduğu belirtilmiştir. Bakanlığa göre sonuç olarak başvurucunun iddiaları açıkça dayanaktan yoksundur.

26. Başvurucu; cevap dilekçesinde, yalnızca istihbari bilgilere dayalı olarak ve idarenin açığa alma kararı doğrultusunda mal varlığına el konulduğunu, atılı suçu işlediğine dair somut bir delilin ise bulunmadığını ifade etmiştir. Başvurucu; tedbir kararının nihayet Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğince yüz otuz sekiz gün sonra kaldırılmış olduğunu, bu süre boyunca banka hesabındaki parasından yararlanamadığını ve bu nedenle zarara uğradığını belirtmiştir. Başvurucu, tedbirin kanuna aykırı olarak ve ölçüsüz bir şekilde uygulandığından yakınarak önceki beyanlarını yinelemiştir.

B. Değerlendirme

27. Bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, §§ 16, 17).

28. 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendinde, eşyasına veya diğer mal varlığı değerlerine koşulları oluşmadığı hâlde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer mal varlığı değerleri amaç dışı kullanılan yahut zamanında geri verilmeyen kişilere tazminat talebinde bulunabilme imkânı tanınmaktadır.

29. Anayasa Mahkemesi, ceza soruşturması veya kovuşturması sırasında yargı organlarınca şüphelilerin eşyasına ya da mal varlığı değerlerine ilişkin olarak el koyma tedbirinin uygulandığı durumlarda bunun hukuka aykırı olduğu iddialarına ilişkin olarak bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Nuray Işık, B. No: 2014/7561, 28/9/2016, §§ 60-67; Sinan Aydın Aygün (2), B. No: 2014/922, 16/6/2016, §§ 61-69; Alparslan Altan, [GK], B. No: 2016/15586, 11/1/2018, § 196).

30. Somut olayda 5271 sayılı Kanun'un 127. ve 128. maddeleri uyarıncabaşvurucunun bazı eşyalarına ve mal varlığı değerlerine el konulmasına ilişkin kararların hukuka uygun olup olmadığı 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesi kapsamında açılacak davada incelenebilir. Bu madde kapsamında açılacak dava yoluyla el koyma kararlarının hukuka aykırı olduğu tespit edildiğinde başvurucu lehine tazminata da hükmedilebilecektir. Başvurucunun da Bakanlık görüşüne cevap dilekçesinde kabul ettiği üzere mal varlığı değerlerine el konulmasına ilişkin tedbirin sonradan kaldırıldığı görülmektedir (bkz.§ 17). Buna göre 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde belirtilen dava yolunun başvurucunun durumuna uygun telafi kabiliyetini haiz etkili bir hukuk yolu olduğu ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincillik niteliği ile bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.

31. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 27/6/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Harun Öksüz [2.B.], B. No: 2016/21060, 27/6/2018, § …)
   
Başvuru Adı HARUN ÖKSÜZ
Başvuru No 2016/21060
Başvuru Tarihi 4/10/2016
Karar Tarihi 27/6/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, darbe teşebbüsüyle bağlantılı olarak yürütülen soruşturmada uygulanan el koyma tedbiri nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Geçici hukuki koruma (İhtiyati tedbir, haciz, ihtiyati haciz) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi