TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ESTETİK YAYINCILIK A.Ş. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/37601)
Karar Tarihi: 18/6/2020
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Burhan ÜSTÜN
Hicabi DURSUN
Muammer TOPAL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Gülsüm Gizem GÜRSOY
Başvurucu
Estetik Yayıncılık A.Ş.
Vekili
Av. Ceren YAKIŞIR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, başvurucu şirket tarafından çıkarılan gazetenin resmî ilan ve reklam yayımlama şartlarını kazanamamasına ilişkin kararın ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/11/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu, olayların meydana geldiği tarihte Açık Mert Korkusuz isimli gazetenin yayıncısıdır. Davalı ise Basın İlan Kurumudur (BİK). BİK 9/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun ile kurulmuş, kamu tüzel kişiliğini haiz bir idaredir. Olayların geçtiği tarihte Başbakanlığa bağlı olan -daha sonra Cumhurbaşkanlığına bağlanacak olan- BİK'in internet sitesinde resmî ilanların dağıtımında adaletsiz davranıldığı gerekçesiyle hükûmet ile gazeteleri karşı karşıya getiren uygulamalara son vermek amacıyla kurulduğu belirtilmiştir. 195 sayılı Kanun'un 2. maddesinde Kurumun görevlerinden birinin "resmî ilânların mevkûtelerde yayınlanmasında aracı olmak" olduğu belirtilmiştir.
8. Başvurucu, sahibi olduğu Açık Mert Korkusuz gazetesinde (gazete) resmî ilan ve reklam yayımlama hakkı verilmesi talebiyle BİK'e başvurmuştur. BİK Genel Müdürlüğü 12/10/2015 tarihli kararıyla gerekli şartları taşımadığı gerekçesiyle başvurucunun talebini reddetmiştir.
9. Başvurucu, BİK kararının iptali talepli dava açmıştır. İstanbul 10. İdare Mahkemesi 7/3/2017 tarihli kararıyla, başvurucuya ait gazetenin mevzuatta yer alan tüm şartlara sahip olmadığı gerekçesiyle resmî ilan ve reklam yayımlama hakkının bulunmadığı kanaatine vararak davanın reddine karar vermiştir.
10. İstinaf üzerine karar, Bölge İdare Mahkemesinin 26/9/2017 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
11. Nihai karar başvurucuya 16/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 15/11/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
13. 9/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Kanun'un “Genel kurulun ve hükümetin yetkileri” kenar başlıklı 30. maddesi şöyledir:
“Bir ilânın resmî ilân sayılıp sayılmayacağına Genel Müdürlük veya valilikler tarafından tereddüt edilen veya ilgililerle bunlar arasında ihtilâf bulunan hallerde Kurum Yönetim Kurulunun kararına uyulur.
Yönetim Kurulu lüzum görür veya Vali, Genel Müdürlük veya ilgili talep ederse, prensip kararı verilmesi için, iş Genel Kurula intikal ettirilir.
Genel Kurulun bu suretle veya kendiliğinden bu konuda ittihaz edeceği prensip kararları kesin olup; Resmî Gazete’de yayınlanır.”
V. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 18/6/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu;
i. Hem BİK hem derece mahkemelerinin Açık Mert Korkusuz Spor gazetesinin Açık Mert Korkusuz gazetesinin eki olmasına rağmen iki gazetenin bir bütün olduğu yönünde yorumunun hatalı olduğunu, mahkemeye sundukları hukuki mütalaanın hiç değerlendirilmediğini, eksik incelemeyle hüküm tesis edildiğini, bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini,
ii. BİK'in başvurucunun muhalif bir gazete olması nedeniyle talebi reddettiğini, bu nedenle eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini,
iii. Verilen kararın mali kaynak yaratmamak amacıyla verildiğini, bu nedenle basın özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Genel İlkeler
16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer. Zikredilen kurallara göre başvurucunun, kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine eklemesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No: 2013/1075, 30/6/2014, §§ 18, 19; Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § 19).
17. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde Anayasa Mahkemesi, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ortaya konulan somut bilgi ve belgelerin niteliğine bağlıdır. Başvurucunun başlangıçta, başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için başvuru formu ve eklerinde iddialarını destekleyici belgeleri sunması ve gerekli açıklamaları yapması zorunludur (Veli Özdemir, § 23; Ünal Yiğit, § 22).
18. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, başvurucuların başvurularını titizlikle hazırlama ve takip etme yükümlülükleri vardır. Mahkeme, başvurucunun soyut şekilde birtakım Anayasa hükümlerine atıfta bulunmasının iddiaların ispatlandığı anlamına gelmeyeceğini birçok kez vurgulamıştır. Bundan başka Anayasa Mahkemesi; başvurucunun başvuru formunu özenle doldurmak, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olayları göstermek, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeleri başvuru dilekçesine eklemek yükümlülüğü olduğunu ve bir bilgi veya belge elde edilememişse bunun da nedenlerini açıklamak yükümlülüğü olduğunu belirtmiştir (şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Ünal Yiğit, §§ 25, 26; ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, §§ 22-26 ).
2. İlkelerin Olaya Uygulanması
19. Somut olayda BİK, başvurucunun resmî ilan ve reklam yayımlama şartlarını kazanamadığına karar vermiştir. Bu karara karşı itirazı inceleyen derece mahkemesi, BİK tarafından verilen kararın BİK Genel Kurulu ilkelerine uygun olduğunu belirterek davayı reddetmiştir.
20. Başvurucu başvuru formunda, BİK tarafından verilen "reklam ve ilan yayınlama talebinin reddine" ilişkin karara karşı açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle maddi anlamda hak mahrumiyetine uğradığını belirtmiştir. Bunun yanı sıra başvurucu, yayıncısı olduğu Açık Mert Korkusuz Spor gazetesinin, yine yayıncısı olduğu Açık Mert Korkusuz gazetesinin eki olmasına karşın, mahkemece taraflı bir yorum yapılarak iki gazetenin bir bütün olduğu kanaatine ulaşılmasının hukuka aykırı olduğunu savunmuştur. Başka bir ifadeyle başvurucu, muhalif bir gazete olduklarını, bu sebeple BİK ve devamında derece mahkemeleri tarafından verilen kararların basın özgürlüğünü ihlal ettiğini yalnızca ve soyut olarak ileri sürmüştür.
21. Başvuru konusu kararının gerekçesi 195 sayılı Kanun'un 2. maddesine dayanmaktadır. Bu kapsamda başvurucu, ilgili Kanun hükmüne dayanılarak verilen ve gerekçelendirilen kararın basın özgürlüğünü nasıl ihlal ettiğini gösterebilmiş değildir. Başvurucu; BİK ve derece mahkemelerince verilen kararların hatalı ve taraflı olduğunu soyut olarak belirtmiş, bu kararların Anayasa'nın 28. maddesini ne şekilde ihlal ettiği hususunda delillerini sunmamış, Anayasa Mahkemesini ikna edici açıklamalarda bulunmamış, ihlal iddiasına dayanak oluşturabilecek gerekçeler gösterememiştir. Bundan başka başvurucu, muhalif bir gazete olduğunu soyut olarak ileri sürmesine rağmen muhalif tutumunun verilen karar üzerindeki etkisini delillendirebilmiş değildir. Başvurucu ne kendisi ile aynı durumda olan başka gazetelere farklı muamele edildiğini ne de verilen kararın açıkça mevzuata aykırı ve keyfî olduğunu gösterebilmiştir.
22. Sonuç olarak başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma ve bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş; bu bağlamda ileri sürdüğü ihlal iddialarını temellendirememiştir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, § 25).
23. Önemle belirtilmelidir ki bireysel başvuru incelemesinde Anayasa Mahkemesinin görevi başvurucunun başvuru formunda ileri sürdüğü gerekçelerle sınırlı bir incelemeyi kapsamaktadır. Başvurucunun bireysel başvuru formunda mağduriyetini gösteren açıklamaları yapmaması ve/veya mağduriyetine dayanak olarak ileri sürdüğü hususları delillendirmemesi durumunda Anayasa Mahkemesi başvurucu yerine geçerek delil toplama ve ihlal iddialarını gerekçelendirme görev ve yükümlülüğüne sahip değildir (Mustafa Akaydın, B. No: 2015/14800, 8/1/2020, § 27).
24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/6/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.