logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdulhakim Yılmazsoy [1.B.], B. No: 2018/31251, 10/5/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULHAKİM YILMAZSOY BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/31251)

 

Karar Tarihi: 10/5/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Abdulhakim YILMAZSOY

Vekili

:

Av. Hasan Önder SULU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, hukuka aykırı gözaltı ve adli kontrol tedbirlerine dayalı olarak açılan tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 4/10/2018 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında 1/9/2015 tarihinde yakalanmıştır. Savcılık adli kontrole tabi tutulması talebinde bulunarak başvurucuyu sulh ceza hâkimliğine sevk etmiştir. Başvurucu aynı gün saat 16.50 itibarıyla sulh ceza hâkimliği huzuruna çıkarılmıştır. Hâkimlik başvurucunun kolluk birimine müracaat ederek haftada bir gün imza atma şeklinde adli kontrol tedbirlerine tabi tutularak serbest bırakılmasına karar vermiştir. Adli kontrol tedbiri de 26/1/2016 tarihinde kaldırılmıştır.

6. Yapılan yargılama sonucunda başvurucunun beraatine karar verilmiş, beraat kararı 12/5/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Beraat kararında başvurucunun gözaltında kalması nedeniyle tazminat davası açma hakkının bulunduğu belirtilmiştir.

7. Beraat kararının kesinleşmesi üzerine başvurucu 1/9/2015 tarihinde gözaltına alınıp nezarethaneye konulduğunu, nezarethanede tutulmasının psikolojisin bozduğunu, haksız gözaltı ve 4 ay 26 gün süren adli kontrol tedbiri nedeniyle işleriyle gereği gibi ilgilenemediğini, maddi ve manevi zorluklar çektiğini, beraat ettiği ceza davasında kendini avukatla temsil ettirdiğinden ödediği vekâlet ücretinin maddi tazminata dâhil edilmesi gerektiğini belirterek 15.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın ödenmesi talebiyle dava açmıştır.

8. Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi başvurucunun gözaltına alınmadığını ve bu nedenle bir zarara uğramadığını belirterek bu tedbir yönünden tazminat talebini reddetmiştir. Mahkeme adli kontrol tedbiri yönünden de tedbirin ölçülü olduğu ve dolayısıyla haksızlık olgusunun oluşmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Mahkeme davalı Hazine lehine vekâlet ücretine hükmetmemiştir.

9. Başvurucu, karara karşı istinaf yoluna başvurmamıştır. Davalı Hazine vekili davanın reddine karar verilmesine rağmen lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

10. Bölge Adliye Mahkemesi 19/7/2018 tarihinde derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasına "3.000 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı hazineye verilmesine" şeklinde bir bent ilave edilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir.

11. Başvurucu nihai kararı 1/10/2018 tarihinde öğrendiğini belirterek 4/10/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

12. Anayasa Mahkemesinin 10/5/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

13. Başvurucu; haksız gözaltı ve adli kontrol tedbiri nedeniyle açtığı tazminat davasının reddedilmesi, tazminat taleplerinin karşılanmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, adil yargılanma hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca açtığı tazminat davasının reddedilmesinin sonucu olarak aleyhine 3.000 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

14. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir hak arama yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca, başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, §§ 16, 17).

15. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında bireysel başvuruda bulunulmadan önce ihlal iddiasının dayanağı olan işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Temel hak ihlallerini öncelikle derece mahkemelerinin gidermekle yükümlü olması, kanun yollarının tüketilmesi koşulunu zorunlu kılar (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, §§ 19, 20; Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 26).

16. Somut olayda başvurucu, istinaf kanun yoluna başvurmamıştır. Başvurucu bu yolun neden etkisiz olduğuna ve tüketilmemesi gerektiğine ilişkin bir açıklamada bulunmamıştır. Sadece davalı Hazine vekili tarafından lehe vekâlet ücreti ödenmediği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulmuştur. Başvurucunun ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi bulunan istinaf kanun yolunu tüketmeden bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 10/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Abdulhakim Yılmazsoy [1.B.], B. No: 2018/31251, 10/5/2022, § …)
   
Başvuru Adı ABDULHAKİM YILMAZSOY
Başvuru No 2018/31251
Başvuru Tarihi 4/10/2018
Karar Tarihi 10/5/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, hukuka aykırı gözaltı ve adli kontrol tedbirlerine dayalı olarak açılan tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (hukuka aykırı deliller, bariz takdir hatası vs.) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi