TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
BÜLENT GAYRETLİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/1932)
|
|
Karar Tarihi: 27/1/2021
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Bülent GAYRETLİ
|
Vekili
|
:
|
Av. Yusuf BEKDAŞ
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu
mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 8/1/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. 1978 Gebze doğumlu olan başvurucu, olayların geçtiği
tarihte İzmit/Kocaeli'de ikamet etmektedir.
7. Olay tarihinde (7/5/2016) başvurucunun bir site içinde
masa kurarak imza topladığı sırada kendisinin sitenin sakini olmadığı
gerekçesiyle müştekiyle aralarında bir tartışma yaşanmış, olay yerine polis
çağrılmıştır.
8. İddiaya göre olay yerine gelen polis memurlarının
başvurucuya hakkında şikâyet olduğunu söylemeleri üzerine başvurucu cep
telefonu ile müşteki N.S.yi ve orada bulunan kişileri kayda almış ve polis
memurlarına N.S.yi kastederek "alın bu kadını buradan, psikolojisi
bozulmuş, manyak kadın" diyerek hakaret etmiştir. Başvurucu hakkında hakaret
suçundan ceza davası açılmıştır.
9. Yargılama sırasında, olay yerinde bulunan tanıklar
A.A. ve A.E.nin anlatımlarına da başvurulmuştur.
10. Başvurucu, Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin
(Mahkeme) 12/12/2017 tarihli kararıylamüşteki N.S.ye hakaret ettiği
gerekçesiyle 1.740 TL adli para cezasına mahkûm edilmiştir. Sonuç olarak
belirlenen adli para cezası kesin nitelikte olduğundan bu hükme karşı istinaf
yoluna başvurulamamıştır.
11. Mahkeme kararında, başvurucunun görüntüleri
kaydettiği sırada meşru savunma şartları altında veya başka bir şekilde
ispatlanması mümkün olmayan bir hâl içinde bulunmadığı ve kaydı ilgililerin
rızası dışında oluşturduğu gerekçesiyle delil olarak sunulan bu görüntülerin
hukuka uygun yöntemlerle elde edilmediği sonucuna varılmıştır. Anılan
görüntüler mahkûmiyete esas alınmamıştır. Gerekçeli kararın başvurucuyla ilgili
kısmı aşağıdaki şekildedir:
"...
E) Sanık Bülent Gayretli'nin katılan [N.S.ye] karşı hakaret suçunu
işlediğinden bahisle açılan kamu davasına ilişkin değerlendirme; Olay sırasında
sanık Bülent Gayretli'nin katılan N. S.'e yönelik olarak 'alın bu kadını
buradan, psikolojisi bozulmuş, manyak kadın.' şeklinde beyanda bulunduğu,
müşteki ve tanık beyanları ile sübut bulmuştur.
Her ne kadar sanık Bülent üzerine atılı
suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de, olaydan sonra tutulan 07/05/2016
tarihli tutanak ile bunu doğrulayan tanıklar [A.A. ve A.E.nin] beyanı birlikte dikkate alındığında,
sanığın bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
TCK'nın 125. maddesinde düzenlenen
hakaret fillerinin cezalandırılması ile korunmak istenen hukuksal yarar,
kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içerisindeki itibarı, diğer
bireyler nezdindeki saygınlığıdır. Diğer bir deyişle bu suçta kişilerin manevi
varlığı korunmaktadır.
Yukarıda ki hususlar birlikte
değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelik olarak 'psikolojisi bozulmuş,
manyak kadın.' demek sureti ile hakaret suçunu işlediği kanaatine varıldığından
TCK'nın 125/1 maddesi gereğince cezalandırılması cihetine gidilmiş olup,
eylemin alenen işlenmesi nedeni ile, sanık hakkında TCK.nın 125/4 maddesi
uygulanmıştır."
12. Aynı kararda Mahkeme; müşteki N.S.nin tartışma
sırasında başvurucuya "terbiyesiz" şeklinde söylediği sözün
Yargıtay içtihatlarına göre kaba ifade ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve
sözün mağdurunun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı
gerekçeleriyle N.S. hakkında hakaret suçundan beraat kararı vermiştir.
13. Başvurucu 8/1/2018 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Mahkemenin 27/1/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
15. Başvurucu; çekmiş olduğu video kaydının hukuka aykırı
delil olarak kabul edilmesinin kararda açık bir keyfîlik bulunduğunu
gösterdiğini, kendisine asıl hakaret edenin N.S. olduğunu, N.S. hakkında
kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararının itiraz üzerine
kaldırıldığını ancak Mahkemece beraat kararı verildiğini, müştekiye hakaret
ettiği bir an için kabul edilse bile suçun karşılıklı olarak işlendiğinin kabul
edilerek hakkında ceza tayin edilmemesi gerektiğini belirterek adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
16. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında,
kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel
başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler
önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu
olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil
eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve
sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
17. Somut olayda Mahkeme, sunulan görüntü kayıtlarının
neden hukuka aykırı olduğuna ilişkin yeterli gerekçe göstermiş ve olaya ilişkin
tanık anlatımlarını dikkate alarak başvurucu hakkında hakaret suçu kapsamında
hüküm kurmuştur. Mahkeme; hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmediğini,
müşteki N.S.nin başvurucuya yönelik olarak söylediği "terbiyesiz"
şeklindeki sözün Yargıtay içtihatlarına göre kaba ifade ve ağır eleştiri
niteliğinde olduğunu, bu nedenle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını
ifade etmiş ve müsnet suçtan N.S.nin beraatine karar vermiştir. Başvurucu
tarafından ileri sürülen iddialar, mahkemelerce delillerin değerlendirilmesi ve
hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup mahkeme kararlarında bariz
takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir hususun da bulunmadığı
dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
anlaşılmaktadır.
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 27/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.