TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SELAHATTİN ÇİFTÇİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2018/30964)
Karar Tarihi: 20/4/2020
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Hicabi DURSUN
Muammer TOPAL
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Zehra GAYRETLİ
Başvurucu
Selahattin ÇİFTÇİ
Vekili
Av. Necdet DOĞAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, uzun yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/10/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 71. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsil edilmesine karar verilmesi talebiyle özel bir şirket aleyhinde 3/10/2012 tarihinde alacak davası açmıştır.
9. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 7/11/2013 tarihli kararı ile dava kabul edilerek toplam 95.906,17 TL alacağın başvurucuya ödenmesine hükmedilmiştir.
10. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 29/12/2014 tarihli kararı ile hüküm bozulmuştur.
11. Yargılama devam etmekte iken İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi kapatılmıştır. Bunun üzerine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince (Mahkeme) bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
12. Mahkemenin 3/7/2018 tarihli kararı ile dava kısmen kabul edilerek 93.906,17 TL alacağın tahsil edilmesine karar verilmiştir.
13. 19/10/2018 tarihinde düzenlenen kesinleşme şerhine göre gerekçeli karar 13/8/2018 tarihinde başvurucunun vekiline tebliğ edilmiştir.
14. Davanın taraflarınca temyiz edilmeyen karar, 26/9/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
15. Başvurucu 10/10/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 20/4/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
18. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının bir bütün olarak Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı ve İçtüzük’ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir.
20. Temyiz yolu açık olan bir hükme yönelik olarak etkili görmedikleri veya hukuki yararları olmadığı için bu yola başvurmayan başvurucular, mahkemece verilen kararı öğrendikleri tarihte ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kararı öğrenmiş olup temyiz yoluna başvurmayarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanmışlarsa kendilerinden buna ilişkin süreye riayet etmeleri beklenir. Her ne kadar derece mahkemesi kararı, temyiz başvuru süresi sonunda kesinleşmekte ise de başvurucular bu yola başvurmadığında derece mahkemesince verilen kararın tebliği ile ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kararı öğrendiklerine göre bu tarihten itibaren otuz gün içinde başvuruda bulunmaları gerekir. Temyiz yolunu etkili bir yol olarak görmeyen başvurucular bireysel başvuruda bulunma yolunu tercih etmişlerse bireysel başvuruya ilişkin süreye riayet etmelidirler (Fikret Güney, B. No: 2013/1936, 17/9/2013, § 23).
21. Başvuru konusu olayda Mahkemenin 3/7/2018 tarihli kararı başvurucu vekiline 13/8/2018tarihinde tebliğ edilmiştir.
22. Somut olayda başvurucu, ihlale neden olduğunu düşündüğü mahkeme kararını 3/7/2018 tarihinde öğrendiği hâlde bu tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresinin geçmesinden sonra 10/10/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Dolayısıyla başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
23. Açıklanan gerekçelerle ihlale neden olduğu ileri sürülen karara ilişkin olarak otuz gün geçtikten sonra yapılan başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 20/4/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.