TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
BARIŞ ÖZTÜRK VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/39842)
Karar Tarihi: 12/6/2019
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Burhan ÜSTÜN
Kadir ÖZKAYA
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Yakup MACİT
Başvurucular
1. Muteber ÖZTÜRK
2. Barış ÖZTÜRK
3. Zeynep ÖZTÜRK
4. SözerBerat ÖZTÜRK
Vekili
Av. Mustafa ÖZTOK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1.Başvuru; orman vasfına haiz tapulu taşınmaz kaydının iptal edilmesinden dolayı açılan tazminat davasında, usul ve kanuna aykırı yöntemle taşınmaz değerinin düşük tespit edilmesi ve yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması nedenleriyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 1/12/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucuların murisinden kalan İzmir'in Narlıca ilçesindeki tapuda kâin 232.000 m2'lik taşınmazla ilgili Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal tescil davasında İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi 21/12/2009 tarihli kararıyla taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar vermiştir.
7. Başvurucular, İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla Hazine adına tesciline karar verilen taşınmaz bedelinin tahsili istemiyle 31/5/2013 tarihinde İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmışlardır.
8. UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgelere göre yargılama devam etmekte olup duruşma 10/10/2019 tarihine ertelenmiştir.
9. Bu arada UYAP'tan yapılan nüfus kaydı sorgulamasından başvurucu Muteber Öztürk'ün 24/6/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 12/6/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucular Barış Öztürk, Zeynep Öztürk, Sözer Berat Öztürk Yönünden
1. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
a. Başvurucuların İddiaları
11. Başvurucular, yargılamanın uzaması nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
b. Değerlendirme
12. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır.
13. Anılan kararda özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
14. Mevcut başvuruda, söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Diğer İhlal İddiaları
16. Başvurucular; Mahkemenin gelir metoduna göre taşınmazın değerini tespit etmeye çalıştığını, bu yöntemin taşınmazın gerçek değerini belirlemekten uzak olduğunu, uluslararası standartlara göre değerleme yapılması gerektiğini, tazminata esas olan taşınmazın haksız bir şekilde ellerinden alındığını, davayı devam ettirebilmeleri için kendilerinden çok yüksek miktarda harç ödemesi yapılmasının istendiğini, istinaf ve temyiz aşamalarında da yeniden harç isteneceğini, bu durumun hak arama özgürlüğünü engellediğini belirterek Anayasa'nın 35. ve 36. maddelerinde güvence altına alınan mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
17. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun, bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
18. Somut olayda, mülkiyet ve adil yargılanma hakkının edildiği iddiasının öncelikle derece mahkemelerinde ileri sürülerek bu mahkemelerce değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla başvurucuların makul sürede yargılanma hakkı dışında ileri sürdükleri ihlal iddialarını bu aşamada Anayasa Mahkemesi önüne getirmeleri mümkün değildir.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Başvurucu Muteber Öztürk Yönünden
20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
21. Başvuru tarihinden sonra ölen başvurucuların mirasçılarının makul bir süre içinde başvuruyu devam ettirme yönünde iradelerini Anayasa Mahkemesine bildirmemeleri hâlinde anılan İçtüzük hükümleri uyarınca başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılabilir (İskender Kaya ve diğerleri, B. No: 2014/7674, 23/3/2017, §§ 18-21). Somut olayda başvurucu Muteber Öztürk, başvuru tarihinden sonra 24/6/2018 tarihinde vefat etmiş ancak mirasçıları makul bir süre içinde başvuruya devam etme yönünde iradelerini bildirmemişlerdir. Anılan başvurucu yönünden başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucular Barış Öztürk, Zeynep Öztürk, Sözer Berat Öztürk yönünden;
1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Başvurucu Muteber Öztürk yönünden; başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi nedeniyle DÜŞMESİNE,
C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 12/6/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.