TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
BEYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. OSMANİYE ORGANİZE SANAYİ 2. ŞUBESİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2018/16488)
Karar Tarihi: 22/9/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Fatma Burcu NACAR YÜCE
Başvurucu
Beyteks Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Osmaniye Organize Sanayi 2. Şubesi
Vekili
Av. İsmail DEMİRDÜZEN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında Yargıtay onamasıyla kesinleşen lehe kararın maddi hata düzeltim yoluyla ortadan kaldırılarak uyuşmazlığın esasının yeniden ele alınması ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu Şirket aleyhine işçilik alacaklarının ödenmesi talebiyle dava açılmıştır. Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme-iş mahkemesi sıfatıyla) işverence iş sözleşmesinin tek taraflı askıya alma işlemi ve ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davacı işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
3. Davalı başvurucu istinaf yoluna başvurmuştur. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi (Daire) 28/7/2017 tarihinde, davacının herhangi bir işçilik ücreti alacağının bulunmadığını, bu nedenle kıdem tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine kesin olarak karar vermiştir.
4. Mahkeme 29/9/2017 tarihinde kesinleşme şerhi düzenlemiştir.
5. Davacı vekili 11/10/2017 tarihli dilekçesinde; kararın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, 9. Hukuk Dairesi hatta aynı Dairenin diğer kararları ile çeliştiğini, iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedilmiş gibi kabulünün hukuka aykırı olduğunu belirterek çelişkinin giderilmesini, söz konusu maddi hatanın talepleri doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
6. Daire 15/11/2017 tarihinde, aynı davalı aleyhine açılmış seri hâlde incelenen dosyalar, inceleme raporları ve bilgisayar kayıtları incelendiğinde hükmün -bilgisayar kopyala-yapıştır hatası olarak- hatalı şekilde yazıldığını, Daire ilamının "Değerlendirme ve Kabul" başlıklı gerekçe kısmını ve hüküm fıkrasını değiştirerek işyerinde işçilerin ücretsiz izne gönderildiğinin sabit olduğunu belirtmiş; davacının haklı olarak iş sözleşmesini feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen reddi ile net 4.805,54 TL kıdem tazminatı alacağının fesih tarihi olan 15/2/2015 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte başvurucudan alınarak davacıya verilmesine kesin olarak karar vermiştir.
7. Başvurucuya 11/1/2018 tarihinde maddi hata dilekçesi tebliğ edilmiştir. Başvurucu 18/1/2018 tarihinde cevap dilekçesi sunmuştur.
8. Davacı 15/5/2018 tarihinde icra takibi başlatmıştır.
9. Başvurucuya 18/5/2018 tarihinde icra emri tebliğ edilmiştir. Bu tebligatla başvurucu nihai kararı öğrenmiştir.
10. Başvurucu 25/5/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
II. DEĞERLENDİRME
A. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
11. Başvurucu; lehlerine verilmiş ve istinaf incelemesi sonucu kesinleşmiş kararın maddi hata dilekçesi üzerine ek kararla hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak bozulduğunu, davanın tarafları arasında işçi lehine ayrımcılık yapıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi neticesinde açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
13. Anayasa Mahkemesi, benzer iddiaları Mustafa Altın ([GK], B. No: 2018/10018, 27/10/2021) kararında inceleyerek meseleyi hakkaniyete uygun yargılanma hakkı yönünden ele almıştır. Anılan kararda, olay tarihinde yürürlükte bulunan 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı mülga İş Mahkemeleri Kanunu'nda iş mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme kanun yolu ihdas edilmediğinden, kesinleşmiş olan mahkeme kararının maddi hata denetimi adı altında yeniden delil değerlendirmesi yapılarak hükmün esasını değiştirecek şekilde kanun yolu denetimine tabi kılınmasının mümkün olmadığı, kanuni dayanağı olmaksızın kesinleşmiş hükme müdahale edilmesini gerektirecek zorlayıcı ve istisnai durumların yine usul hukukunda öngörülen müesseseler çerçevesinde objektif ve kabul edilebilir ölçüde ortaya konulmadığı belirtilerek adil yargılama hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır (Mustafa Altın, §§ 66-73).
14. Başvuruda, anılan karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre usul hukukunda olmayan bir yöntemle maddi hata dilekçesi üzerine ek karar vermek suretiyle kesinleşmiş mahkeme kararını ortadan kaldırarak istinaf dairesince uyuşmazlıkla ilgili yeniden karar verilmesi başvurucunun adil yargılama hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğurmaktadır.
15. Dolayısıyla başvurunun bu kısmı ile ilgili olarak Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları Yönünden
16. Başvurucu, davacının maddi hata düzeltim dilekçesinin 15/11/2017 tarihli ek karardan yaklaşık iki ay sonra 11/1/2018 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini açıklamıştır. Başvurucu bu şekilde maddi hata dilekçesine karşı cevap hakkını da kullanamadığını ileri sürmüştür.
17. Somut başvuruda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden başvurucunun anılan ihlal iddiaları yönünden ayrıca değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.
III. GİDERİM
18. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.
19. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
20. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun tazminat talepleri kabul edilmemiştir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kesinleşen kararın maddi hata düzeltim yoluyla ortadan kaldırılması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin adil yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine (E.2017/567, K.2017/1281) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
E. 294,70 TL başvuru harcı ile 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.194,70 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 22/9/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.