TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
RAMAZAN BEYAZPİRİNÇ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2016/2728)
|
|
Karar Tarihi: 28/1/2021
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Recai AKYEL
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Sinan ARMAĞAN
|
Başvurucu
|
:
|
Ramazan BEYAZPİRİNÇ
|
Vekilleri
|
:
|
1. Av. Fahriye Belgün BABA
|
|
|
2. Av. Alişan ŞAHİN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, tutuklu olan başvurucunun sağlık hizmetlerine
erişim sağlayamaması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına
ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 11/2/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Ceza infaz kurumunda tutuklu bulunan başvurucu,
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca tedavisinin
başladığı hastanede ya da başka bir tam teşekküllü hastanede yatarak
tedavisinin başlatılması konusunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
5. Komisyonca tedbir talebinin ve başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bireysel başvuru yapılan tarihte Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına (Savcılık) müzekkere yazılmış, gelen cevap sonrasında Birinci
Bölüm tarafından 16/2/2016 tarihinde başvurucunun sağlık durumuna uygun olarak
tedavisinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması yönünde tedbir kararı
verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
A. Genel
Bilgiler
8. Başvurucu 16/9/2015 tarihinde güvenlik güçleriyle
girdiği silahlı çatışma sonucu yaralanmış, anılan çatışmada bir güvenlik
görevlisi hayatını kaybetmiştir.
9. Başvurucu ağır yaralı olarak kaldırıldığı Van'daki
özel bir hastanede tedavi altına alınmış; gerçekleştirilen ameliyat sonucunda
sol akciğerini ve dalağını tamamen, karaciğerini ve kalın bağırsağını kısmen
kaybetmiştir.
10. Başvurucunun tedavisine Van Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi
Hastanesinde (Tıp Fakültesi) devam edilmiş, tedavi gördüğü hastanede yapılan
sorgusu neticesinde Van 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28/10/2015 tarihli kararıyla
devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kişiyi yerine getirdiği kamu
görevi nedeniyle kasten öldürme suçlarından tutuklanmıştır.
11. Tıp Fakültesinde yapılan muayene sonucunda
başvurucunun sol akciğerinden sıvı akışı tespit edildiğinden stent takılması
gerektiği değerlendirilmiştir. Söz konusu cerrahi işlemin Van'da yapılması
mümkün olmadığından başvurucunun Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs
Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine (Ankara Atatürk Hastanesi) sevk
edilmesine karar verilmiştir.
12. Başvurucunun nakli Van Cumhuriyet Başsavcılığı
aracılığıyla 14/12/2015 tarihinde gerçekleştirilmiş; başvurucu, Sincan 2
Numaralı F Tipi Yüksek Güvenlik Ceza İnfaz Kurumuna (Sincan İnfaz Kurumu)
konulmuştur.
13. Başvurucu 13/1/2016 tarihinde Ankara Atatürk
Hastanesinde muayene edilmiş ise de hastanede sadece tüberküloz hastası olan
mahkûmların tedavisinin yapıldığı, bu nedenle başvurucunun Ankara Numune Eğitim
ve Araştırma Hastanesine (Ankara Numune Hastanesi) başvurması gerektiği
gerekçesiyle tedavisi yapılmamıştır.
14. Ankara Numune Hastanesinde 20/1/2016 tarihinde
muayene edilen başvurucu hakkında şu şekilde rapor düzenlenmiştir:
“Hasta Ekim 2015’de ateşli silahla
yaralanma nedeniyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi
Kliniğinde sol prümonöktorm operasyonu geçirmiştir. Bu ameliyatın bir
komplikasyonu olarak sol piyotoraks gelişmiştir. Hastanın Ankara Sanatoryum
Hastanesinden taburcu olmadığı bildirilmiştir. Hastanın bu rahatsızlığının Van
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisinde tedavi ve takibi
yapılabileceğinden dolayı hastanın ameliyat olduğu merkeze gönderilmesi
uygundur.”
15. Başvurucu vekilleri 25/1/2016 tarihinde Adalet
Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne (Genel Müdürlük), 2/2/2016
tarihinde ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak ceza infaz kurumunda
kalma koşullarının uygun olup olmadığının tespiti için tam teşekkülü bir
hastaneden sağlık kurulu raporu aldırılması ve acilen yatarak tedavisine
başlanması talebinde bulunmuştur. Savcılık aynı tarihte başvurucunun acil
olarak hastaneye sevkine ve tedavisinin yapılmasına karar vermiştir.
16. 4/2/2016 tarihinde tekrar Ankara Numune Hastanesine
sevk edilen başvurucunun akciğer filmi çekilmiştir. Başvurucunun anlatımına
göre muayene eden doktor; acil ameliyata ihtiyacının olmadığını, bu aşamada
öncelikle ödemin kurutulması için antibiyotik tedavisi gerektiğini, tedavinin
ise Van’da yapılabileceğini söylemiştir.
17. Başvurucu 8/2/2016 tarihinde tekrar Genel Müdürlükten
Van’a naklini talep etmiştir.
18. Başvurucu 11/2/2016 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. Tutulduğu
Ceza İnfaz Kurumu Tarafından Gönderilen Belgeler
19. Sincan İnfaz Kurumunun 12/2/2016 tarihli yazısında
başvurucunun sağlık durumu ve sunulan hizmetlerle ilgili bilgi verilmiştir.
Yazının ilgili kısmı şu şekildedir:
"...Van Cumhuriyet Başsavcılığının
01/12/2015 gün ve 2015/11142 sayılı yazısı ile, Ankara Atatürk Göğüs
Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tetkik ve
tedavisinin yapılması, tedavisi sonrasında ise geldiği ceza infaz kurumuna
iadesi istenildiğinden, 14/12/2015 tarihinde 'misafir hükümlü/tutuklu'
statüsünde Kurumumuz kayıtlarına alınarak Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve
Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tetkik ve tedavilerine
başlanıldığı, hastanenin sevki ile tedavisine Ankara Numune Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Göğüs Cerrahisi Polikliniğinde devam edildiği, yapılan tetkikler
neticesinde, tutuklunun Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi
Polikliniğinde 'sol Prümonöktorm operasyonu geçirdiği, bu ameliyatın bir
komplikasyonu olarak göğsünde sol piyotoraks geliştiğinin' raporla tespit
edildiği, hastanın bu rahatsızlığının tedavisinin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Polikliniğinde tedavi ve takibinin yapılabileceği,
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 20/01/2016 tarihli sağlık durum
raporu ile uygun görüldüğünden, tedavisi sonrası Kurumuna iade işlemlerinin
başlatıldığı;
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğünün 29/01/2016 gün ve 57551099-207.06-E.605/12110 sayılı
yazıları ekinde tutuklu avukatı Halil İbrahim Vargün'ün, tutuklunun 5275 Sayılı
Kanunun 16 ncı maddesinin 3. fıkrası kapsamında infazın geri bırakılması ve
tutuklunun Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna sevkinden
vazgeçilerek tam teşekküllü bir hastanede tedavisine devam olunması talebi
üzerine, tutuklunun Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kuruluna
sevk planlamasının yapıldığı, ancak;
Tutuklunun 08/02/2016, 09/02/2016,
12/02/2016 tarihli dilekçeleri ile hastaneye gitmek istemediğini beyan ederek,
bir an önce geldiği Kuruma iadesini talep ettiği, 11/02/2016 tarihinde alınan
ifadesinde kendisine tedavi safahatı ve avukatının başvurusu hakkında bilgi
verildiği, buna rağmen tutuklunun 'burada hiçbir hastaneye gitmek istemediğini,
avukatları ile görüştüğünü ve taleplerinden haberdar olduğunu, acil olarak Van
F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna sevkini talep ettiğini' beyan
ettiği;
Anlaşılmış olup;
Tutuklunun, getirildiği Van F Tipi Yüksek
Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna iade süreci devam etmektedir."
20. Sincan İnfaz Kurumunun yazısının ekinde başvurucunun
6/2/2016, 8/2/2016 ve 12/2/2016 tarihli dilekçe örnekleri bulunmaktadır.
Başvurucu, dilekçelerinde Ankara'da tedavisinin yapılmayacağını anlaması
sebebiyle Van'a acil olarak nakledilmesini talep etmiştir. Başvurucu 12/2/2016
tarihli dilekçesinde ise ayrıca hastaneye gitmek istemediğini de bildirmiştir.
21. Sincan İnfaz Kurumu 11/2/2016 tarihinde başvurucu
vekillerinin 25/1/2016 tarihli Genel Müdürlüğe yazdığı talep dilekçesinin
içeriği ve yapılacak işlemler hakkında bilgi vererek hastanelere sevk
planlaması hakkında başvurucunun diyeceklerini sormuştur. Başvurucunun ifadesi
şu şekildedir:
"Ben burada hiçbir hastaneye gitmek
istemiyorum. Acilen sevkimin Van'a yapılmasını istiyorum. Ben avukatlarım ile
zaten görüştüm. Avukatlarımın sevkimin durdurulmasına dair taleplerinden
haberdarım. Avukatlarım da benim Van'a acilen gitmek istediğimi biliyorlar.
Zaten bu dilekçeyi de ocak ayında vermişlerdi. Ben tedavimin Van'da
yapılacağına inanıyorum. Başka bir çare olduğunu düşünmüyorum ve bir an önce
acil olarak Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevkimin gerçekleştirilmesini
talep ediyorum."
22. İfadesinin alınması sonrasında Sincan İnfaz Kurumu
tarafından 12/2/2016 tarihinde başvurucunun Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza
İnfaz Kurumuna iadesine karar verilmiştir.
23. Anayasa Mahkemesinin tedbir kararı sonrasında
başvurucunun 17/2/2016 tarihinde Ankara Numune Hastanesine sevki planlanmış fakat
17/2/2016 günü saat 07.30'da rahatsızlandığını beyan etmesi üzerine başvurucu,
Sincan Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesine götürülmüştür. Söz konusu hastane
tarafından yapılan muayene sonrasında başvurucu Ankara Numune Hastanesine sevk
edilmiş ve tedavisine başlanmıştır.
24. Sincan İnfaz Kurumunun Savcılığa yazdığı 22/2/2016
tarihli başvurucu hakkındaki bilgilendirme yazısında şu ifadelere yer
verilmiştir:
"...tutuklunun tedavi görmekte
olduğu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinden
Ankara 29 Mayıs Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesine sevki gerçekleşmiş daha
sonra başka bir yoğun bakım ünitesine nakli esnasında fenalaşması üzerine Gazi
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine götürülerek müdahale
edildiği, Saat:18:27' de tüm müdahalelere rağmen nabız ve ritm görülmediğinden
eksitus kabul edildiği 19/02/2016 tarih ve 15268537 Başvuru numaralı Adli Rapor
formundan anlaşılmış olup..."
25. UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneğinden de
başvurucunun 19/2/2016 tarihinde vefat ettiği görülmektedir.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
26. Mahkemenin 28/1/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
27. Başvurucu, tedavi için nakledildiği Sincan İnfaz
Kurumunda çeşitli hastanelere sevk edildiğini fakat hastanelerde etkili şekilde
tedavisinin yapılmadığını, hayati tehlike arz eden ve sürekli kötüye giden
durumuna rağmen yatarak tedavi olmak yerine infaz kurumu şartlarında tutulmaya
devam edildiğini iddia etmiş; bu sebeplerle yaşam hakkı ve kötü muamele
yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuruların
kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi" kenar başlıklı 48.
maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Kabul edilebilirlik şartları ve
incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle
düzenlenir."
29. İçtüzük'ün 80. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Bölümler ya da Komisyonlarca
yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
...
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan
herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini
haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar;
yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması
ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya
da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam
edebilir."
30. Başvurucunun bireysel başvuru tarihinden sonra
19/2/2016 tarihinde yaşamını yitirdiği anlaşılmıştır. Başvurucunun ölümünden
sonra başvuruya mirasçı olarak devam edilmek istendiğine dair bir talepte
bulunulmadığı anlaşılmıştır. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı
kılan bir neden bulunmamaktadır.
31. Açıklanan gerekçelerle başvurunun yapılmasından sonra
başvurucunun ölümü nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği sonucuna
ulaşılmıştır.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvurucunun ölümü nedeniyle
DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 28/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.