logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Osman Vecdet Dervişoğlu [1.B.], B. No: 2019/12120, 18/4/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

OSMAN VECDET DERVİŞOĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/12120)

 

Karar Tarihi: 18/4/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Kamber Ozan TUTAL

Başvurucu

:

Osman Vecdet DERVİŞOĞLU

Vekili

:

Av. Esra AKÖZEK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; toplu iş sözleşmesi kapsamında günlük brüt ücretinde düşüş meydana gelmesi nedeniyle sendika hakkının, işçilik alacağından mahrum kalınması nedeniyle mülkiyet hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinde çalışmaktadır. Başvuruya konu olaydan önce başvurucunun günlük brüt ücreti davalı Şirket ile imzaladığı iş sözleşmesi ile belirlenmiştir. Daha sonra başvurucu, Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Sendika) üyesi olmuş ve Sendika ile işveren sendikası arasında toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalanmıştır. TİS hükümleri kapsamında başvurucunun günlük brüt ücreti düşürülmüştür.

3. Başvurucu 19/7/2012 tarihinde TİS ile ücretlerinde azaltma yapılamayacağını belirterek eksik ödenen kısımların ödenmesi için dava açmıştır. Davalı taraf başvurucuya TİS gereği verilmesi gereken tüm hakların eksiksiz olarak verildiğini savunmuştur.

4. Bursa 8. İş Mahkemesi (İş Mahkemesi) davayı kısmen kabul ederek başvurucunun TİS'ten kaynaklı fark alacağını davalının ödemesine karar vermiştir. Davalı, kararı temyiz etmiştir.

5. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi kararı bozmuştur. Yargıtay Dairesi, TİS ile belirlenecek ücretin Sendikaya üye olan başvurucu tarafından peşinen kabul edildiğini ve başvurucuya ödenen ücretin TİS ile belirlendiğini kaydetmiştir. Kararda; başvurucuya TİS gereği ödenmesi gereken menfaatlerin davalı tarafça ödendiği ve bu şekilde TİS'in işçiler lehine getirdiği akçalı menfaatlerden yararlandığı, böylelikle başvurucunun toplam aylık gelirlerinde artış olduğu vurgulanmıştır.

6. İş Mahkemesi, bozma kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 3/5/2017 tarihli ve E.2017/22-887, K.2017/885 sayılı kararı (Karar içeriği için bkz. Adil Satık ve diğerleri, B. No: 2018/6659, 1/3/2023, § 8) gereğince davayı reddetmiştir. Başvurucunun temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 1/10/2018 tarihinde kararı onamıştır.

7. Başvurucu nihai hükmü 4/4/2019 tarihinde öğrendikten sonra 12/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Sendika Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

9. Başvurucu, yararlılık ilkesine aykırı olarak TİS kapsamında kök ücretinde azaltma yapıldığını, aynı konuya ilişkin şikâyetlerin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun önceki kararlarında lehe değerlendirildiğini buna karşın mevcut davada itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek adil yargılanma hakkı ile eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Anayasa Mahkemesince başvuruya konu olay ve olgular ile benzer nitelikte olan Adil Satık ve diğerleri kararında başvurucunun ileri sürdüğü şikâyetler incelenmiştir. Buna göre TİS kapsamında ücretlerin düşürülmesine ilişkin iddialar Anayasa'nın "Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı" kenar başlıklı 53. maddesi ışığında ve bir bütün olarak Anayasa'nın "Sendika kurma hakkı" kenar başlıklı 51. maddesi kapsamında değerlendirilmiştir (Adil Satık ve diğerleri, § 12). Anılan kararda, başvurucuların kendi istekleri ile TİS tarafı olan bir sendikaya üye olarak sözleşmeyle öngörülen bir ücret düzenlemesine tabi oldukları ve tarafların aralarında anlaşarak iş sözleşmesi ya da TİS ile ücretlerde değişiklik yapabileceklerinden ücretin 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 62. maddesine aykırı olarak düşürüldüğünün kabul edilemeyeceği belirtilmiştir (Adil Satık ve diğerleri, § 13).

11. Anayasa Mahkemesi; TİS nedeniyle ücretlerde meydana gelen düşüşün işçi lehine yararlılık ilkesine aykırı olduğu iddiası yönünden bu ilkenin uygulanabilmesi için birden fazla yöntem bulunduğunu, son dönemde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun grup karşılaştırması yöntemini tercih ettiğini kaydetmiştir. Yargıtayın değerlendirmesi sonucunda her ne kadar kök ücrette bir düşüş söz konusu olmuşsa da TİS'ten yararlanılması neticesinde elde edilen ikramiye, ilave tediye, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı gibi diğer haklarla birlikte toplam alınan aylık ücretin iş sözleşmesi ile belirlenen ücretten fazla olduğunun belirlendiğini açıklamıştır. Buna bağlı olarak Yargıtayın yararlılık ilkesinin gerçekleştiği sonucuna ulaştığını belirtmiştir (Adil Satık ve diğerleri, §§ 14, 15). Sonuç olarak başvurucuların tarafı oldukları TİS ile aylık ücretlerinde meydana gelen düşüş nedeniyle yapılan yargılamalarda Yargıtayın değerlendirmelerinin Anayasa'nın 53. ve 51. maddelerindeki güvenceleri gözetmediği söylenemeyeceğinden ileri sürülen iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olduğuna karar vermiştir (Adil Satık ve diğerleri, § 16).

12. Aynı mahiyetteki şikâyetleri içeren somut başvuruda da bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığından sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu, işçilik alacağından mahrum kalmış olmasından yakınmaktadır.

14. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden şikâyet eden bir kimse, önce böyle bir hakkının var olduğunu kanıtlamak zorundadır (Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, B. No: 2013/1178, 5/11/2015, § 54). Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı mevcut mal, mülk ve varlıkları koruyan bir güvencedir. Bu hususun istisnası olarak belli durumlarda bir ekonomik değer veya icrası mümkün bir alacağı elde etmeye yönelik meşru bir beklenti Anayasa'da yer alan mülkiyet hakkı güvencesinden yararlanabilir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi, B. No: 2012/636, 15/4/2014, §§ 36, 37; Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, §§ 52-54; Mehmet Şentürk [GK], B. No: 2014/13478, 25/7/2017, §§ 41, 53).

15. Somut olayda başvurucunun açtığı işçilik alacağı davası reddedildiğinden mevcut bir mülkün varlığından söz edilemeyecektir. Öte yandan başvurucu bir kanun hükmüne veya yerleşik bir yargısal içtihada dayalı meşru bir beklentinin varlığını da ortaya koyamamıştır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

17. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesinden şikâyet etmektedir.

18. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Veysi Ado ([GK], B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un geçici 2. maddesinde 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişikliğe göre 9/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla derdest olan, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarıyla yapılan başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı neticesine varmıştır. Somut başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

3. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Osman Vecdet Dervişoğlu [1.B.], B. No: 2019/12120, 18/4/2024, § …)
   
Başvuru Adı OSMAN VECDET DERVİŞOĞLU
Başvuru No 2019/12120
Başvuru Tarihi 12/4/2019
Karar Tarihi 18/4/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, toplu iş sözleşmesi kapsamında günlük brüt ücretinde düşüş meydana gelmesi nedeniyle sendika hakkının, işçilik alacağından mahrum kalınması nedeniyle mülkiyet hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Sendika hakkı Sendika Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) Konu Bakımından Yetkisizlik
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi