TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
SEVİL BURSTON BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/16106)
Karar Tarihi: 24/5/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
M. Emin KUZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
M. Emin ŞAHİNER
Başvurucu
Sevil BURSTON
Vekili
Av. Mustafa SÜLÜN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargı kararının icra edilmemesi ve kamulaştırmasız el atma tazminatının değer kaybına uğratılması nedeniyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/5/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
A. Başvuru Tarihine Kadar Yaşanan Gelişmeler
8. Başvurucu, Ankara'nın Yenimahalle ilçesi Yenikent Mahallesi'nde bulunan 44982 ada 1 parsel sayılı 81.932 m2 yüzölçümlü taşınmazın 109,24 m2'lik kısmının hisseli malikidir.
9. Başvurucu, maliki olduğu mezkur taşınmaza Ankara Büyükşehir Belediyesi (Belediye) tarafından üzerinden yol geçirilmek suretiyle kamulaştırma işlemi uygulanmadan el atıldığını belirterek Belediye aleyhine 8/4/2013 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası açmıştır.
10. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Mahkeme) 30/1/2014 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek başvurucu için 50.250,40 TL tazminata hükmedilmiştir.
11. Temyiz edilen karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesince (Daire) 17/11/2014 tarihinde onanmıştır.
12. Belediye, onama kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurmuştur. Daire 2/4/2015 tarihinde kararı harca ilişkin hüküm yönünden düzelterek onamıştır. Daire; gerekçesinde 24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Kanun ile değişik 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası Anayasa Mahkemesinin 13/11/2014 tarihli ve E.2013/95, K.2014/176 sayılı kararı ile iptal edildiğinden 4/11/1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin kamulaştırmasız el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Mahkeme kararı da anılan tarihte kesinleşmiştir.
13. Bu arada yargı kararı icrai işleme konu edilmek için kesinleşmesi gereken kararlardan olmadığından başvurucu 17/4/2014 tarihinde mezkur Mahkeme kararına dayalı olarak Adana 12. İcra Dairesinin (İcra Dairesi) E. 2014/4403 (yenilenmekle 2019/6405) sayılı dosyasında icra takibi başlatmış, ancak bireysel başvuru tarihi itibarıyla aradan geçen beş yılı aşkın süre zarfında takibe konu alacak tahsil edilememiştir.
14. Başvurucu ayrıca 13/1/2017 tarihinde Belediyeye dilekçe ile başvurarak mahkeme ilamında belirtilen ve icra takibine konu edilen alacağın ödenmesi ile birlikte ödeme sırasının bildirilmesini talep etmiştir. Belediye cevabi yazısında ödemelerin sıraya konulduğunu belirterek bütçe imkanları dahilinde sırası geldiğinde ödeme yapılabileceğini ifade etmiştir.
15. Başvurucu 8/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Başvuru Tarihinden Sonra Yaşanan Gelişmeler
16. Borçlu Belediye, başvuru tarihinden sonra icra dosyasına 24/10/2019 tarihinde 75.426,50 TL, 18/11/2019 tarihinde 37.227,23 TL tutarlarında ödemeler yapmıştır.
17. İcra Dairesince de sırasıyla 25/10/2019 ve 21/11/2019 tarihlerinde başvurucuya tahsil edilen söz konusu tutarlardan reddiyat makbuzları ile gerekli harçların düşülmesinden sonra kalan ayrı ayrı toplam 108.270,98 TL'lik tutarda ödemeler yapılmıştır.
18. Başvurucu vekili 24/8/2021 tarihinde İcra Dairesine başvuruda bulunarak dosya hesabının yapılması talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi 4/9/2021 tarihli son dosya hesabı uyarınca takibe konu bakiye borç tutarı 95.080,27 TL, borçlu tarafından yatırılan para miktarı 112.653,73 ve borçluya iade edilecek tutar da 17.573,46 TL olarak tespit edilmiştir.
19. Borçlu Belediye son olarak icra dosyasına 21/7/2022 tarihinde 17.931,67 TL tutarlarında ödeme yapmıştır. İcra Dairesince de 22/7/2022 tarihinde başvurucuya tahsil edilen söz konusu tutardan reddiyat makbuzu ile gerekli harçların düşülmesinden sonra kalan 17.795,57 TL'lik tutarda ödeme yapılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Anayasa Mahkemesinin 24/5/2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Yargı Kararının İcra Edilmemesine İlişkin Şikâyet Yönünden Mülkiyet ve Mahkemeye Erişim Hakları
1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Cevabı
21. Başvurucu; Ankara ili sınırları içinde bulunan taşınmazına Belediye tarafından yol yapılmak suretiyle fiilî olarak el atıldığını, el atmadan dolayı açtığı tazminat davasının lehine sonuçlandığını, kesinleşmiş mahkeme kararının uygulanmadığını ve yargılama sonunda da mahkeme kararına rağmen alacağını tahsil edemediğinden yakınmaktadır. Başvurucu kesinleşmiş mahkeme kararıyla bir sonuca varamadığını, karar doğrultusunda alacağının tahsili için Adana 12. İcra Müdürlüğü vasıtasıyla icra takibi başlattığını, ancak başvuru tarihi itibarıyla aradan geçen beş yılı aşkın süre zarfında alacağını elde edemediğini belirtmiştir. Başvurucu ayrıca bir kamu kurumun aleyhine verilen nihai ve bağlayıcı mahkeme kararıyla ortaya konulan borcunu ifa etmemek için ekonomik kaynak yokluğunu mazeret olarak ileri süremeyeceğini ifade etmiştir. Başvurucu sonuç olarak bir kamu kurumu niteliğindeki Belediyeden olan alacağına kavuşamadığını belirterek mülkiyet hakkı ile adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkını ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
22. Bakanlık görüşünde, somut olayda Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen karar kapsamında başvurucunun icra takibi başlattığı ve bu kapsamda Belediye tarafından ödemelerde bulunduğu vurgulanmıştır. Bakanlık mevcut başvuruda başvurucunun mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ihlâl edilip edilmediği konusunda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak incelemede ilgili Anayasa ve mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiğini ifade etmektedir. Başvurucu; cevap dilekçesinde, alacaklarına tamamen ulaşamadığını belirtip mağduriyetinin devam ettiğini ileri sürmektedir.
2. Değerlendirme
23. Genel olarak bir hakkın öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı açıkça görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28). Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılmasıyla söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).
24. Başvurucu, esas itibarıyla bir kamu kuruluşu olan Ankara Büyükşehir Belediyesinden olan alacağına kavuşamamasından yakınmaktadır. Ancak UYAP üzerinden yapılan araştırmada bireysel başvuru sonrasında borçlu İdarenin 24/10/2019 tarihinde 75.426,50 TL, 18/11/2019 tarihinde ise 37.227,23 TL tutarında ödeme yaptığı görülmektedir (bkz. § 16). Yapılan bu ödemeler sonucu İcra Dairesince 4/9/2021 tarihli son dosya hesabı uyarınca takibe konu bakiye borç tutarı 95.080,27 TL, borçlu tarafından yatırılan para miktarı 112.653,73 ve borçluya iade edilecek tutar da 17.573,46 TL olarak tespit edilmiştir (bkz. § 17). Bununla birlikte borçlu İdarenin 21/7/2022 tarihinde17.795,57 TL'lik tutarda bir ödeme daha yaptığı anlaşılmaktadır (bkz. § 18). Buna göre takibe konu alacak miktarının tamamının başvurucuya ödendiği anlaşılmaktadır. Ancak başvurucu, Anayasa Mahkemesini bu konuda bilgilendirmemiştir.
25. Kesinleşen mahkeme kararıyla hüküm altına alınan kamulaştırmasız el atma bedelinin ödemediğinden şikâyet edilen başvuruda borcun süreç içinde kısmen veya tamamen ödenmiş bulunması başvurucuların mağdur statüsünün değerlendirilmesi bakımından oldukça önem taşımaktadır. Ödeme olgusunun değerlendirilmesi sonucunda bazı şikâyetler yönünden başvurucuların mağdur statüsünün sona erdiği sonucuna ulaşılabilecek ve başvurunun düşmesine karar verilebilecektir. Başvurucu bireysel başvuru formunda başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik meydana geldiğinde bunu Anayasa Mahkemesine bildireceğini beyan etmesine rağmen İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı bir şekilde yukarıda belirtilen olguya ilişkin olarak herhangi bir bildirimde bulunmamıştır.
26. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi vermediği, bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmelerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemek suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği anlaşıldığından başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
27. Başvurunun mahiyeti gözetildiğinde taşınmaza ilişkin olarak 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi ve İçtüzük’ün 83. maddesi uyarınca başvurucu aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesine gerek görülmemiştir.
B. Değer Kaybı Şikâyeti Yönünden Mülkiyet Hakkı Yönünden
1. Başvurucunun İddiaları
28. Başvurucu, derece mahkemelerince belirlenen kamulaştırmasız el atma tazminatının değer kaybına uğratıldığını ileri sürmüştür. Başvurucu, karar tarihi ile kamulaştırmasız el atma tazminatının ödenmesi arasında geçen sürede enflasyon nedeniyle paranın değerinde oluşan hissedilir aşınma ile ödenen paranın enflasyon oranın çok altında kaldığından yakınmaktadır. Başvurucu bu gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
29. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Hanım Çeyiz ve Mehmet Gündüz (B. No: 2015/19289, 17/7/2018) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede davanın açıldığı tarih ile kamulaştırma bedelinin ödendiği tarih arasında geçen dönemde gerçekleşen enflasyon oranları karşısında ödenen faizin aradan geçen sürede kamulaştırma bedelinin uğradığı değer kaybını tamamen karşıladığı değerlendirilmiştir. Buna göre somut başvuruda da nihai olarak başvurucuya yapılan ödeme miktarı dikkate alındığında başvurucunun alacağında enflasyon karşısında herhangi bir değer kaybına uğramadığı anlaşıldığından anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Yargı kararının icra edilmemesine ilişkin şikâyet yönünden mülkiyet ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. Değer kaybı şikâyeti yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 24/5/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.