logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mahmut Sinan Abit [2.B.], B. No: 2017/19431, 20/3/2019, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MAHMUT SİNAN ABİT BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2017/19431)

 

Karar Tarihi: 20/3/2019

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör Yrd.

:

Ceren Sedef EREN

Başvurucu

:

Mahmut Sinan ABİT

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, tutuklu olarak bulunan başvurucunun yakını tarafından getirilecek ders kitaplarının ceza infaz kurumuna kabul edilmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 24/3/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucu, başvuru tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan tutuklu olarak Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) bulunmaktadır.

7. Başvurucu 26/12/2016 tarihinde İnfaz Kurumu Müdürlüğüne verdiği dilekçede, Hacettepe Üniversitesi Nanotıp ve Nanoteknoloji bölümünde doktora öğrencisi olduğunu, alanıyla ilgili bir ders kitabı yazdığını ve mesleki yeterlilik sınavına hazırlandığını belirtmiş; bu nedenle eşi tarafından İnfaz Kurumuna getirilecek olan orijinal akademik kitapların kendisine ulaştırılmasını talep etmiştir. Başvurucunun dilekçede kendisine ulaştırılmasını istediği kitaplar "Amerikan Oftalmoloji Akademisi Serisi", "Snell's Clinical Anatomy of the Eye", "Gözün Anatomisi" ve "Janoff Ophthalmology" isimli akademik kaynaklar olarak belirtilmiştir.

8. Başvurucunun söz konusu talebi, İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulunun (Kurul) 13/1/2017 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Kurul 22/11/2016 tarihli ve 29896 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 677 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 4. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca hükümlü ve tutuklular öğrenci olduklarını belgelendirseler dahi yakınları tarafından getirilen ya da posta yoluyla gönderilen ders kitaplarının kendilerine verilmemesine karar vermiştir. Anılan kuralda, terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar sebebiyle tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunanların olağanüstü hâlin devamı ve kurumda barındırıldıkları süre zarfında ülke genelinde uygulanan merkezî sınavlar ile örgün veya yaygın her türlü eğitim ve öğretim kurumları ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından ceza infaz kurumu içinde veya dışında yapılan ya da yaptırılan sınavlara giremeyecekleri öngörülmüştür.

9. Başvurucu, Kurulun kararına itiraz etmiştir. Ankara Batı İnfaz Hâkimliği (Hâkimlik), Kurul kararının hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle itirazı reddetmiştir.

10. Başvurucu, Hâkimlik kararına itiraz etmiştir. Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Hâkimlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazı reddetmiştir. Nihai ret kararı başvurucuya 1/3/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.

11. Başvurucu 24/3/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

12. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 62. maddesi şu şekildedir:

"(1) Hükümlü, mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir.

 (2) Resmî kurumlar, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler tarafından çıkartılan gazete, kitap ve basılı yayınlar, hükümlülere ücretsiz olarak ve serbestçe verilir. Eğitim ve öğretimine devam eden hükümlülerin ders kitapları denetime tâbi tutulamaz.

 (3) Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez. "

13. 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 55. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

 “Ders kitaplarının kabulü, uygunluk süresi, telif hakkı ve ücretlerle ilgili esaslar; inceleme işlemleri ve alınacak inceleme ücreti miktarı; Millî Eğitim Bakanlığınca incelettirilecek eserler için ödenecek ücret miktarı; ders kitaplarının hazırlanması ve incelenmesinde aranacak kriterler ile ders kitabı üreten yayın evlerinde aranacak kriterler; ders kitabı dışındaki diğer kitap ve eğitim araçlarının kullanımı ve bunlardan hangileri için inceleme ücreti alınacağı ve ödeneceği ile ilgili esas ve usuller Millî Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

14. 12/9/2012 tarihli ve 28409 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin "Kapsam" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 “Bu Yönetmelik, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında okutulacak ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı, öğretmen kılavuz kitapları ile Bakanlıkça hazırlanacak, satın alınacak veya hibe yoluyla sağlanacak diğer eğitim araç-gereçlerinin niteliklerinin belirlenmesi, hazırlanması, hazırlatılması, incelenmesi, inceletilmesi, değerlendirilmesi, kabulü, uygunluk süresi, ilanı, yayımlanması, dağıtımı, inceletme ve inceleme ücretleri ve ders kitabı üreten yayınevlerinde aranacak kriterlerle ilgili hususları kapsar.”

15. Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısımları şöyledir:

" (1) Bu Yönetmelikte geçen;

...

e) Ders kitabı: Kurulca, örgün ve yaygın eğitim ve öğretim kurumlarında okutulması uygun bulunan kitabı,

...

l) Kurul: Talim ve Terbiye Kurulunu,

...

ifade eder."

16. 3/2/1984 tarihli ve 18301 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Üniversiteler Yayın Yönetmeliği'nin 1. maddesi şöyledir:

"Üniversiteler ile bunlara bağlı birimlerde yapılacak (ders aracı olarak kullanılan kitaplar ve teksirlerle yardımcı ders kitapları ile ilgili) yayınlar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca hazırlanan bu yönetmeliğe tabidir. Bunların dışındaki yayınlarla ilgili esaslar Üniversitelerarası Kurulca tespit edilir."

17. Üniversiteler Yayın Yönetmeliği'nin 4. maddesi şöyledir:

"Başka üniversitelerdeki veya üniversite dışındaki kişiler tarafından hazırlanmış ders kitabı niteliğindeki telif veya tercüme eserlerin üniversitelerce basılması mümkündür. Bunun için yazarın, bu yönetmelik koşullarına uygun olarak eserinin basılmasını kabul ettiğine ilişkin yazılı beyanı ve eserin konusu ile ilgili dersin verildiği bölümün görüşü göz önünde bulundurularak yayın komisyonunun kararı gereklidir."

18. Hacettepe Üniversitesi Yayın Yönergesi'nin "Yayın Tanımları" başlıklı 6. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Ders Kitabı: Hacettepe Üniversitesi yabancı dil hazırlık, ön lisans/lisans/lisansüstü eğitim programlarında zorunlu/seçmeli ders olarak okutulan ve ilgili kurullarca belirlenmiş eğitim programını kapsayan telif veya çeviri özgün eserlerdir. Bu kitapların adları, genel olarak ilişkili oldukları derslerin adlarıyla örtüşmelidir."

B. Uluslararası Hukuk

19. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokol'ün 2. maddesinde öngörülen eğitim hakkının ilke olarak belli bir zamanda mevcut olan eğitim imkânlarından yararlanılabilmesini garanti ettiğini belirtmiştir. Bununla birlikte Sözleşme'de, bu imkânların kapsamı ile organizasyonu ya da teşvikinin ne şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğine dair belli bir yükümlülük öngörülmediğini de ifade etmiştir (Georgiou/Yunanistan (k.k.), B. No: 45138/98, 13/1/2000, "Hukuki Değerlendirme", § 7).

20. Bu kapsamda AİHM, hukuka uygun olarak bir mahkeme kararıyla mahkûmiyetine hükmedilen başvurucunun on dört ay gibi kısa bir süre boyunca hükümlülüğü nedeniyle öğrenci olduğu üniversitede bir sınava girememesinin eğitim hakkını ihlal etmediğine karar vermiş ve başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olarak nitelendirmiştir (Georgiou/Yunanistan, § 7). AİHM, bir mahkeme kararıyla mahkûmiyetlerine hükmedilen başvurucuların lise ve üniversite eğitimlerine devam edememeleri nedeniyle eğitim haklarının ihlal edildiği iddialarını da açıkça dayanaktan yoksun bulmuştur (Durmaz, Isık, Unutmaz ve Sezal/Türkiye (k.k.), B. No: 46506/99, 46569/99,46570/99 ve 46939/99, 4/9/2001, "Hukuki Değerlendirme", § 4; Arslan/Türkiye (k.k.), B. No: 31320/02, 1/6/2006, "Hukuki Değerlendirme", § 8).

21. Avrupa İnsan Hakları Komisyonu, X/Birleşik Krallık ([GK], B. No: 5962/72, 13/3/1975) kararında hükümlü olarak bulunan başvurucunun ceza infaz kurumunda gerekli imkân ve şartların sağlanmaması nedeniyle teknoloji alanındaki akademik çalışmalarını devam ettirememesinin eğitim hakkını ihlal ettiği iddiasını incelemiştir. Bu kararda Avrupa İnsan Hakları Komisyonu; Sözleşme'ye ek 1 No.lu Protokol'ün 2. maddesinin öncelikle ve özellikle ilköğretim hakkına ilişkin olduğunu, her durumda teknoloji gibi ileri düzey bir akademik alana ilişkin garantiler içermesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle ceza infaz kurumunun teknoloji alanında akademik çalışma yapılabilmesi için gerekli imkânlara sahip olmamasının yetkili otoritelerin eğitim hakkından doğan yükümlülüklerine aykırı davrandıkları anlamına gelmeyeceğini belirtmiş ve başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğuna karar vermiştir.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

22. Mahkemenin 20/3/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

23. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Eğitim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

24. Başvurucu, kendi kategorisinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin sınavlara giremeyeceğine ilişkin KHK hükmü nedeniyle eşi tarafından kuruma getirilecek ders kitaplarının kendisine teslim edilmesi talebinin reddedilmesinin keyfî olduğunu belirtmiştir. Doktora öğrencisi olduğunu belirten ve anılan kitaplara ulaşamaması nedeniyle akademik çalışmasını devam ettirmesinin engellendiğini ifade eden başvurucu, bu sebeple eğitim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

25. Anayasa Mahkemesi 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasında eğitim ve öğretimine devam eden mahpusların diğer yayınlardan farklı olarak ders kitaplarının denetime tabi tutulamayacağına ilişkin hükmün öngörülmesiyle öncelikli olarak korunmak istenen değerin eğitim hakkı olduğunu belirtmiş ve ders kitaplarının teslim edilmediği şikâyeti bulunan başvurunun ifade özgürlüğü ışığında eğitim hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kabul etmiştir (Halil Özhan Koral, B. No: 2017/18895, 9/1/2019, § 28).

26. Somut olayda doktora öğrencisi olduğunu belirten başvurucu, akademik çalışmalarını devam ettirmek için ihtiyaç duyduğu ders kitaplarının kendisine teslim edilmemesinden şikâyet etmektedir. Bu nedenle başvurucunun eşi tarafından getirilecek ders kitabı mahiyetindeki kaynakların kendisine teslim edilmediğine ilişkin şikâyeti ifade özgürlüğü ışığında eğitim hakkı kapsamında incelenecektir.

27. Anayasa’nın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” kenar başlıklı 42. maddesinin

birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:

 Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.

Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tesbit edilir ve düzenlenir.

a. Eğitim Hakkına İlişkin İlkeler

28. Anayasa Mahkemesi, önceki kararlarında eğitim hakkının yükseköğrenim seviyesini de kapsadığına (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 28), belli bir zamanda mevcut olan eğitim kurumlarına etkili bir biçimde erişimin sağlanmasını güvence altına aldığına (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 68) ve kamu otoritelerine bireyin eğitim ve öğrenim almasını engellememe şeklinde bir negatif ödev yüklediğine (Adem Öğüt ve diğerleri, B. No: 2014/20527, 22/11/2017, § 44; Yüksel Baran, B. No: 2012/782, 26/6/2014, § 36) karar vermiştir.

29. Anayasa’nın eğitim hakkını düzenleyen 42. maddesinin ceza infaz kurumlarında tutuklu ve hükümlülere eğitim ve öğrenim faaliyeti imkânları sağlanması için bir düzenleme yapılmasını güvence altına aldığı söylenemez (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 71). Başka bir ifadeyle Anayasa’nın 42. maddesi devlete ceza infaz kurumlarında tutuklu ve hükümlülere eğitim öğrenim imkânı sağlanması yönünde pozitif bir yükümlülük yüklememiştir (Mehmet Ali Eneze, B. No: 2017/35352, 23/5/2018, § 27).

30. Bunun yanında tutuklu ve hükümlülerin temel hak ve hürriyetlere genel olarak sahip olmaları, bu hakların tutuklu ve hükümlüler için ceza infaz kurumu dışındaki bireyler kadar güvence altına alındığı anlamında da değerlendirilmemelidir. Ceza infaz kurumlarının işlevi ve amacı kapsamında tutuklu ve hükümlülerin hakları ceza infaz kurumuna girmekle zaten sınırlanmıştır. Eğitim hakkı için de aynı değerlendirme mümkündür (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 73).

b. Posta Yoluyla ya da Ziyaretçi Aracılığıyla Ceza İnfaz Kurumuna Gönderilen Yayınlara İlişkin Anayasa Mahkemesi İçtihadı

31. Anayasa Mahkemesi 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesi doğrultusunda öğretimine devam edenlere gelen ders kitapları hariç olmak üzere kargo yoluyla ya da yakınları aracılığıyla gelen hiçbir dokümanın teslim edilmemesi şeklinde belirlenen uygulamanın mahpusların ifade özgürlüğünü ihlal etmediğine karar vermiştir (İbrahim Kaptan (2), B. No: 2017/30723, 12/9/2018, § 37).

32. Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumlarına posta yoluyla gönderilen ya da aileleri tarafından getirilen tüm yayınların ceza infaz kurumunun düzeni ve güvenliği açısından bir sakıncası olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılarak mahpuslara verilmesini istemenin ceza infaz kurumu idareleri üzerinde kurum düzeni ve güvenliği ile suç işlenmesinin önlenmesi görevlerini layıkıyla yerine getirmelerine engel olacak derecede ağır bir iş yüküne yol açabileceğini ifade etmiştir. Anayasa Mahkemesi ayrıca, söz konusu uygulama nedeniyle mahpusların bilgiye ulaşma ve dolayısıyla ifade özgürlüklerinin adil olmayan bir şekilde kısıtlandığından da bahsedilemeyeceğini, nitekim hükümlü ve tutukluların emanet hesabına ücretinin yatırılması hâlinde kurum idaresi aracılığıyla süreli ve süresiz yayın talep etme hakları olduğu gibi kurum kütüphanesinden yararlanma haklarının da bulunduğunu belirtmiştir (İbrahim Kaptan (2), §§ 33, 34).

33. Anayasa Mahkemesi tutuklu ve hükümlülerin mensup olduğu dinin bayram günlerinde, yılbaşında ve nüfus kaydında belirtilen doğum günlerinde dışarıdan kargo yoluyla gönderilen ya da ziyaretçileri tarafından hediye olarak getirilen kitapları da kabul etme hakkına sahip olduğunu kabul etmiştir (İbrahim Kaptan (2), § 31).

c. Posta Yoluyla ya da Ziyaretçi Aracılığıyla Ceza İnfaz Kurumuna Gönderilen Ders Kitaplarına İlişkin Anayasa Mahkemesi İçtihadı

34. 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca eğitim ve öğrenimine devam eden hükümlülerin ders kitaplarının denetime tabi tutulamayacağı belirtilmiştir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumu idarelerinin tutuklu ve hükümlülerin eğitim hakkı kapsamında ders kitabı mahiyetinde olduğunu tespit ettikleri yayınları -yakınları tarafından getirilmiş ya da posta yoluyla gönderilmiş olsa dahi- anılan hükmün (3) numaralı fıkrası yönünden yapılacak bir değerlendirme sonucunda da sakıncalı bulunmaması hâlinde başvuruculara teslim etme yükümlülükleri bulunduğu sonucuna varmıştır (Halil Özhan Koral, § 29).

35. Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumu idareleri üzerindeki bu yükümlülüğün KHK uyarınca terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar sebebiyle tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunanların olağanüstü hâlin devamı ve kurumda barındırıldıkları süre zarfında ülke genelinde uygulanan merkezî sınavlar ile örgün veya yaygın her türlü eğitim ve öğretim kurumları ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından ceza infaz kurumu içinde veya dışında yapılan ya da yaptırılan sınavlara girememelerine rağmen devam ettiğini de vurgulamıştır (Halil Özhan Koral, § 30).

d. İlkelerin Olaya Uygulanması

36. 5275 sayılı Kanun sistematiği uyarınca belli özel günler (bkz. § 32)dışında, kuruma posta yoluyla ya da ziyaretçi aracılığıyla yayın getirilebilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte kanun koyucu, ders kitapları yönünden bir istisna getirmiş ve bunların posta yoluyla ya da ziyaretçi aracılığıyla getirilse dahi hükümlü ve tutuklulara teslim edilmesi gerektiğini öngörmüştür. Bu bağlamda söz konusu istisnanın Anayasa'nın eğitim hakkını düzenleyen 42. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca ceza infaz kurumu idareleri yönünden posta yoluyla ya da ziyaretçi aracılığıyla getirilen yayınların ders kitabı niteliğinde olup olmadıklarını değerlendirmeleri gereken bir pozitif yükümlülük şeklinde öngörüldüğü kabul edilmelidir.

