TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MUSTAFA HELVACI BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/20329)
Karar Tarihi: 2/10/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Raportör
Muhammed Cemil KANDEMİR
Başvurucu
Mustafa HELVACI
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla mezun olacak askerî öğrencilerin olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi gereğince nasıplarının yapılmaması üzerine açılan davanın Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonuna (OHAL Komisyonu) gönderilmek yerine incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucunun Ankara Beytepe Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulunda eğitim aldığı ve 30 Ağustos 2016 tarihinde astsubay olarak nasbedilmeyi beklediği anlaşılmaktadır.
3. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe teşebbüsünün ardından çıkarılan 25/7/2016 tarihli ve 669 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin (669 sayılı KHK) 104. maddesinde harp akademilerinin, askerî liselerin ve astsubay hazırlama okullarının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mezkûr KHK'nın 105. maddesinde 30 Ağustos itibarıyla mezun olacak askerî öğrencilerin nasbının yapılmayacağı ve bunlara durumlarına uygun fakülte ve yüksek okullarca diploma verileceği kuralına yer verilmiştir. Bu kapsamda başvurucunun nasbı yapılmamıştır.
4. Başvurucu 669 sayılı KHK gereğince eğitim aldığı okulun kapatılması, söz konusu okulla ilişiğinin kesilmesi ve astsubaylığa nasbedilmeyeceğini öğrenmesi üzerine astsubaylığa naspının yapılmaması işleminin iptali talebiyle dava açmıştır.
5. Ankara 15. İdare Mahkemesi (Mahkeme) 31/5/2017 tarihli kararıyla davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, askerî okulların kapatılmasının doğrudan kanun niteliği taşıyan bir hukukî düzenleme olan 669 sayılı KHK ile tesis edildiği, idari davaya konu olabilecek bir işlemin varlığından söz etme imkânı bulunmadığı belirtilmiştir. Karar kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
6. Nihai karar, tebliğ mazbatasında başvurucunun annesi olduğu belirtilen H.H. ye 6/5/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 12/6/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu; hiçbir gerekçe gösterilmeden astsubaylığa naspının yapılmadığını, toplumdan dışlandığını, hakkında yapılan bir ceza davası olmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir. Öte yandan başvurucu, 9/2/2019 - 6/6/2019 tarihleri arasında yurt dışında bulunması nedeniyle süresinde başvuru yapılamadığını belirterek mazeretin kabul edilmesini talep etmiştir.
8. Bireysel başvuruların 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (1) ve (5) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir.
9. Bununla beraber 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 64. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı mazeret nedeniyle otuz gün içinde başvuru yapılamadığı takdirde bu durumu delillendiren belgeler ile birlikte mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde de bireysel başvuru yapma imkânı bulunmaktadır.
10. Başvurucu 9/2/2019-6/6/2019 tarihleri arasında öğrenci değişim programı kapsamında Kazakistan'da olduğunu, tebliğ mazbatasına yurt dışında olduğuna dair bir ibare yazılmadan nihai karar tebligatının ikâmet adresine getirildiğini ve 6/5/2019 tarihinde tebligatın annesine yapıldığını belirterek mazeretinin kabul edilmesini talep etmiştir. Başvurucu, söz konusu mazeretine ilişkin öğrenim amaçlı yurt dışında olduğunu gösteren belgeler sunmuştur.
11. Somut olayda başvurucunun tebligatın geçersizliğine ilişkin açık bir iddiasının bulunmadığı, nihai karar tebligatının yapıldığı tarihte yurt dışında olmasının mazeret olarak kabul edilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
12. İçtüzük’te, mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazeretin başvuru süresini uzatacağı kurala bağlanmış olup bu hususlara ilişkin bir belirleme veya tanımlama yapılmamıştır. Hangi hâllerin haklı mazeret olduğunun önceden belirlenmesi mümkün olmadığından Anayasa Mahkemesi, ileri sürülen mazeretin haklı olup olmadığını her başvuruda olayın özelliklerini dikkate alarak değerlendirmektedir (Yasin Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 21).
13. Başvurucu, annesine tebliğ edilen nihai kararı neden öğrenemediğine yahut yurt dışında neden bireysel başvuru yapamadığına ilişkin bir iddia ileri sürmemiş; bu hususlara ilişkin bir bilgi ve/veya belge sunmamıştır. Başvurucunun yurt dışında olması Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapması için bir engel teşkil etmemektedir. Bu durumda doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurmak yerine yurt dışı temsilcilikler vasıtayla da bulunulan ülkeden bireysel başvuru yapılabilmektedir. Başvurucunun ileri sürdüğü yurt dışında olması durumunun haklı mazeret olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
14. Somut olayda nihai karar, başvurucunun ikamet adresinde annesine 6/5/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre başvurucunun bu tarihten itibaren en son -2019 yılı Ramazan Bayramı resmî tatil günlerini takip eden- 7/6/2019 tarihinde bireysel başvuru yapması gerekirken, haklı mazeret olarak değerlendirilmeyen durumun bittiği iddia edilen tarihten itibaren 15 gün içinde 12/6/2019 tarihinde yaptığı başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
15. Öte yandan, 2019 yılı Ramazan Bayramı resmî tatil günlerinin 4/6/2019-6/6/2019 tarihlerine rastladığı ve takip eden 7/6/2019 gününde kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların idari izinli sayılmalarının uygun görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu itibarla söz konusu gün tatil olmadığından mesainin devam ettiği saatlerde resmî işlem ve başvuruların yapılmasına engel bir durum olmadığı belirtilmelidir (benzer değerlendirmeler için bkz. Abdulkadir Önen, B. No: 2014/16212, 28/9/2016, §§ 30, 31). Ayrıca, başvurucunun idari izin sonrasında ilk mesai günleri olan 10/6/2019-11/6/2019 tarihleri sonrasında 12/6/2019 tarihinde bireysel başvuru yaptığı da vurgulanmalıdır.
16. Açıklanan gerekçelerle bireysel başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/10/2024tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.