TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
EYLEM BAYKUŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/26938)
|
|
Karar Tarihi: 28/11/2019
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
|
|
Selahaddin
MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Zehra
GAYRETLİ
|
Başvurucular
|
:
|
Eylem BAYKUŞ
ve diğerleri [bkz. ekli tablo]
|
Vekilleri
|
:
|
bkz. Ekli
Tablonun F Sütunu
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Ekli tabloda sıralanan başvurulara ait başvuru formu ve
eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra başvurular Komisyonlara
sunulmuştur.
3. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvuruculardan Ümit Balaban (B. No: 2018/28249), bireysel
başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli
yardım talebinde bulunmuştur.
5. Konularının aynı olması nedeniyle ekli tablonun B sütununda
numaraları belirtilen başvuru dosyalarının aynı tablonun (1) numaralı satırında
yer alan 2018/26938 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve
incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün
71. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu
alana ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden
incelenmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular, haklarındaki yargılamaların uzun sürmesi
nedeniyle makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla çeşitli
tarihlerde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 28/11/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi
Yönünden
11. Anayasa Mahkemesinin Mehmet
Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler
dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucu Ümit Balaban'ın
açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi
gerekir.
B. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
12. Başvurucular, bireysel başvuru konusu yargılamaların uzun
sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüşler; ihlalin ortadan kaldırılması ve tazminat taleplerinde
bulunmuşlardır.
2. Değerlendirme
a. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas Yönünden
14. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak
suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını
verdiği tarih esas alınır (B.E.,
B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34).
15. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında ekli tablonun (G) sütununda belirtilen 7
yıl 6 ay ila 13 yıl 4 ayı bulan yargılama sürelerinin makul olmadığı sonucuna
varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1)
ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:
“(1)
Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da
edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2)
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve
sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili
mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan
hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava
açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme,
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
19. Başvurucular, ihlalin tespiti ile maddi ve manevi tazminata
karar verilmesi talebinde bulunmuşlardır.
20. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
21. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında ekli tablonun H sütununda belirtilen net tutarlarda manevi
tazminatın başvuruculara ödenmesine karar verilmesi gerekir.
22. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi için
başvurucuların uğradıklarını iddia ettikleri maddi zarar ile tespit edilen
ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Talepte bulunan başvurucuların bu
konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat taleplerinin
reddine karar verilmesi gerekir.
23. Avukat Bekir Asri tarafından temsil edilen başvuruculara
2.475 TL vekâlet ücretinin müştereken, Avukat Mustafa Eraslan tarafından temsil
edilen başvuruculara 2.475 TL vekâlet ücretinin müştereken, Avukat Şerif
Yıldırım tarafından temsil edilen başvuruculara 2.475 TL vekâlet ücretinin
müştereken, Avukatİsmail Elik tarafından temsil
edilen başvuruculara 2.475 TL vekâlet ücretinin müştereken, avukatla temsil
edilen diğer başvuruculara 2.475 TL vekâlet ücretinin ayrı ayrı ödenmesine;
dosyadaki belgelerden tespit edilen 294,70 TL harçtan oluşan yargılama giderinin
başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinde bulunan başvurucu Ümit Balaban'ın adli
yardım talebinin KABULÜNE,
B. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvuruculara ekli tabloda belirtilen tutarlarda manevi
tazminat ÖDENMESİNE, talepte bulunan başvurucuların maddi tazminat taleplerinin
REDDİNE,
E. Ekli tabloda belirtilen başvuru harçlarının BAŞVURUCULARA
AYRI AYRI, Avukat Bekir Asri tarafından temsil edilen başvuruculara 2.475 TL
vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN, Avukat Mustafa Eraslan tarafından temsil edilen
başvuruculara 2.475 TL vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN, Avukat Şerif Yıldırım
tarafından temsil edilen başvuruculara 2.475 TL vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN,
Avukat İsmail Elik tarafından temsil edilen başvuruculara 2.475 TL vekâlet
ücretinin MÜŞTEREKEN, avukatla temsil edilen diğer başvuruculara 2.475 TL
vekâlet ücretinin AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine
ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin ilgili mahkemelere GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
28/11/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.