logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Melisa Kaya [1.B.], B. No: 2018/19529, 1/11/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MELİSA KAYA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/19529)

 

Karar Tarihi: 1/11/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Fatma Gülbin ÖZTÜRK

Başvurucu

:

Melisa KAYA

Vekili

:

Av. Talip KAVAK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, yükseköğretim öğrencisi olan başvurucunun üniversite içinde katıldığı gösteri nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırılmasının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, olayların meydana geldiği tarihte Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisidir.

3. Başvurucu 23/3/2016 tarihinde Kocaeli Üniversitesine ait Umuttepe Kampüsü'nde düzenlenen nevruz kutlamasına katılmıştır. Anılan gösteride çeşitli sloganların atılmasının ardından gösteri, emniyet güçlerinin müdahalesi ile dağıtılmıştır. Gösterinin dağıtılmasının ardından grup, yeniden toplanmış ve Rektörlük binasına sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçmiştir. Göstericiler, emniyet güçleri tarafından zor kullanılmak suretiyle dağıtılmış; dağılmamakta ve slogan atmakta ısrar eden öğrenciler yakalanmıştır.

4. Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Kocaeli Üniversitesine (Üniversite) 13/4/2016 tarihinde yazılan bir yazı, 23/3/2016 tarihli gösteri esnasında emniyet güçleri tarafından aralarında başvurucunun isminin de bulunduğu gözaltına alınan öğrencilerin listesi idari tahkikata konu edilmek üzere gönderilmiştir. Listedeki öğrenciler hakkında Üniversite tarafından disiplin soruşturması başlatılmıştır.

5. Yapılan soruşturma neticesinde başvurucunun 23/3/2016 tarihinde düzenlenen, nevruz kutlaması olarak tertip edilen gösteriye katıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucunun izinsiz olarak düzenlenen bir gösteriye katılması şeklinde cereyan eden eyleminin 18/8/2012 tarihli ve 28388 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca yükseköğretim kurumundan bir hafta süreyle uzaklaştırma cezası ile tecziyesi gerektiği belirtilmekle birlikte başvurucunun daha önce bir disiplin cezası almamış olduğu hususu gözetilerek kınama cezası ile tecziyesine karar verilmiştir.

6. Başvurucu, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali talebiyle Kocaeli 2. İdare Mahkemesine (Mahkeme) başvurmuştur. Yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında; başvurucu hakkında Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinde kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız olarak katılarak ihtara rağmen dağılmama suçundan dava açıldığını, anılan davada yer alan delil durumunun ve mevcut bilgi, belge ve fotoğrafların birlikte değerlendirilmesi neticesinde başvurucunun yükseköğretim kurumuna ait açık mahallerde yetkililerden izin almadan toplantı düzenlemek eylemini gerçekleştirdiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabileceğini belirten Mahkeme bu yönden dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını ifade etmiştir. Anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu bölge idare mahkemesince reddedilmiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 21/6/2018 tarihinde öğrendikten sonra 22/6/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

10. Başvurucu; nevruz etkinliğinde ve sonrasında gerçekleşen basın açıklamasında sadece katılımcı olarak yer aldığını, slogan atmadığını belirterek bu sebeple disiplin cezasıyla tecziye edilmesinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Mahkeme tarafından dosyadaki delil durumunun gerektiği şekilde takdire alınmadığını, lehe delillerin değerlendirilmediğini, disiplin soruşturması sırasında savunma hakkının kısıtlandığını, tanık dinletme ve avukat yardımından yararlanma haklarının elinden alındığını da belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucu hakkında kınama cezası tesis edildiği, ilgili müdahalenin ulusal ve uluslararası hukuk ile içtihatları bağlamında kanunilik, meşru amaç ve demokratik toplum düzeninde gereklilik arz edip etmediği yönünden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

11. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bir kısım delilin toplanmadığına ve savunma hakkının kısıtlandığına dair iddiaları da dâhil olmak üzere başvurucunun şikâyetlerine yönelik inceleme toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı kapsamında yapılacaktır.

12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

13. Yukarıda anılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 34. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “Temel hak ve hürriyetler, ...yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ...demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ... aykırı olamaz.”

14. Bu sebeple müdahalenin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen ve somut başvuruya uygun düşen, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk koşullarını sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi gerekir. Buna göre somut olayda öncelikle müdahalenin kanuni dayanağının bulunup bulunmadığı incelenecektir.

15. Hak ya da özgürlüklere bir müdahale söz konusu olduğunda Anayasa'nın 13. maddesinin emredici hükmü gereğince öncelikle tespiti gereken husus, müdahaleye yetki veren bir kanun hükmünün mevcut olup olmadığıdır (kanunilik şartına çeşitli bağlamlarda dikkati çeken kararlar için bkz. Sevim Akat Eşki, B. No: 2013/2187, 19/12/2013, § 36; Tuğba Arslan [GK], B. No: 2014/256, 25/6/2014, § 82; Hayriye Özdemir, B. No: 2013/3434, 25/6/2015, §§ 56-61; Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş. [GK], B. No: 2014/19270, 11/7/2019, § 35).

16. Somut olaya benzer nitelikte olan Anayasa Mahkemesinin Kemal Alican Yeğen ve diğerleri (B. No: 2018/10488, 29/3/2023) kararında ise yükseköğretim öğrencisi olan başvurucular hakkında çeşitli nedenlerle verilmiş disiplin cezalarının eğitim haklarına müdahale oluşturduğuna karar verilmiştir. Bahsi geçen kararda, söz konusu disiplin cezalarının dayanağı olan yönetmelik hükümlerinin düzenlenmesine izin veren kuralın -2547 sayılı Kanun'un 54. maddesinin (a) bendi ile 65. maddesinin ilgili kısmı- Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptaline karar verilmesi itirazının daha önce Anayasa Mahkemesince incelendiği ve ilgili kuralların iptaline karar verildiği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesince ilgili kanun maddelerinin, yükseköğretim öğrencileri bakımından disiplin suçu teşkil eden eylemler ile bu eylemlere uygulanabilecek disiplin cezaları arasında herhangi bir ilişkilendirme kurmadığı, bu bağlamda muhatapları açısından belirlilik ve öngörülebilirlik sağlanmadığı, dolayısıyla yeterli hukuki güvence oluşturmadığı, ayrıca belirlilik ve öngörülebilirliğin sağlanamadığı bir alanda idareye öğrencilerin disiplin ile ilgili işlerini yönetmelikle düzenleme yetkisinin verilmesinin de mümkün olamayacağı gerekçeleriyle bahse konu kuralların iptaline karar verilmiştir. Sonuç olarak Kemal Alican Yeğen ve diğerleri kararında, başvuruya konu disiplin cezalarının yönetmelikle düzenlemesine izin veren dayanak kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği gerekçesiyle kanunilik yönünden ihlal kararı verilmiştir (benzer değerlendirmelerin yer aldığı diğer kararlar için bkz. İsmail Karaca, B. No: 2017/26460, 21/4/2021, §§ 60-67; Nigar Hürel ve diğerleri, B. No: 2017/16800, 22/11/2022, §§ 17-25). Başvuru konusu olay yönünden de bahsi geçen karardan ayrılmayı gerektirecek herhangi bir durum bulunmamaktadır.

17. Bu doğrultuda başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı anlaşıldığından Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

18. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 5.000 TL manevi ve 5.000 maddi tazminat talebinde bulunmuştur.

19. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği mahkemece yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

20. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için manevi zararları karşılığında başvurucuya talebi doğrultusunda net 5.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Bununla birlikte başvurucu uğradığını iddia ettiği maddi zararla ilgili bilgi ve belge sunmadığından başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kocaeli 2. İdare Mahkemesine (E.2016/1007, K.2017/1645) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucuya net 5.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 1/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Melisa Kaya [1.B.], B. No: 2018/19529, 1/11/2023, § …)
   
Başvuru Adı MELİSA KAYA
Başvuru No 2018/19529
Başvuru Tarihi 22/6/2018
Karar Tarihi 1/11/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yükseköğretim öğrencisi olan başvurucunun üniversite içinde katıldığı gösteri nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırılmasının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı Toplantı ve gösteri yürüyüşü İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi