TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NURTEK İNŞAAT PETROL NAKLİYE TEKSTİL GIDA EMLAK
MÜŞAVİRLİĞİ SAĞLIK HİZMETLERİ TURİZM SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/18327)
|
|
Karar Tarihi: 27/1/2021
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Fatma Burcu NACAR YÜCE
|
Başvurucu
|
:
|
Nurtek İnşaat Petrol Nakliye
Tekstil Gıda Emlak Müşavirliği Sağlık Hizmetleri Turizm Sanayi Tic. Ltd. Şti.
|
Vekili
|
:
|
Av. Duygu KILIÇ ÇAYLI
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, tam yargı davasında hakkaniyete aykırı karar
verilmesi ve yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma ve mülkiyet
haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 29/5/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucunun 8/11/2013 tarihinde idare mahkemesinde
açtığı davada, davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş ve davanın
reddine ilişkin kısım kısmen kesinleşmiştir. Başvurucu, delillerin
değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının uygulanmasında hata yapılarak adil
olmayan karar verilmesi ve yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil
yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Anayasa Mahkemesince 2018/12374 sayılı başvuruda,
Birinci Bölüm İkinci Komisyon tarafından 24/12/2018 tarihinde başvurucunun
delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının uygulanmasında hata
yapılarak adil olmayan karar verilmesi iddiası yönünden açıkça dayanaktan
yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildiği
tespit edildiğinden başvurunun bu şikâyet yönünden mükerrer başvuru niteliğinde
olduğu anlaşılmaktadır.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 27/1/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun
İddiaları
11. Başvurucu, uzun süren yargılama nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ve diğer anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
2. Değerlendirme
a. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas
Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi
olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu
zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45, 47).
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken
yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili
makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle
sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin
Akyıl, § 41).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında yaklaşık 7 yıl 2 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar
verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal
İddiaları
17. Başvurucu, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk
kurallarının uygulanmasında hata yapılarak adil olmayan karar verilmesi
nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
18. Davanın kesinleşen kısmına ilişkin şikâyetler
yönünden 2018/12374 sayılı başvuruda Birinci Bölüm İkinci Komisyon tarafından
yapılan inceleme sonunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilmezlik kararı verildiği tespit edildiğinden başvurunun bu
şikâyet yönünden de mükerrer başvuru niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan gerekçelerle başvurunun mükerrer olması nedeniyle reddine
karar verilmesi gerekir.
19. Yargılamanın devam eden kısmına ilişkin şikâyetleri
yönünden ise başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
C. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
21. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 82.065,28 TL maddi
tazminat talebinde bulunmuştur.
22. Somut olayda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
23. Tespit edilen ihlal ile maddi zarar arasında illiyet
bağı bulunmadığından maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir.
24. 364,60 TL harç ve 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 3.964,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarından yargılaması devam eden
başvurular yönünden başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
3. Diğer ihlal iddialarından yargılaması kesinleşen
kısmına ilişkin başvurunun mükerrer olması nedeniyle REDDİNE,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara 8. İdare
Mahkemesine (E.2019/1151, K.2019/1309) GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Danıştay Onüçüncü
Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 27/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.