logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(T.V.B. TAO [2.B.], B. No: 2019/12865, 2/3/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

T.V.B. TAO BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/12865)

 

Karar Tarihi: 2/3/2022

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİKABUL

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Hilmi Can TURAN

Başvurucu

:

T.V.B. TAO

Vekili

:

Av. Ömer Faruk EROL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süre aşımı gerekçesi ile reddedilmesi ve temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı gerekçesi ile başvurucu vekili hakkında disiplin para cezası uygulanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 15/4/2019 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucunun talebi üzerine 25/5/2014 vadeli bonoya dayanılarak başlatılan icra takibinde, imzaya itiraz edilmesi neticesinde Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesinde (ilk derece mahkemesi) dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi12/6/2017 tarihli kararla imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına ve davanın reddine hükmetmiştir.

9. Başvurucu, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) 13/11/2017 tarihli kararıyla istinaf talebini süre aşımı nedeniyle kesin olarak reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının başvurucu olan davalı asile 28/8/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilin on günlük istinaf süresini geçirdikten sonra 11/9/2017 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu belirtilmiştir.

10. Başvurucu, bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesine 11/12/2017 tarihinde tekrar istinaf başvurusunda bulunmuş; ilk derece mahkemesi kararının başvurucu vekiline tebliğ tarihinin 11/9/2017 tarihi olduğunu, asile yapılan tebligatın yok hükmünde kabul edilmesi gerektiğini, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğunu ileri sürmüştür.

11. Bölge Adliye Mahkemesi 10/7/2018 tarihli kararı ile karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak hükmetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi gerekçede; ilk derece mahkemesi kararına karşı daha önce istinaf kanun yolunun tüketildiğini, ikinci kez istinaf kanun yoluna başvurulamayacağını belirtmiştir.

12. Başvurucu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar verilmesine yer olmadığı hükmüne karşı temyiz talebinde bulunmuş; Bölge Adliye Mahkemesi 2/10/2018 tarihli kararıyla başvurucunun talebini temyiz yolu açık olmak üzere reddetmiştir.

13. Başvurucu, temyiz talebinin reddi kararına karşı Yargıtaya temyiz başvurusunda bulunmuş; Yargıtay 21/1/2019 tarihli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararını onamış ve başvurucu vekili hakkında temyiz talebini kötü niyetle yaptığı gerekçesiyle takdiren 3.000 TL disiplin para cezasına hükmetmiştir. Başvurucu, Yargıtay kararını 16/3/2019 tarihinde öğrendiğini beyan etmiştir.

14. Başvurucu 15/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

15. Anayasa Mahkemesinin 2/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. İstinaf Talebinin Reddedilmesine İlişkin İddia Yönünden

1. Başvurucunun İddiaları

16. Başvurucu; ilk derece mahkemesi kararının bankanın İstanbul'daki Genel Müdürlüğüne tebliğ edildiğini, ilgili yasal mevzuata göre vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat yapılmasının zorunlu olduğunu, vekile ilk derece mahkemesi kararı tebliğ edilmediğinde istinaf süresinin başlayamayacağını ifade etmiştir. Başvurucu, usulsüz tebligat sonucu -aslında istinaf başvuru süresi başlamadan- Bölge Adliye Mahkemesinin süre aşımı nedeniyle istinaf talebi reddi kararının hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia etmiştir.

2. Değerlendirme

17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler... "

18. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) "Başvuru süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."

19. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz günlük süre kuralıdır. Sürenin başvurunun her aşamasında dikkate alınması gerekir (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32). Otuz günlük süreye ilişkin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme tarihi esas alınmalıdır.

20. Bireysel başvuruların 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak başvuru yollarının tüketildiği tarihten söz edilmekte ise de haberdar olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin nihai kararın gerekçesinin öğrenildiği tarih olarak anlaşılması gerekir (A. C. ve diğerleri [GK], B. No: 2013/1827, 25/2/2016, § 25).

21. Başvuru konusu olayda başvurucu, kesin olarak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı ikinci kez istinaf kanun yoluna başvurmuş; söz konusu ikinci başvuru üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kesin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucu kesin olarak verilen karar verilmesine yer olmadığına dair hükme karşı da temyiz talebinde bulunmuştur. Başvurucunun temyiz talebi de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir (§12) .

22. Daha önce başvurulduğu ve reddedildiği için başarılı olunmayacağı belli olan başvuru yoluna yeni bir delil ileri sürmeksizin tekrar başvurulması sonucu verilen karar üzerine yapılan bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesinin süre ve zaman bakımından yetkisi üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır (İbrahim Oğuz Yapar, B. No: 2012/829, 5/3/2013, § 32; Seyithan Akgül, B. No: 2013/5869, 7/1/2016, § 35; Ramazan Akpınar, B. No: 2014/13349, 4/4/2018, § 23).

23. Başvuru konusu şikâyet Bölge Adliye Mahkemesinin süre aşımı nedeniyle 13/11/2017 tarihli istinaf talebinin reddi kararına ilişkin olup başvuru yolu öngörülmemesi ve kararın kesin olması nedeniyle bireysel başvuru süresi, başvurucunun Bölge Adliye Mahkemesinin 13/11/2017 tarihli kararını öğrenme tarihinden başlayacaktır. Başvurucunun ilgili kararı ne zaman tebellüğ ettiği tespit edilememiş olmakla birlikte en geç ikinci istinaf başvurusunu yaptığı 11/12/2017 tarihinde öğrenmiş olduğu kabul edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 13/11/2017 tarihli kararına karşı kararı öğrenme tarihinden itibaren başvurucunun Anayasa Mahkemesine otuz günlük süre içinde bireysel başvuruda bulunmadığı ve ikinci istinaf başvurusuna karşı verilen kararın başvuru süresine etkisi olmadığı nazara alındığında başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğu sonucuna varılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Disiplin Para Cezasına İlişkin İddia Yönünden

1. Başvurucunun İddiaları

25. Başvurucu, Yargıtay tarafından hakkında verilen 3.000 TL disiplin para cezasının hak arama özgürlüğünün cezalandırılması anlamına geldiğini ve bu cezanın adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

26. 6216 sayılı Kanun’un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.

27. Buna göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç temel ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar, başvuruya konu edilen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden başvurucunun güncel bir hakkı nedeniyle kişisel olarak ve doğrudan etkilenmesidir. Bu çerçevede ortaya çıkan sonuç nedeniyle başvurucunun mağdur olduğunu ileri sürmesi gerekir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42).

28. Somut olayda temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı gerekçesi ile 3.000 TL disiplin para cezasının başvurucu vekiline verildiği değerlendirildiğinde ihlale neden olduğunu ileri sürdüğü disiplin para cezası nedeniyle başvurucunun etkilenmediği diğer bir ifadeyle mağdur sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.

29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. 1. İstinaf talebinin reddedilmesine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Disiplin para cezasına ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(T.V.B. TAO [2.B.], B. No: 2019/12865, 2/3/2022, § …)
   
Başvuru Adı T.V.B. TAO
Başvuru No 2019/12865
Başvuru Tarihi 15/4/2019
Karar Tarihi 2/3/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süre aşımı gerekçesi ile reddedilmesi ve temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı gerekçesi ile başvurucu vekili hakkında disiplin para cezası uygulanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (hukuk) Kişi Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi