TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDURAHMAN KATLAV VE MEHMET SELİM KATLAV BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/22569)
Karar Tarihi: 7/3/2024
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Raportör
Soner GÖÇER
Başvurucu
1. Abdurahman KATLAV
2. Mehmet Selim KATLAV
Vekili
Av. Nevroz UYSAL ASLAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sırasında ölüm olayı meydana gelmesi ve konuya ilişkin etkili soruşturma yürütülmemesi nedeniyle yaşam ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. OLAY VE OLGULAR
2. Terör örgütüne yönelik operasyonlar sırasında 11/1/2016 tarihinde güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi üzerine başlayan çatışma neticesinde bir şahıs etkisiz hâle getirilmiştir. Şahsın başvurucuların yakını N.K. olduğu anlaşılmıştır. N.K.nın cesedinde uzun namlulu bir silah, üç şarjör, iki el bombası, hücum yeleği, askerî alt kamuflaj pantolon, palaska ve şahsi eşya bulunmuştur.
3. Olaya ilişkin olarak yürütülen soruşturma neticesinde Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı 15/4/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş; kararda N.K.nın güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyet gösterdiği esnada güvenlik güçlerince öldürüldüğü değerlendirmiştir.
4. Karara, başvurucular vekili Av. Hüseyin Tül tarafından yapılan itiraz Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/5/2019 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
5. Ret kararı, adı geçen avukata elektronik tebliğ (e-tebliğ) suretiyle tebliğe çıkarılmış; tebligat 20/5/2019 tarihinde alıcı tarafından açılmıştır.
III. DEĞERLENDİRME
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
6. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucuların açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Kabul Edilebilirlik Yönünden
7. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
8. Somut olayda nihai karar başvurucuların vekiline elektronik olarak tebliğe çıkarılmış ve tebligat 20/5/2019 tarihinde alıcı tarafından açılmıştır. Tebligatın e-tebliğ yöntemi ile yapıldığı hâllerde e-tebligatın açıldığı tarih gerekçeli nihai karardan haberdar olunan tarihtir ve bireysel başvuru süresi bu tarihten başlar (Mehmet Özcan, B. No: 2019/6266, 15/1/2020 § 27). Nitekim ilgili usul kuralları uyarınca sürenin münhasıran tebliğden itibaren işlemeye başlayacağının kabul edildiği uygulamaların aksine bireysel başvuru yolunda başvuru süresi, ihlalin öğrenilmesi esasına bağlanmıştır (Mehmet Özcan, § 18).
9. Buna göre nihai kararı başvurucular vekili e-tebligatı açmak suretiyle 20/5/2019 tarihinde öğrenmiş ancak bireysel başvuru 26/6/2019 tarihinde yapılmıştır.
10. Açıklanan gerekçelerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 7/3/2024tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.