TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ARRİVATİ TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/33827)
|
|
Karar Tarihi: 15/9/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Mahmut ALTIN
|
Başvurucu
|
:
|
Arrivati Tekstil San. ve Tic.
Ltd. Şti.
|
Vekili
|
:
|
Av. Seyit KAPLAN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yargılama aşamasında yürürlüğe giren kanun hükmünün
aleyhe sonuç doğuracak şekilde uygulanması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru18/8/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
6. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucunun 14/2/2012 ile 16/1/2013 tarihleri
arasında kullandığı elektriğe ilişkin olarak düzenlenen elektrik faturalarına
normal kullanımın dışında elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen
veya başka kişilerin kaçak kullanımından kaynaklanan kayıplara ilişkin bedel de
yansıtılmıştır.
8. Başvurucu 14/2/2012 ile 16/1/2013 tarihleri arasında
tahakkuk ettirilen 21 elektrik faturasına yansıtılan toplam 850 TL kayıp kaçak
bedelinin tarafına ödenmesi talebiyle Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ)
aleyhine 5/5/2016 tarihinde İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde (Mahkeme)
belirsiz alacak davası açmıştır.
9. Mahkemece 13/4/2017 tarihinde davanın kesin olarak
reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun davayı açtığı
tarihteki içtihada göre davayı açmakta haklı olmakla birlikte dava tarihinden
sonra yürürlüğe giren 4/6/2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun ile 14/3/2013
tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen geçici 20. madde
uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan
tarifelerin uygulanmasının zorunlu olduğu ve mahkemelerin denetim yetkisinin
bedelin EPDK'nın düzenleyici işlemlerine uygunluğu ile sınırlı olduğu
belirtilmiştir.
10. Nihai karar 27/7/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucu 18/8/2017 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ
HUKUK
12. İlgili hukuk için bkz. Aksaray Tır Nakliyat San.
ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2017/36736, 19/8/2018, §§ 17-46.
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
13. Mahkemenin 15/9/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
14. Başvurucu; elektrik abonelerinden kayıp kaçak bedeli
altında para tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, yaptığı ödemelerin iadesi
amacıyla açtığı davanın yargılama aşamasında yürürlüğe giren Kanun'un geri
yürütülerek reddedildiğini belirterek adil yargılanma ve mülkiyet haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucunun kayıp kaçak bedeli altında yapmış olduğu ödemelerin
istirdadı amacıyla açtığı davanın kanun değişikliği nedeniyle sonuçsuz
kalmasına ilişkin tüm iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun
görülmüştür.
16. Başvuru konusuna ilişkin ilkeler Anayasa Mahkemesince
daha önce Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında ortaya
konulmuştur.
17. Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında
kayıp kaçak bedeli adı altında başvuruculardan tahsil edilen paranın mülk
teşkil ettiği, yapılan tahsilat işleminin mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale
niteliğinde olduğu ifade edilmiş ve söz konusu müdahalenin niteliği sebebiyle
mülkiyetin kullanımının kontrolüne veya düzenlenmesine ilişkin üçüncü kural
çerçevesinde incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Müdahalenin 6719 sayılı
Kanun'un 26. maddesi ile 6446 sayılı Kanun'a eklenen geçici 20. maddeye
dayandığını, bu düzenleme ile elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük
maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulmasının
amaçlandığını (meşru amaç) vurgulayan Anayasa Mahkemesi ölçülülük incelemesi
yaparak sonuca ulaşmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., §§
52-68).
18. Anılan kararda, idare tarafından tahsil edilen kayıp
kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda uygulamada bir belirsizlik
bulunduğu ve farklı yargı kolları arasında açık ve istikrarlı bir uygulama
bulunmadığı tespit edildikten sonra adli yargı yerinde açılan davaların mutlak
surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden söz edilemeyeceği
açıklanarak kanun koyucunun amacının yargı kolları arasındaki farklılığı
gidermeye ve dolayısıyla hukuki güvenliği sağlamaya yönelik olduğu ifade
edilmiştir. Başvurucunun tahsil edilen bedelin hangi nedenle ölçüsüz olduğu
hususunda da bir açıklama yapmadığını ve herhangi bir sebep de bildirmediğini
dikkate alan Anayasa Mahkemesi müdahalenin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir
külfet yüklemediğini belirtmiştir. Sonuç olarak müdahalenin meşru amacının
dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasındaki
adil dengenin bozulmadığı kanaatine varılmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San.
ve Tic. Ltd. Şti., §§ 69-76).
19. İncelenen başvuruda da anılan kararda açıklanan
ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun olmadığı anlaşıldığından mülkiyet
hakkına yönelik açık bir ihlalin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamıştır.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, Celal Mümtaz
AKINCI'nın karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA,
C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 15/9/2020 tarihinde karar verildi.
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. Başvurucu; elektrik abonelerinden kayıp kaçak bedeli
altında para tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, yaptığı ödemelerin iadesi
amacıyla açtığı davanın yargılama aşamasında yürürlüğe giren Kanun'un geri
yürütülerek reddedildiğini belirterek adil yargılanma ve mülkiyet haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Mahkememiz çoğunluğu, Aksaray Tır Nakl. San. ve Tic.
Ltd. Şti. (Başvuru No:2017/36736) kararına atıf yaparak; ”...idare
tarafından tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda
uygulamada bir belirsizlik bulunduğu ve farklı yargı kolları arasında açık ve
istikrarlı bir uygulama bulunmadığı tespit edildikten sonra adli yargı yerinde
açılan davaların mutlak surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden
söz edilemeyeceği açıklanarak, kanun koyucunun amacının yargı kolları arasındaki
farklılığı gidermeye ve dolayısıyla hukuki güvenliği sağlamaya yönelik olduğu
ifade edilmiştir. Başvurucunun, tahsil edilen bedelin hangi nedenle ölçüsüz
olduğu hususunda da bir açıklama yapmadığını ve herhangi bir sebep de
bildirmediğini dikkate alan Anayasa Mahkemesi müdahalenin başvurucuya şahsi
olarak aşırı bir külfet yüklemediğini belirtmiştir. Sonuç olarak müdahalenin
meşru amacının dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının
korunması arasındaki adil dengenin bozulmadığı kanaatine varılmıştır. İncelenen
başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir
durumun bulunmadığı anlaşıldığından, mülkiyet hakkına yönelik açık bir ihlalin
bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır (§§ 69-76)”. Gerekçesiyle mülkiyet hakkı
ihlali iddiası yönünden başvuruyu reddetmiştir.
3. Mahkememizin “Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd.
Şti.”ne ait (Başvuru No:2017/36736) bireysel başvuru kararında Sayın
Başkanvekili Hasan Tahsin GÖKCAN tarafından kaleme alınan karşı oy yazısında
ifade olunan gerekçelerle, Başvurucunun, hukuki güvenlik ve mülkiyet haklarının
kamu gücü tarafından yapılan müdahale sonucunda ihlal edildiğini düşündüğümden
çoğunluk kararına katılmadım.