logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hüseyin Ayyayla [1.B.], B. No: 2018/7692, 10/5/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HÜSEYİN AYYAYLA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/7692)

 

Karar Tarihi: 10/5/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Hüseyin MECEK

Başvurucu

:

Hüseyin AYYAYLA

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, mektubun sakıncalı bulunarak alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 8/3/2018 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

5. Fetullahçı Terör Örgütü ve/veya Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliği suçundan tutuklanan başvurucu, 14/12/2017 tarihinde kayınbiraderine göndermek üzere altı sayfalık mektup yazmıştır. Mektubun 1. sayfasının 27-33, 2. sayfasının 1-17. 32-33, 3. sayfasının 1-12, 16-22 ve 4. sayfasının 8-9 satırları arasında terör örgütü propagandası ve kamu görevlilerine beddua içeren ifadeler bulunduğu gerekçesiyle ceza infaz kurumu disiplin kurulunca mektubun bu kısımları sakıncalı görülerek üzeri çizili şekilde alıcısına gönderilmesine karar verilmiştir.

6. Mektubun sakıncalı görülen kısımlarında başvurucunun; kendisi gibi birçok kişinin hiçbir suça bulaşmamasına karşın ceza infaz kurumlarında ağır koşullarda mağdur edildiğini, insanların bu zulme ses çıkarmadığını, devletin zamanında anlayamadığı bir yapının terör örgütü olduğunu fark etmesinin kendisinden beklenmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, sahte delillere istinaden 9 yıl hapis cezasına çarptırılmasının kendisini ve ailesini ne denli etkilediğinden bahsetmiş, yaşadıklarının bir tuzak olduğunu ve bu tuzağı kuranların tuzağa kapılacağını dile getirdiği görülmüştür.

7. Başvurucu; göndermek istediği mektubun hangi kısımlarının sakıncalı olduğunun bildirilmediğini, bundan sonra yazacağı mektuplarda daha dikkatli davranması ve etkin bir şekilde karara itiraz yollarını kullanmasının engellendiğini ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini belirterek Ankara Batı İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) şikâyette bulunmuştur. Hâkimlik, kararın usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir. Söz konusu karara yapılan itiraz, Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

8. İlgili hukuk için bkz. Ahmet Temiz B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 16-20; Tayfur Tunç, B. No: 2017/36327, 10/3/2020, §§ 15-28; Rıdvan Türan, B. No: 2017/20669, 10/3/2020, §§ 15-28; Ahmet Kağanarslan ve diğerleri, B. No: 2017/16257, 10/3/2020, §§ 18-31.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

9. Anayasa Mahkemesinin 10/5/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

10. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).

B. Haberleşme Hürriyetinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

11. Başvurucu; 15 yıl boyunca Cumhuriyet savcısı olarak görev yaptığını, mektupta hiçbir örgütün propagandasını yapmadığı gibi isim belirtmek suretiyle hiçbir kamu görevlisine beddua etmediğini, mektubun bütününe bakıldığında haksız olarak tutuklanmasından ve cezalandırılmasından ötürü maruz kaldığı ağır mağduriyeti dile getirdiğini, kamuoyunda haber, araştırma ve yorum konusu olmuş bir meselede yazdığı bazı ifadelerin sansürlenerek mektubun gönderilmek istenmesinin ifade ve haberleşme hürriyetini ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

12. Bakanlık görüşünde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ve Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin kararları değerlendirerek uygulamanın yasal dayanaklarının olduğu ve ceza infaz kurumunun disiplin, düzen ve güvenliğinin sağlanması şeklinde meşru bir amaç taşıdığı, disiplin kurulu ve yargı kararlarının yeterli gerekçeyi barındırdığı vurgulanmıştır. Ayrıca müdahalenin demokratik toplum düzeninin gerekleri açısından orantılı olduğu ve OHAL koşulları içerisinde gerçekleşmiş olması sebebiyle başvurunun Anayasa'nın 15. maddesi çerçevesinde incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.

13. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı beyanında mektuba yapılan müdahalenin keyfî olduğunu, kimseyi hedef almadığını, mektuptaki bazı ifadelerin yargı mercilerine ve yöneticilere eleştiri ve sitem olarak değerlendirilebileceğini ancak örgüt propagandası olarak görülemeyeceğini ifade etmiştir.

2. Değerlendirme

14. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiasının haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiş ve başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir (aynı yönde değerlendirmeler için bkz. Ahmet Temiz, § 23; Özkan Kart (2), B. No: 2013/1201, 20/5/2015, § 22).

15. Mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin kanuniliği, meşru amacı, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkeler Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak açıklanmıştır (bkz. Ahmet Temiz, §§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57).

16. Somut olayda mektubun alıkonulması nedeniyle başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağının ve meşru amacının bulunduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır (ayrıntılı açıklama için bkz. Ahmet Temiz, §§ 46, 55; Muhittin Pirinççioğlu (3), §§ 45, 47).

17. Mektubun sakıncalı görülerek üzeri çizilen kısımlarında terör örgütü üyeliğinden tutuklu olarak yargılanan başvurucunun soruşturma ve kovuşturma sürecinde maruz kaldığını düşündüğü haksızlıkları dile getirdiği anlaşılmıştır. Mektup içeriği ve üslubunun gönderen kişi ile birlikte mektup muhatabının kim olduğu da gözetilerek değerlendirilmesi gerekir. Bu kapsamda başvurucunun, mektubu kayınbiraderine gönderdiği ve mektuplaşma amacının yargılama sürecinde maruz kaldığını iddia ettiği uygulamaları bir yakınıyla paylaşmak olduğu anlaşılmaktadır. Disiplin kurulu ve mahkeme kararlarında ise mektubun sakıncalı görülen kısımlarına dair içerikle ilgili, somut bilgilere dayalı ve yeterli gerekçenin bulunmadığı, mektuptaki hangi ifadelerin terör örgütünün propagandası niteliğinde olduğu açıklanmamıştır.

18. Mektuptaki bazı cümleler sitemkâr olmakla birlikte kamu görevlilerine tehdit ve hakaret mahiyetinde olmadığı anlaşılmıştır. Disiplin kurulu ve mahkeme kararlarına göre kamu görevlilerine beddua olarak kabul edilebilecek ifadelerin 6/4/2006 tarihli ve 26131 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 20/3/2006 tarihli ve 2006/10218 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün 91. maddesinin (3) numaralı fıkrasında gösterilen nedenler arasında yer almadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle mektup içeriğine yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. Giderim Yönünden

20. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.

22. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

23. Öte yandan tazminat talep ettiği ve ihlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuya net 3.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara Batı İnfaz Hâkimliğine (E.2017/6977, K.2018/36) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucuya net 3.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2018/311 D.İş) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 10/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Hüseyin Ayyayla [1.B.], B. No: 2018/7692, 10/5/2022, § …)
   
Başvuru Adı HÜSEYİN AYYAYLA
Başvuru No 2018/7692
Başvuru Tarihi 8/3/2018
Karar Tarihi 10/5/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mektubun sakıncalı bulunarak alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-Sakıncalı mektup İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 68
5237 Türk Ceza Kanunu 298
Tüzük 6/4/2006 Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük 91
122
123
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi