logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Veysel Kaplan (9) [2.B.], B. No: 2018/20099, 18/10/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

VEYSEL KAPLAN BAŞVURUSU (9)

(Başvuru Numarası: 2018/20099)

 

Karar Tarihi: 18/10/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Hilal YAZICI

Başvurucu

:

Veysel KAPLAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucu tarafından gönderilmek istenen mektubun sakıncalı bulunarak muhatabına gönderilmemesine karar verilmesi nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu Kocaeli 2 No.lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunmaktadır. Başvurucu iki kısım ve toplam sekiz sayfadan oluşan bir mektubu arkadaşına göndermek istemiştir.

3. Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı (Disiplin Kurulu) 24/1/2018 tarih ve 2018/40 sayılı kararıyla örgütsel iletişim ve haberleşme niteliği taşıyan ifadelerin yer aldığı gerekçesiyle mektubun tamamının sakıncalı olduğuna ve alıkonulmasına karar vermiştir.

4. Başvurucu mektubun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, haberleşme özgürlüğünün engellendiğini ileri sürerek Kocaeli İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyette bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği, mektubunikinci kısmında, genel olarak parti, örgütlenme, ve silahla mücadele yöntemlerinden ayrıntılı olarak bahsedildiği, başvurucunun terör örgütü üyeliği suçlaması altında olduğu ve mektubun bazı kısımlarında örgütsel haberleşme içeren anlatımlar bulunduğu gerekçesi ile şikâyetin reddine karar vermiştir. Başvurucunun Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir.

5. Başvurucu, nihai hükmü 11/5/2018 tarihinde öğrendikten sonra 8/6/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

8. Başvurucu, mektup içeriğinin tamamının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Disiplin Kurulunun sakıncalılık kararında mektubun ilk kısmına ilişkin bir atıf olmamasına rağmen bu kısmın da muhatabına gönderilmemesi, İnfaz Hâkimliği tarafından bu ihlalin giderilmemiş olması, yine ikinci kısmının ise hangi yönlerinin örgütsel iletişime sebebiyet vereceğinin Disiplin Kurulu kararında belirtilmemiş olması nedeniyle ifade özgürlüğü ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.

9. Bakanlık görüşünde özetle, başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu ve başvurucu hakkında verilen kararların olağanüstü yönetim usullerinin uygulandığı bir zamanda verilmiş olduğu, bu nedenle Anayasa'nın 15. maddesi kapsamında inceleme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını tekrar etmiştir.

10. Başvuru, haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.

11. Anayasa'nın 15. maddesinin uygulanması gerektiği iddiası bakımından, mektubun ilgilisine gönderilmemesi şeklindeki müdahalede OHAL koşullarına ve gerekliliklerine dayanan bir gerekçe gösterilmediği anlaşıldığından somut başvurunun ayrıca Anayasa'nın 15. maddesi kapsamında incelenmesine gerek olmadığı değerlendirilmiştir.

12. Somut olayda başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağı olan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin kamu düzeninin sağlanması meşru amacıyla gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır. Bu belirlemeden sonra müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.

13. Mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkelere Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak yer verilmiştir (Ahmet Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57). Bu bağlamda kamu makamları ile derece mahkemelerinin haberleşme hürriyetine yönelik müdahalenin zorunlu bir ihtiyaca karşılık geldiğini ve orantılı olduğunu ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya koyma yükümlülükleri bulunmaktadır.

14. Disiplin Kurulu kararında, mektubun örgütsel haberleşme amacı taşıdığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. İnfaz Hâkimliği kararı incelendiğinde, özellikle mektubun ikinci kısmındaki hangi ifadelerin sakıncalı olduğunun değerlendirildiği, mektupta örgütlenme ve silahla mücadele yöntemlerinden bahsedildiğinin belirtildiği, başvurucunun terör örgütü üyeliği suçlaması ile ceza infaz kurumunda bulunduğu da gözetilerek mektubun bütünü bakımından terör örgütü propagandası ve örgütsel haberleşmeye ilişkin tespit ve değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir. Bu bakımdan İnfaz Kurumu ve yargı mercilerinin kararları gözetildiğinde mektubun alıkonulması şeklindeki müdahalenin somut gerekçelere dayandığı anlaşılmaktadır (benzer yöndeki değerlendirme bkz. Veysel Kaplan (7), B. No: 2015/6863, 11/10/2018, §§ 26-28).

15. Buna göre sakıncalı görülerek mektubun alıcısına gönderilmemesi şeklindeki müdahalenin Anayasa'nın 22. maddesi anlamında kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi için ihtiyaç duyulan demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmadığı ve müdahalenin ulaşılmak istenen amaçla ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda Disiplin Kurulu ve yargı mercilerinin kararlarının da ilgili ve yeterli gerekçeler içerdiği görülmektedir. Sonuç olarak somut olayda haberleşme hürriyetine yönelik açık ve görünür bir ihlal bulunmamaktadır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 18/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Veysel Kaplan (9) [2.B.], B. No: 2018/20099, 18/10/2023, § …)
   
Başvuru Adı VEYSEL KAPLAN (9)
Başvuru No 2018/20099
Başvuru Tarihi 8/6/2018
Karar Tarihi 18/10/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucu tarafından gönderilmek istenen mektubun sakıncalı bulunarak muhatabına gönderilmemesine karar verilmesi nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-Sakıncalı mektup Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi