TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
BEHZAT ALTUN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2016/9178)
|
|
Karar Tarihi: 25/12/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Tuğçe TAKCI
|
Başvurucu
|
:
|
Behzat ALTUN
|
Vekili
|
:
|
Av.
Alparslan YÜCEL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmek suretiyle
haksız olarak mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/5/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Osmaniye Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Şube Müdürlüğünce Osmaniye'de faaliyet gösteren bazı sürücü
kurslarında yüksek miktarda para karşılığı usulsüz sürücü belgesi verildiği,
sınavlara asıl sürücü adayları yerine başka şahısların girmesinin sağlandığı
yönünde alınan istihbarat üzerine soruşturma başlatılmıştır.
7. Soruşturma sonucunda sözü edilen usulsüzlükleri gerçekleştirdikleri
iddiasıyla başvurucunun da aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında Osmaniye
Cumhuriyet Başsavcılığının 27/7/2009 tarihli iddianamesiyle resmî belgede
sahtecilik suçundan, ayrıca başvurucunun evinde yapılan aramalarda el geçirilen
silah ve mermiler nedeniyle ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma,
taşıma veya bulundurma suçundan başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır.
8. Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 5/5/2011 tarihli
kararıyla başvurucunun müsnet suçlardan ayrı ayrı
mahkûmiyetine karar verilmiştir.
9. Karar Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 28/11/2013 tarihli
kararıyla başvurucu yönünden her iki suç bakımından bozulmuştur.
10. Bozma üzerine Mahkemenin 9/7/2015 tarihli kararıyla
başvurucunun ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya
bulundurma suçundan neticeten 10 ay hapis ve 400 TL adli para cezasıyla, resmî
belgede sahtecilik suçundan ise neticeten 5 yıl 15 ay hapis cezasıyla
cezalandırılmasına karar verilmiştir. Gerekçenin ilgili kısımları şöyledir:
" ...sanığın evinde yapılan aramada 882
rakamının yazılı olduğu 1 adet 9 mm çapında ruhsatsız tabanca, tabancaya ait
şarjör, 18 adet dolu tabanca mermisinin bulunduğu, ... sanığa ait olduğu
mahkememizce değerlendirilmiş, ... Sanık hakkında sahtecilik suçundan açılan kamu davasında: sanığın [Ç.] Sürücü Kursunda direksiyon hocası olarak görev
yaptığını Cumhuriyet Savcılığındaki savunmasında ikrar etmesi, Asliye Ceza
Mahkemesindeki savunmasında da direksiyon öğretmeni olarak görev yaptığını
belirtmesi nedeniyle bu sanığın [Ç.]
Sürücü Kursunda öğretici olarak çalıştığı mahkememizce değerlendirilmiştir,
sanık her ne kadar suçlamayı kabul etmemiş ise de, sanıklar [A.S.,
F.O., Y.H.nin]
teşhis ve beyanları, sanık [F.nin] Behzat'ı [başvurucu] teşhis etmesi, sanık [A.P.nin] işlemleri yaptırırken Behzat [başvurucu] ile görüştüğüne ilişkin beyanı, sanık [M.T.nin] [M.K.nin] yerine sınava girmesini Behzat'ın
[başvurucu] istediğine ilişkin soruşturma
aşamasındaki beyanı, sanık [N.D.nin]
[M.K.] isimli şahsın yerine sınava girerken
belgeyi Behzat Altun'un [başvurucu] düzenlediğini, bu şekilde sınava girdiğini
belirtmesi, sanık [R.A.nın] Behzat [başvurucu] ile [M.Y.nin] sınava girecek kişilerin yerine joker kişilerin
fotoğraflarını yapıştırdıklarını belirtmesi, yine sanık [M.Y.nin] belirtilen
sahtecilik eylemlerini Behzat [başvurucu] ile birlikte yaptıklarına ilişkin ikrarı, soruşturma aşamasında
Cumhuriyet Savcılığında ifade verirken giriş belgeleri gösterildiğinde [F.O.] isimli sürücü adayının giriş belgesindeki kişinin [N.D.]
olduğunu, [Ö.M.nin] giriş belgesindeki kişinin [B.G.] olduğunu belirtmesi dikkate alındığında sanığın
sahte sınava giriş belgeleri tanzim ettiği, sınava girecek şahısların yerine
başka kişilerin sınava girmesini sağladığı, bu şekilde sahtecilik suçunu
işlediği mahkememizce kabul edilmiştir. Her ne kadar sanık hakkında 5237 Sayılı
TCK'nun 204/1 maddesinden kamu davası açılmış ise de,
sanığın sürücü kursunda öğretici olarak görev yaptığı, 5580 Sayılı Yasanın 2-b
maddesi gereğince motorlu sürücü kurslarının özel eğitim kurumu kabul edildiği,
aynı yasanın 9/b-son maddesi gereğince bu kurumda görev yapan yönetici,
öğretmen ve öğreticilerin görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle suç
işlemeleri halinde kamu görevlisi sayılacakları belirtilmekle sanığın eylemi
5237 Sayılı TCK'nun 204/2 maddesi kapsamında
değerlendirilmiş, suçu birden fazla işlemesi dikkate alınarak hakkında 43.
madde[si] uygulanmıştır.
...
...Dosyada mevcut 24.09.2008 tarihli ve
15.12.2008 tarihli bilirkişi raporları incelendiğinde; sınav giriş belgeleri
üzerinde şahısların fotoğraflarının joker tabir edilen şahısların fotoğrafları
ile değiştirildiği, bu değişikliğin beş duyu organı ile anlaşılır olmadığı,
özel bir incelemeye tabii tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan
belgelerden oldukları, mevcut olan resmi belgelerin üzerinde ilaveler yapmak
suretiyle değişikliğin yapıldığı, yapılan bu değişikliklerin de aldatıcı
nitelikte olduğunun belirtilmesi mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemede
sınav giriş belgeleri üzerinde yapılan değişikliğin iğfal kabiliyetine haiz
olduğunun değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınmıştır."
11. Karar, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 7/4/2016 tarihli
kararıyla onanmıştır.
12. Karar başvurucuya 9/5/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
13. Başvurucu aynı tarihte bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 25/12/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmek
suretiyle haksız olarak mahkûmiyetine karar verildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
16. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda
gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması
bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru
kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
17. Somut olayda Mahkemece, diğer sanık ve tanık beyanları,
bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle karar
verilmiştir. Başvurucunun iddialarının ilk derece mahkemesi tarafından
delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas
itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir. Yapılan
yargılamada Mahkemenin ve Yargıtayın kararlarında
bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan
herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.
18. Başvurucu ayrıca soruşturma ve yargılamaya katılan kamu
görevlilerinin FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla
mesleklerinden ihraç edilerek tutuklandıklarını, bu hususun da yargının
tarafsızlığına ve bağımsızlığına zarar verdiğini ileri sürmüştür. Bu hususun
başvuruya konu yargılamayı yapan mahkemenin bağımsızlığını ve tarafsızlığını
ihlal eden hususlara ya da kendisine isnat edilen ve derece mahkemesince sabit
görülen fiilleri, bu fiillere dayanılarak yapılan işlemlerin sıhhatini
etkilediğine ilişkin somut ve hukuken kabul edilebilir herhangi bir açıklama
başvurucu tarafından yapılmamıştır. Bu itibarla başvurucu, ihlal iddiasına
ilişkin delillerini sunma ve temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin
açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla
başvurucu tarafından ileri sürülen bu iddianın kanıtlanamadığı sonucuna
ulaşılmıştır.
19. Başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının
yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
sonucuna varıldığından başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
25/12/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.