37. Başvuru konusu olayda İnfaz Kurumu idaresi istenilen kitapların ders kitabı olup olmadığına dair bir değerlendirme yapmamış, mahkemeler de idarenin gerekçesini hukuka uygun bularak başvurucunun şikâyetini reddetmiştir.

38. Öte yandan 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen bu pozitif yükümlülüğün başvuru konusu olayda İnfaz Kurumu idaresi yönünden Anayasa'nın 42. maddesine uygun, güdülen amaçla orantılı ve makul bir yükümlülük olarak değerlendirilebilmesi için söz konusu hükmün uygulanmasına ve kapsamına dair bir yorum yapılması ihtiyacı bulunmaktadır.

39. Somut olayda başvurucu, Hacettepe Üniversitesi Nanotıp ve Nanoteknoloji alanında doktora öğrencisi olduğunu belirtmiştir. Hacettepe Üniversitesi Yayın Yönergesi uyarınca ders kitabı; Hacettepe Üniversitesi yabancı dil hazırlık, ön lisans, lisans ya da lisansüstü eğitim programlarında zorunlu veya seçmeli ders olarak okutulan ve ilgili kurullarca belirlenmiş eğitim programını kapsayan telif veya çeviri özgün eserler olarak tanımlanmıştır.

40. Dolayısıyla Anayasa'nın 42. maddesi uyarınca 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen bu pozitif yükümlülüğün başvuru konusu olayda olduğu gibi ileri düzey akademik alanları da kapsayacak şekilde yorumlanması, somut olayda İnfaz Kurumu idaresinin başvurucunun belirttiği kitapların (bkz. § 7) Nanotıp ve Nanoteknoloji alanına ilişkin ders kitabı mahiyetinde olup olmadığını değerlendirmeleri gerektiği anlamına gelir. Bununla birlikte ceza infaz kurumu idarelerinden böyle bir değerlendirmede bulunmalarının beklenmesinin makul olmadığı açıktır. Nitekim bu değerlendirmenin sağlıklı olması beklenemeyeceği gibi böyle bir yükümlülük ceza infaz kurumu idareleri üzerinde kurum düzeni ve güvenliği ile suç işlenmesinin önlenmesi görevlerini layıkıyla yerine getirmelerine engel olacak derecede ağır bir iş yüküne yol açar.

41. Bu bağlamda 5275 sayılı Kanun'un ders kitapları ile ilgili öngördüğü söz konusu pozitif yükümlülüğün başvuru konusu olayda olduğu gibi ileri düzey akademik alanlarla ilgili bir değerlendirme yapılmasını gerektirecek durumları değil fakat Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları açısından geçerli olduğu üzere "ders kitabı"nın tanımına ilişkin (bkz. §§ 13-15 ) ceza infaz kurumu idarelerinin kendilerinden beklenemeyecek bir değerlendirme yükümlülüğü altına sokulmadığı hâlleri kapsadığının kabul edilmesi gerekir. Bu yorum, başvurucunun emanet hesabına ücretinin yatırılması hâlinde istediği kitabı kurum idaresi aracılığıyla talep etme hakkı olduğu da dikkate alındığında 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen pozitif yükümlülükle güdülen amaca aykırı bir yorum olarak nitelendirilemez.

42. Sonuç olarak eşi tarafından getirilen ve ders kitabı olduğu iddia edilen yayınların İnfaz Kurumu idaresince ders kitabı olup olmadığı değerlendirilmeksizin tutuklu olarak bulunan başvurucuya teslim edilmemesi nedeniyle başvurucunun eğitim hakkının ihlal edilmediği açıktır.

43. Açıklanan gerekçelerle başvuru konusu olayda eğitim hakkının ihlal edilmediği açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 20/3/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mahmut Sinan Abit [2.B.], B. No: 2017/19431, 20/3/2019, § …)
   
Başvuru Adı MAHMUT SİNAN ABİT
Başvuru No 2017/19431
Başvuru Tarihi 24/3/2017
Karar Tarihi 20/3/2019

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutuklu olarak bulunan başvurucunun yakını tarafından getirilecek ders kitaplarının ceza infaz kurumuna kabul edilmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Eğitim hakkı Ceza infaz kurumunda eğitim Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 62
1739 Milli Eğitim Temel Kanunu 55
Yönetmelik 12/9/2012 Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği 2
4
3/2/1984 Üniversiteler Yayın Yönetmeliği 1
4
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi