TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ATIYAH ABED KHALEEFAH KHALEEFAH BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/11426)
Karar Tarihi: 23/2/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Raportör
Sinan ARMAĞAN
Başvurucu
Atıyah Abed Khaleefah KHALEEFAH
Vekili
Av. İbrahim ERGİN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kötü muameleye maruz kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı edilme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/4/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Genel Bilgiler
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve ilgili kurumlardan temin edilen bilgilere göre olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu 1978 doğumlu bir erkek olup Irak Cumhuriyeti (Irak) vatandaşıdır.
7. Başvurucu anlatımına göre Irak'ın Anbar şehrinde yaşamaktayken başvuru tarihinden iki yıl önce DAEŞ tehdidinden kaçarak ailesiyle birlikte Türkiye'ye gelmiştir. Başvurucu, Samsun'a yerleşmiş ve uluslararası koruma başvurusunda bulunmuştur.
8. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında başvurucunun evinde 7/9/2018 tarihinde arama yapılmış ve başvurucu yakalanmıştır. Başvurucu, silah terör örgütüne üye olma suçlamasıyla tutuklanmıştır.
9. Başvurucunun yargılamasına Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmıştır. 12/12/2018 tarihinde başvurucu, yargılandığı mahkemece serbest bırakılmıştır. Ceza infaz kurumundan çıkarılan başvurucu, Samsun İl Göç Müdürlüğüne götürülmüştür.
10. Başvurucu hakkında Samsun Valiliğinin 13/12/2018 tarihli kararıyla 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi uyarınca sınır dışı etme ve idari gözetim altına alma kararları tesis edilmiştir.
11. Sınır dışı etme kararının iptali için 17/4/2018 tarihinde Samsun 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açılmıştır.
12. Dava dilekçesinde başvurucu; ülkesine gönderilmesi hâlinde öldürülme veya kötü muamele görme riski altında bulunduğunu, aile hayatının parçalanacağını, kanuna aykırı tesis edilen sınır dışı etme kararının iptal edilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
13. İdare Mahkemesinin 28/2/2019 tarihli kararıyla başvurucunun açtığı dava kesin olarak reddedilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"...Bu durumda, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan özel düzenlemeye göre sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde dava açılabileceğinden, dava konusu işlemin davacıya tebliğ edildiği 13.12.2018 tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde en son 28.12.2018 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirilerek 08.01.2019 tarihinde İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi kaydına giren dilekçe ile açılan iş bu davanın süreaşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davanın 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca süre aşımı yönünden reddine..."
14. İdare Mahkemesinin kararı başvurucuya 13/3/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 12/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
16. Başvurucunun yargılandığı ceza dosyasında 11/3/2019 tarihinde beraatine karar verilmiş, verilen karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
B. Başvurucunun Diğer Bireysel Başvuru Dosyası
17. Başvurucu, sınır dışı etme işlemine ilişkin olarak 21/12/2018 tarihinde derece mahkemesi yolunu tüketmeksizin doğrudan bireysel başvuru yapmıştır. 2018/37234 numaralı söz konusu başvuru 2016/43088numaralı başvuru ile birleştirilmiştir. Anılan başvuruda başvurucu sınır dışı etme işleminin hukuka aykırı olduğunu belirtmiş, ayrıca hakkında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
18. Anayasa Mahkemesi tarafından 23/1/2019 tarihinde başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesine ilişkin işlemin geçici olarak (tedbiren) durdurulmasına karar verilmiştir. Başvurucunun bireysel başvurusunda 3/12/2020 tarihinde sınır dışı etme işlemi sebebiyle hem kötü muamele yasağının hem de kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Verilen ihlal kararı sonucunda kamu makamları tarafından başvurucu hakkında yeniden bir değerlendirme yapılıncaya kadar başvurucunun sınır dışı edilmemesi gerektiği yönünde hüküm kurulmuştur.
19. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 4/5/2021 tarihli yazıda başvurucu hakkında verilen sınır dışı etme kararının kaldırıldığı bildirilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
20. İlgili hukuk için bkz. A.A. ve A.A. [GK], B. No: 2015/3941, 1/3/2017, §§ 28-38.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Anayasa Mahkemesinin 23/2/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
22. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Başvurucunun İddiaları
23. Başvurucu, ülkesine geri gönderilmesi hâlinde hayatının tehlike altında olacağını ve kötü muamele görebileceğini belirterek yaşam hakkının ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
24. Başvurucu ayrıca sınır dışı etme işlemine ilişkin yapılan tebligatın hukuka aykırı olduğunu, yasal itiraz yollarının ve avukat yardımından faydalanabileceğinin kendisine anlatılmadığını, geri gönderme merkezinde tutulması nedeniyle bu konuda araştırma yapamadığını, elinde olmayan sebeplerle iptal davasını yasal süresinde açamadığının İdare Mahkemesince dikkate alınmadan davasının reddedildiğini belirterek adil yargılanma ve etkili başvuru hakları ile hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.
C. Değerlendirme
25. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun sınır dışı edilmesi hâlinde yaşam hakkının ihlal edilebileceğine ilişkin iddiası kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmiştir.
26. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi şöyledir:
“(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.”
27. Kişinin yaşamının tehlikeye girebileceğine veya kötü muameleye tabi tutulacağına dair risk bulunan bir ülkeye sınır dışı edilmesine karar verildiği durumlarda bu kapsamdaki ihlal iddialarının incelenebilmesi için sınır dışı kararının uygulanmış olması ya da uygulanmasının önünde bir engel bulunmaması gerekir.
28. Somut olayda başvurucu hakkında verilen sınır dışı etme kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bireysel başvuruya konu edilen sınır dışı etme kararının uygulanma ihtimalinin ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden de bulunmamaktadır.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebep bulunmaması nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
A. Başvurucunun adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin başvurunun DÜŞMESİNE,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 23/2/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.