logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Anadolu Kayak İşletmeleri ve Turizm Ticaret Ltd. Şti. [2.B.], B. No: 2016/6935, 4/7/2019, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ANADOLU KAYAK İŞLETMELERİ VE TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/6935)

 

Karar Tarihi: 4/7/2019

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Olcay ÖZCAN

Başvurucu

:

Anadolu Kayak İşletmeleri ve Turizm Ticaret Ltd. Şti.

Vekili

:

Av. Yalçın AKBAL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kamu kurumu aleyhine başlatılan icra takibinde alacağın ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının; haczedilmezlik şikâyetiyle açılan davada aleyhe yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle de mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 13/4/2016 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirilmesine gerek görülmediğini belirtmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu kayak işletmeleri ve turizm işleri ile iştigal eden bir limited şirket olup faaliyet merkezi Erzurum ilinde bulunmaktadır.

9. Başvurucu 11/7/2013 tarihinde Türkiye Kayak Federasyonu (Federasyon) aleyhinde -233.750 Avro karşılığı- 584.117,88 TL asıl alacak üzerinden Ankara 14. İcra Müdürlüğünde (İcra Müdürlüğü) ilamsız icra takibi başlatmıştır. Takip talebinde 14/12/2011 ve 20/12/2011 tarihli temliknameler ile S. Spa'dan devralınan alacak dayanak gösterilmiştir. İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrine karşı Federasyon tarafından itiraz edilmemiştir.

10. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 17/7/2013 tarihinde Federasyona gönderilen yazıda mezkûr borç hakkında taraflarına bilgi verilmediği belirtilmiş ve borç yoksa süresi içinde itiraz edilmesi, borç varsa daha fazla faiz alacağına meydan verilmeden borcun ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.

11. İcra Müdürlüğünce 6/8/2013 tarihinde Federasyona muhtıra gönderilerek 5/8/2013 tarihi itibarıyla toplam borç miktarı olan 650.223,33 TL'nin muhtıranın tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödenmesi istenmiştir.

12. İcra Müdürlüğü tarafından 23/7/2014 tarihinde yeniden Federasyona muhtıra gönderilerek borç miktarı olan 742.499,73 TL'nin muhtıranın tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödenmesi, aksi hâlde cebrî icra yoluna başvurulacağı bildirilmiştir.

13. İcra Müdürlüğü alacağın tahsili için Federasyonun G. Bankası Emek Şubesindeki (Banka) hesabına yönelik haciz ihbarnamesi göndermiştir. Banka 27/10/2014 tarihli cevabında haciz yazısının hesaplara işlendiğini belirtmiştir.

14. Federasyon, kanun gereği mallarının devlet malı hükmünde olduğu gerekçesiyle 3/11/2014 tarihinde İcra Müdürlüğü işlemine karşı Ankara 10. İcra Mahkemesinde (Mahkeme) haczedilmezlik şikâyetinde bulunmuştur.

15. Mahkeme 7/11/2014 tarihinde Federasyon mallarının devlet malı olduğu gerekçesiyle davayı kabul etmiş ve Bankaya yazılan haciz müzekkeresinin iptaline karar vermiştir.

16. Temyiz edilen karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesince (Daire) 7/9/2015 tarihinde onanmıştır.

17. Yapılan karar düzeltme istemi de aynı Daire tarafından 7/3/2016 tarihinde reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Nihai karar 30/3/2016 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

18. Başvurucu 13/4/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

19. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan incelemede İcra Müdürlüğü tarafından 24/1/2019 tarihinde yapılan dosya hesabında toplam 1.019.799,02 TL tutarında borcun bulunduğu görülmektedir.

IV. İLGİLİ HUKUK

20. 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu'nun "Bağımsız spor federasyonları" kenar başlıklı ek 9. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Spor dalı ile ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek, gelişmesini sağlamak, sporcu sağlığı ile ilgili konularda gerekli önlemleri almak, teşkilatlandırmak, federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek ve Tahkim Kurulu kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk hükümlerine tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar, Cumhurbaşkanı kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanır. Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilir. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve Gençlik ve Spor Bakanlığı izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemez. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Gençlik ve Spor Bakanlığına ait olur. Bu taşınmazlar Gençlik ve Spor Bakanlığının mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez. Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.

...''

V. İNCELEME VE GEREKÇE

21. Mahkemenin 4/7/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

22. Başvurucu, Federasyon tarafından yapılan şikâyet üzerine Mahkemece aleyhinde karar verildiği gibi haksız olarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğunu ve aleyhine vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

23. Bireysel başvurunun ikincil niteliğinin bir sonucu olarak olağan kanun yollarında ve mahkemeler önünde ileri sürülmeyen iddialar ile bu mahkemelere sunulmayan bilgi ve belgeler bireysel başvuru konusu edilemez (Bayram Gök, B. No: 2012/946, 26/3/2013, § 20).

24.Somut olayda başvurucunun, ihlale neden olduğunu ileri sürdüğü bu iddialarını karar düzeltme aşamasında dile getirmediği ve böylece başvuru yollarını usulüne uygun tüketmediği anlaşılmaktadır.

25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

26. Başvurucu, alacağının tahsili için Federasyon aleyhine başlattığı icra takibi sırasında konulan haczin Federasyon mallarının devlet malı sayıldığı gerekçesiyle kaldırıldığını belirtmiştir. Haczin kaldırılması nedeniyle alacağın tahsilinin imkânsız hâle geldiğini belirten başvurucu, Federasyon tarafından yapılan şikâyet üzerine Mahkemece dava dilekçesi kendisine tebliğ edilmeden ve duruşma açılmadan aleyhinde karar verildiğini iddia etmektedir. Ayrıca başvurucu, derece mahkemelerinin kararların gerekçesiz olduğunu ileri sürmektedir. Sonuç olarak başvurucu bu gerekçelerle savunma, gerekçeli karar ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

27. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:

"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."

28. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetlerinin özü, alacağın tahsili için konulan haczin Federasyon mallarının devlet malı sayıldığı gerekçesiyle kaldırılması neticesinde alacağın tahsilinin mümkün olmaması iddiasına ilişkin olduğundan başvurucunun belirtilen şikâyetlerinin mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

29. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

30. Anayasa'nın 35. maddesinin birinci fıkrasında "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir" denilmek suretiyle mülkiyet hakkı güvenceye bağlanmıştır. Anayasa'nın anılan maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu bağlamda, mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve fikrî hakların yanı sıra, icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet hakkının kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve diğerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).

31. Bir alacağın mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilebilmesi için mahkeme hükmüne dayanması şart olmayıp belirli, kesin ve icra edilebilir mahiyette olması gerekli ve yeterlidir (Global Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/17557, 8/11/2017, § 21). Nitekim somut olayda başvurucu temlik alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup borçlu Federasyon tarafından süresinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Dosya kapsamında, Federasyon tarafından borcun bulunmadığına dair açılan bir dava bulunduğuna ilişkin bilgi bulunmamaktadır. İcra Müdürlüğü tarafından 11/4/2016 tarihinde yapılan dosya hesabında 824.975,49 TL tutarında bakiye borcun bulunduğu görülmektedir. Borcun varlığı ile ilgili olarak taraflar arasında bir uyuşmazlığın da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla alacağın belirli, kesin ve icra edilebilir mahiyette olduğu dikkate alındığında, başvurucunun mülkiyet hakkının varlığı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

32. Spor Federasyonları Cumhurbaşkanı (önceden Bakanlar Kurulu) kararı ile kurulmakta ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanması ile tüzel kişilik kazanmaktadır. Federasyonların faaliyet alanlarının tamamen kamu gücü kullanımının bir parçası olduğu, ayrıca Bakanlığın gözetim, denetim ve gerektiğinde el koyma yetkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mallarını Bakanlığın izni olmadan satamayan Federasyonların mallarının devlet malı hükmünde olduğu ve haczedilemeyeceği öngörülmektedir. Diğer taraftan Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar da, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmaktadır. Bu nedenle 3289 sayılı Kanun hükümlerine göre spor federasyonlarının bağımsız olduğu ve özel hukuk hükümlerine tabi olduğu belirtilse de Kanun'daki tüm bu düzenlemelerin anılan Federasyonun "kamu gücü kullanan kuruluşlardan" olduğunu göstermektedir. Bu durumda olayda bir kamu gücü müdahalesinin olduğu açıktır.

33. Bu itibarla başvurucunun kamu gücü kullanan bir kuruluştan olan alacağının hâlen ödenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin daha önceki kararlarında icra edilebilir bir alacağın da mülkiyet hakkı kapsamında korunan ekonomik bir değer ifade ettiği kabul edilmiştir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarınca böyle bir alacağın hiç ödenmemesi ya da ödenmesinin uzun sürmesinin mülkiyetten barışçıl yararlanma hakkına müdahale teşkil ettiği ve bu müdahale nedeniyle oluşan belirsizliğin mülkiyet hakkının ihlaline neden olduğu sonucuna varılmıştır (Kenan Yıldırım ve Turan Yıldırım, B. No: 2013/711, 3/4/2014, §§ 55-75; Şenal Haylaz, B. No: 2013/3457, 25/2/2015, §§ 60-79; Global Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, §§ 20-22).

34. Somut olayda bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durum söz konusu olmayıp başvurucunun icra edilebilir nitelikteki kesinleşmiş alacağının Federasyon tarafından yaklaşık beş yıl dokuz ay geçtiği hâlde ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmak gerekir. Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden usule ilişkin şikâyetlerinin ayrıca incelenmesine gerek görülmemiştir.

35. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

36. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

 “(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir...

 (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

37. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Doğan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018) kararında, ihlal sonucuna varıldığında ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi hususunda genel ilkeler belirlenmiştir.

38. Buna göre bireysel başvuru kapsamında bir temel hak ve hürriyetin ihlal edildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural, mümkün olduğunca eski hâle getirmenin, yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için ise öncelikle devam eden ihlalin durdurulması, ihlale konu kararın veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınması gerekmektedir (Mehmet Doğan, § 55).

39. Başvurucu, yeniden yargılama yapılması, bunun mümkün olmaması hâlinde alacaklı olduğu bedel, aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi talebinde bulunmuştur. Başvurucunun maddi ve manevi tazminat istemi bulunmadığı anlaşılmaktadır.

40. Başvurucunun alacağının yaklaşık 5 yıl 9 ay geçtiği hâlde ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

41. Bu durumda başvurucunun mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının giderilmesi bakımından kararın bir örneğinin borçlu Federasyonun ilgili olduğu Bakanlığa gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

42. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 239,50 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücreti olmak üzere toplam 2.714,50 TL tutarındaki yargılama giderlerinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının giderilmesi için Gençlik ve Spor Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE,

D. 239,50 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücreti olmak üzere toplam 2.714,50 TL tutarındaki yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/7/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Anadolu Kayak İşletmeleri ve Turizm Ticaret Ltd. Şti. [2.B.], B. No: 2016/6935, 4/7/2019, § …)
   
Başvuru Adı ANADOLU KAYAK İŞLETMELERİ VE TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ.
Başvuru No 2016/6935
Başvuru Tarihi 13/4/2016
Karar Tarihi 4/7/2019

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kamu kurumu aleyhine başlatılan icra takibinde alacağın ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının; haczedilmezlik şikâyetiyle açılan davada aleyhe yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle de mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) İhlal Yargı kararının icra edilmesi
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 3289 Gençlik ve Spor Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 9
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi