TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
AHMET AKPOLAT VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/2183)
|
|
Karar Tarihi: 8/9/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Pınar ARMAĞAN YILDIRIM
|
Başvurucular
|
:
|
1. Ahmet AKPOLAT
|
|
|
2. Bayram AKPOLAT
|
|
|
3. Berivan AKPOLAT
|
|
|
4. Birgül AKPOLAT
|
|
|
5. Elif ÖNER
|
|
|
6. Enver AKPOLAT
|
|
|
7. Suna TAŞ
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Murat DEĞER
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kadastro tespitine itiraz talebiyle açılan davada
yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuruculara ait başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra başvuru Komisyona sunulmuştur.
3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71. maddesinin (2)
numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana ilişkin olduğu
değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucuların murisi 16/4/1971 tarihinde dava açmıştır.
Murisin 1992 yılında vefat etmesi üzerine mirasçıları Bayram Akpolat ve İzzet
Akpolat yargılamaya devam etmiştir. İzzet Akpolat'ın vefatı üzerine başvurucu
mirasçıları yargılamaya devam etmiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 6/11/2018
tarihinde karar düzeltme talebini reddetmiş, hüküm kesinleşmiştir.
8. Başvurucular, davada yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle
adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla 11/1/2019 tarihinde
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 8/9/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
10. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma
hakkı ile, mülkiyet haklarının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
11. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi
takdir eder (Tahir Canan, B. No:
2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların iddialarının bir bütün olarak
Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkı
kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda başvuru konusu davada 47
yıllık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
18. Başvurucular, ihlalin tespiti ile 4.700.000 TL manevi
tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucu Bayram Akpolat'a net 26.000 TL; diğer başvuruculara ise
ayrı ayrı net 4.300 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL başvuru harcı
ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin
başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucu Bayram Akpolat'a net 26.000 TL, diğer başvuruculara
ise net 4.300 TL manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
D. 364,60 TL başvuru harcı ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Muş Kadastro Mahkemesine ve
Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
8/9/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.