TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
AHMET REYHAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/36223)
|
|
Karar Tarihi: 15/12/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Volkan ÇAKMAK
|
Başvurucular
|
:
|
1. Ahmet REYHAN
|
|
|
2. Ahmet ASLAN
|
|
|
3. Akif BAYRAKTAR
|
|
|
4. Ender ÖNDER
|
|
|
5. Ercan AY
|
|
|
6. Ferruh AYDEMİR
|
|
|
7. Halil KUTLAR
|
|
|
8. Mahmut İREM
|
|
|
9. Mehmet KESKİN
|
|
|
10. Mustafa DANACI
|
|
|
11. Naim AĞAN
|
|
|
12. Nedim TİRAKİ
|
|
|
13. Neşat ÇETİN
|
|
|
14. Sabri İREM
|
|
|
15. Sami YILMAZ
|
|
|
16. Sefer EREN
|
|
|
17. Sinan URUÇ
|
|
|
18. Şakir AHLATLI
|
|
|
19. Turgay EVRENSEL
|
|
|
20. Zeki MERCAN
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Mustafa Akın ACAR
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, hukuk davasının uzun sürmesi nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
3. Konularının aynı olması nedeniyle 2018/36249,
2018/36397, 2018/36462, 2018/36385, 2018/36378, 2018/36501, 2018/36418,
2018/36349, 2018/36388, 2018/36254, 2018/36393, 2018/36259, 2018/36275,
2018/36255, 2018/36271, 2018/36381, 2018/36348, 2018/36231, 2018/36352 numaralı
başvuru dosyalarının 2018/36223 numaralı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar
verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
6. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucuların 2000 yılında işçilik alacakları için
birlikte açtıkları davaya ilişkin yargılama süreci icra aşamasına ilişkin
uyuşmazlıkla birlikte 2018 yılında sonuçlanmıştır. Başvurucular, makul sürede
yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel
başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
8. Mahkemenin 15/12/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
9. Başvurucular, bireysel başvuru konusu yargılamaların
uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı
anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
11. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri,
§§ 41-45).
13. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında 18 yılı aşan yargılama
süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
14. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar
verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
16. Başvurucular, ihlalin tespiti ile maddi ve manevi
tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
17. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
18. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi
zararları karşılığında istemle bağlı kalınarak net 40.000 TL tutarında manevi
tazminatın, birlikte dava açmış bulunan başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
19. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi
için başvurucuların uğradıklarını iddia ettikleri maddi zarar ile tespit edilen
ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Talepte bulunan başvurucuların bu
konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat taleplerinin
reddine karar verilmesi gerekir.
20. Başvuruculara aynı vekille temsil edildiklerinden
3.600 TL vekalet ücretinin müştereken; 294,70 TL harç tutarının ise ayrı ayrı
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara net 40.000 TL tutarında manevi
tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE, maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
D. 294,70 TL harç tutarının başvuruculara AYRI AYRI;
3.600 TL vekalet ücretinin ise MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Tekirdağ 2. Asliye Hukuk
Mahkemesine (E.2011/66, K.2014/270) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 15/12/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.