TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
TALİH KAYA BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/24961)
|
|
Karar Tarihi: 20/10/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Talih KAYA
|
Vekili
|
:
|
Av. Kadir Furkan ÇOBAN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, hiçbir somut delil olmamasına rağmen şüpheden
sanık yararlanır ilkesine aykırı şekilde cezalandırılma nedeniyle adil
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 6/8/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 1988 doğumlu olup Muğla'nın Fethiye
ilçesinde ikamet etmektedir.
9. Başvurucu, olayların geçtiği tarihte Fethiye
ilçesindeki bir elektronik firmasında dört yıldır çalışmaktadır.
10. Müşteki T.W., başvurucuyu internet arızasının
giderimi için 2/2/2017 tarihinde çağırmıştır. Müşteki T.W. ertesi gün
tabletinin olmadığını fark ettiğini ve evdeki kamera kayıtlarına baktığında
başvurucunun tabletini aldığını gördüğünü belirterek şikâyetçi olmuştur.
11. Başlatılan soruşturma kapsamında müşteki tarafından
teslim edilen görüntülerin net olmadığı, olay anında başvurucunun üzerine ne
tür bir eşyayı aldığı hususunun belirlenemediği anlaşılmıştır.
12. Başvurucu savunmasında kamera kayıtlarında göründüğü
zamanlarda yan keski ile kablo soyduğunu, cebine koyduğu aletlerin ise
tornavida, maket bıçağı ve elektrik bandı olduğunu ifade etmiştir. Başvurucu
görüntülerde gözüken ve müştekiye ait olan bir çantanın yanında bulunduğunu
kabul etmiştir. İddiaya göre tablet bu çantadan alınmıştır.
13. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 17/2/2017 havale
tarihli iddianamesi ile başvurucu hakkında bina içinde muhafaza altına alınmış
olan eşya hakkında hırsızlık suçundan Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinde
(Mahkeme) kamu davası açılmıştır.
14. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda;
kamera kayıtlarında müştekinin evinde bir şahsın çantaya benzer bir eşyayı
incelediğinin, daha sonra bu cismi cebine veya kemer ile pantolon arasındaki
bir yere koyduğunun görüldüğü, kayıtların çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle
bu kişinin tam olarak teşhis edilemediği belirtilmiştir.
15. Başvurucu soruşturma evresindeki savunmasını
tekrarlamış, suçlamayı kabul etmemiştir.
16. Başvurucu, yargılama sırasında müştekiye çalınan
tabletin karşılığı olarak 1.300 TL vermiştir. Bunun üzerine müşteki
şikâyetinden vazgeçmiştir.
17. Başvurucu, Mahkemenin 9/11/2017 tarihli
kararıyla atılı suçtan 1 yıl 13 ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir.
18. Mahkemenin gerekçeli kararında, başvurucunun
görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etmesine ve mağdurun olay günü ve
saatine ilişkin görüntüleri izlemesi üzerine durumu fark edip bunları
soruşturma makamına teslim ederek başvurucu hakkında şikâyetçi olmasına vurgu
yapılmıştır. Mahkeme kararında ayrıca başvurucunun mağdura ait olduğu konusunda
şüphe bulunmayan çantanın yanında bulunduğunu kabul ettiği de belirtilmiştir.
19. Anılan hükme yönelik istinaf başvurusu İzmir Bölge
Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 20/4/2018 tarihli kararıyla esastan
reddedilmiştir.
20. Nihai karar başvurucuya 6/7/2018 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
21. Başvurucu 6/8/2018 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
22. Mahkemenin 20/10/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
23. Başvurucu; delillerin takdirinde hata yapıldığını,
olay günü hırsızlık yaptığına dair somut bir delil bulunmadığını, şüpheden
sanık yararlanır ilkesine aykırı davranılarak mahkûm edildiğini belirterek
masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
24. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucu, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
Ancak başvurucunun şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlaline yönelik
iddialarını masumiyet karinesinin güvencelerine temas edecek şekilde dile
getirmediği görülmektedir. Başvurucunun iddialarının özünün maddi olay ve
olguların kanıtlanması ve delillerin değerlendirilmesine ilişkin olduğu
anlaşılmaktadır. Bu nedenle başvurucunun tüm iddiaları bir bütün olarak adil
yargılanma hakkı kapsamındaki yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı
şikâyeti çerçevesinde değerlendirilmiştir.
25. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında,
kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel
başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler
önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu
olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil
eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
26. Somut olayda başvurucunun iddialarının ilk derece
mahkemesi tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet
olmadığına, esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir.
Yapılan yargılamada Mahkemenin ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında bariz
takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan herhangi bir durum da tespit
edilmemiştir.
27. Başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının
yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
sonucuna varıldığından başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 20/10/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.