logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Gökhan Yıldırım [1.B.], B. No: 2018/32710, 24/1/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GÖKHAN YILDIRIM BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/32710)

 

Karar Tarihi: 24/1/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Muhammed Cemil KANDEMİR

Başvurucu

:

Gökhan YILDIRIM

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, mesleğe kabul kararının Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (Hâkimler ve Savcılar Kurulu/HSK) tarafından kaldırılması işlemine karşı açılan davanın incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucunun savcılık stajını tamamlaması sonrasında HSK tarafından 23/1/2014 tarihinde mesleğe kabulü yapılmıştır. Başvurucu, Hayrabolu Cumhuriyet savcısı olarak mesleğe başlamıştır.

3. Başvurucunun mesleğe kabul kararı HSK Üçüncü Dairesinin 11/6/2015 tarihli ve 2015/6279 sayılı kararıyla kaldırılmıştır. Anılan kararda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2014/20429 sayılı soruşturma kapsamında alınan 10/2/2015 ve 2/3/2015 tarihli uzman bilirkişi raporlarında adayların cevap örüntülerinin incelenmesinde iki farklı yazılım kullanıldığı, bu yazılımlarda hesaplanan omega indeksi ile çoktan seçmeli sınavlarda kopya çekme girişimlerinin tespit edilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir. Bu raporda başvurucunun adı "iki yazılımdan biri tarafından cevap örüntüleri arasında birden fazla kişi ile benzerlik olduğu tespit edilen ve rastgele doğru cevabı bulma olasılığı 0,01 ve altı olan adaylar" arasında sayılmıştır.

4. Başvurucunun bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebi HSK Üçüncü Dairesinin 6/9/2016 tarihli ve 2016/9206 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Başvurucunun bu karara karşı yaptığı itiraz HSK Genel Kurulunun 1/2/2017 tarihli ve 2017/15 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

5. Başvurucu, HSK Üçüncü Dairesinin 11/6/2015 tarihli ve 2015/6279 sayılı işleminin iptali talebiyle 10/5/2017 tarihinde Danıştayda dava açmıştır. Danıştay Beşinci Dairesi 9/11/2017 tarihli kararıyla söz konusu uyuşmazlığın ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda çözümlenmesi gereken nitelikteki uyuşmazlıklardan olmadığı gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş ve Ankara İdare Mahkemesine göndermiştir.

6. Ankara 12. İdare Mahkemesi (Mahkeme) 25/1/2018 tarihinde davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir. Kararda, başvurucunun mesleğe kabul kararının kaldırılmasına ilişkin olarak HSK Üçüncü Dairesinin 11/6/2015 tarihli ve 2015/6279 sayılı kararına karşı Anayasa'nın 159. maddesinin onuncu fıkrası uyarınca yargı yoluna başvurulmasının hukuken mümkün olmadığı belirtilmiştir.

7. Başvurucunun istinaf talebi, Ankara Bölge İdare Mahkemesi (BİM) 3. İdari Dava Dairesinin 14/9/2018 tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.

8. Nihai karar, başvurucuya 2/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 31/10/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

10. Darbe teşebbüsü sonrasında yürürlüğe giren kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) bazı kamu görevlileri görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Başvurucu da bu kapsamda 2/1/2017 tarihli ve 679 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmıştır. Söz konusu KHK’da başvurucunun unvanına “adli yargı hâkim adayı” olarak yer verilmiştir. Başvurucu kamu görevinden çıkarılmasına karşı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna (Komisyon) başvuru yapmıştır. Komisyon 27/10/2020 tarihli ve 2020/12579 sayılı işlemiyle başvurucunun talebini reddetmiştir. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kayıtlarından başvurucunun bu karara karşı açtığı davanın Ankara 28. İdare Mahkemesinin 6/7/2022 tarihli kararıyla reddedildiği, davanın istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmaktadır.

11. Avukatlık mesleğinden adli yargı hâkim ve savcı adaylığına geçmek isteyenler için 6/5/2012 tarihinde yapılan yazılı yarışma sınavında kopya çekildiği iddiaları üzerine açılan ceza davasında başvurucu da yargılanmıştır. Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde başvurucu hakkında resmî belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından açılan davada 11/10/2018 tarihinde verilen beraat kararının istinaf incelemesinden geçerek 14/7/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Başvurucu hakkında aynı davada silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 11/4/2022 tarihli ve E.2021/5281, K.2022/1951 numaralı kararı ile onanmıştır. Başvurucu hakkında Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararlarının, başvurucunun cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil ve emare elde edilememesi nedeniyle 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendine dayanılarak verildiği anlaşılmıştır.

II. DEĞERLENDİRME

12. Başvurucu; mesleğe kopya iddialarının olduğu sınavla değil daha sonra yapılan bir sınavla girdiğini, mesleğe kabul kararının kaldırılmasına ilişkin kararın amacı ve sonucu itibarıyla meslekten çıkarma cezası olduğunu ve meslekten çıkarma cezasıyla aynı hukuksal sonucu doğurduğunu, savunmasının alınmadığını, hakkında Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada beraat ettiğini, başvuruya konu davada yargılama yapılmadan incelenmeksizin ret kararı verildiğini belirterek mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

13. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında hâkim ve savcılarla ilgili gerçekleştirilen işlemlere yönelik iç hukukta başvuru yolu olmadığına işaret edilerek başvuruların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi kapsamı dışında olduğunun ifade edildiği, somut bireysel başvurunun konu bakımından Anayasa Mahkemesinin yetki alanı içinde bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bakanlık, HSK tarafından gerçekleştirilen mesleğe kabul kararının geri alınması işleminin, mesleğe kabul kararından önce gerçekleşen olaylardan kaynaklandığını ve idarenin bu işlemi gerçekleştirme iradesinin sakatlanması nedeniyle yapıldığını, meslek içinde gerçekleşen olaylardan kaynaklı olarak alınan meslekten çıkarma kararlarından bu yönden farklılık arz ettiğini ifade etmiştir.

14. Anayasa Mahkemesinin somut başvuruyla aynı konuya ilişkin olan İsa Çetin ([GK], B. No: 2019/2284, 11/1/2024) kararında, dava konusu yapılan mesleğe kabul kararının kaldırılması işlemine karşı Anayasa ile yargı yolunun kapatılıp kapatılmadığı hususunda ulaşılacak sonucun hem başvurunun konu bakımından bireysel başvurunun kapsamına girip girmediğinin hem de mahkemeye erişim hakkının ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesinde etkili olacağı belirtilmiş bu sebeple konu bakımından yetki ve uygulanabilirlik meselelerinin esasla birlikte incelenmesinin uygun olduğu ifade edilmiştir (İsa Çetin, § 58). Somut başvuruda da anılan değerlendirme çerçevesinde konu bakımından yetki ve uygulanabilirlik hususları esasla birlikte incelenecektir.

15. Anayasa Mahkemesi İsa Çetin kararında, ceza hukuku ve salt disiplin hukuku anlamında bir ceza olmayan meslekten çıkarmanın hukuki mahiyetini belirlemek için Anayasa'nın 159. maddesinin Anayasa'nın 139. maddesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir (İsa Çetin, § 93). Anılan kararda, Anayasa'nın 159. maddesindeki meslekten çıkarma cezası kavramının Anayasa'nın 139. maddesindeki istisnalardan olan "meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler"in içinde kaldığı (İsa Çetin, § 99), HSK işlemlerine karşı yargı yolunun açık olma istisnasını teşkil eden meslekten çıkarma cezasının kapsamına, disiplin cezaları dışında genel olarak hâkim ve savcıların kusurlu eylem ve durumları nedeniyle Anayasa'nın 139. maddesinin ikinci fıkrası anlamında meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilip azledilmeleri sonucunu doğuran tasarrufların da girdiği belirtilmiştir (İsa Çetin, § 103).

16. İsa Çetin kararında, mesleğe kabul kararının kaldırılması Anayasa'nın 139. maddesinin ikinci fıkrasındaki "meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler" kapsamında görülmüştür. Kararda, başvurucunun kendi kusurundan kaynaklanmakta olan eylemi ve buna karşılık olarak HSK tarafından eyleme ilişkin olarak idari takdir hakkı da kullanılarak bir ceza verildiği, bunun Anayasa'nın 159. maddesinin onuncu fıkrasındaki meslekten çıkarma cezası niteliğinde olduğu ve bu nedenle bu işleme karşı yargı yolunun açık olması gerektiği değerlendirilmiştir (İsa Çetin, § 109). Kararda, anayasal anlamda meslekten çıkarma cezası mahiyetinde bir işlem varken Mahkemenin işlemin yargı denetimine kapalı olduğu gerekçesiyle verdiği davanın incelenmeksizin reddine dair kararı ile mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin kanunilik unsurunu taşımadığından mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır (İsa Çetin, §§ 112-115).

17. Somut olayda anılan kararda ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

19. Başvurucu; kararla kendisine suç isnat edilmesi nedeniyle masumiyet karinesinin, savunma imkânı verilmemesi nedeniyle savunma hakkının, kopyacı ilan edilmesi nedeniyle şeref ve itibara saygı hakkının, çalışıp emekli olamaması nedeniyle mülkiyet hakkının, eğitimi ve diplomalarının yok sayılması nedeniyle eğitim hakkının, kamu görevinden kalıcı olarak çıkarılması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşıldığı ve hükmedilen giderim dikkate alındığında diğer ihlal iddiaları yönünden ayrıca değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu, ihlalin tespit edilmesini istemiş ve 1.000.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

22. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Diğer ihlal iddialarının incelenmesine GEREK BULUNMADIĞINA,

D. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 12. İdare Mahkemesine (E.2018/86, K.2018/105) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

F. 294,70 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

G. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/1/2024tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Gökhan Yıldırım [1.B.], B. No: 2018/32710, 24/1/2024, § …)
   
Başvuru Adı GÖKHAN YILDIRIM
Başvuru No 2018/32710
Başvuru Tarihi 31/10/2018
Karar Tarihi 24/1/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mesleğe kabul kararının Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (Hâkimler ve Savcılar Kurulu/HSK) tarafından kaldırılması işlemine karşı açılan davanın incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi